Ekonomi

“Asgari ücretin üzerindeki yük azaltılmalı”

Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Kasım ayı olağan Meclis toplantısı ÇTSO Kongre Fuar Merkezi İÇDAŞ Toplantı salonunda yüz yüze yapıldı. Toplantının ana gündemini ekonomi ve asgari ücret oluşturdu.

Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Kasım ayı olağan Meclis toplantısı ÇTSO Kongre Fuar Merkezi İÇDAŞ Toplantı salonunda yüz yüze yapıldı. Toplantının ana gündemini ekonomi ve asgari ücret oluşturdu.
 
Toplantıda konuşan ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu, “2.825,00 TL asgari ücret 4.104,00 TL işverenin cebinden çıkıyormuş gibi gözüküyor. Ancak senede 1 aya karşılık gelen kıdem tazminatı ve 1 aya karşılık gelen izni de koyduğunuz zaman 5 bin TL’ye yaklaşıyor. Biz asgari ücretin üzerindeki yükün azaltılması gerektiğine inanıyoruz. Uluslararası Çalışma Örgütü'nün Küresel Ücret Raporu'ndaki 42 ülkenin kıyaslamasında Türkiye, sigorta primi ve vergilerin brüt asgari ücretteki payı açısından ilk 5'te yer alıyor. Biz de istiyoruz çalışanımız mutlu olsun. Çalışanımızın çocuğuna alacak çantaYI, tencerede pişirecek yemeğini düşünmemesini istiyoruz. Ama şu anda asgari ücretin üzerindeki yük her şeyin üzerinde. Bunun azaltılması daha faydalı olur diye düşünüyorum” dedi.
“ENFLASYONDAKİ ARTIŞ, ÖZELLİKLE ÜCRETLİ ÇALIŞAN KESİMDE BÜYÜK BİR MEMNUNİYETSİZLİĞE NEDEN OLUYOR”
ÇTSO Kasım ayı olağan Meclis açılış konuşmasını yapan Meclis Başkanı Osman Okyay ise, ise, “Ülke olarak zorluklarla dolu bir dönemden geçiyoruz. Enflasyondaki artış, özellikle ücretli çalışan kesimde büyük bir memnuniyetsizliğe neden oluyor. Umuyorum ki önümüzdeki dönemde doğru ekonomi politikası kararları ve aksiyonlar ile üretici fiyatları da normal seyrine dönecek ve enflasyondaki yukarı yönlü eğilim dengelenecektir. Hali hazırda ülke olarak mevcut enflasyon oranlarıyla mücadele etmekte güçlük çekilirken, kamu tarafından gelecek bu tür artışların, şirketlerimizi daha da zorlayacağını söylemek gerekiyor. CMB'nin en son açıkladığı cari denge verilerinde Türkiye ekonomisinin Ağustos ayında 528 milyon dolar cari fazla verdiği görülüyor. Bu oranın Ekim 2020’den bu yana gerçekleşen ilk cari fazla olduğu da verilere yansıyor. Bu güzel haberin devamlılığı için, cari açığı daha da düşürmemiz, dolayısı ile kamu harcamalarında tasarrufa devam etmemiz ve yatırım dengesini adil bir şekilde gözetmemiz gerekiyor. İhracatımızdaki artış olumlu.  Ancak, kur, enflasyon, faiz sarmalından çıkılmasının, ekonomide ve finansal piyasalarda güven ortamının tahsis edilmesi noktasında önemli. Ülkemizin sanayi hammadde ve ara mamulleri konusunda belli bir oranda dışa bağımlı olması dolayısı ile ihraç ettiğimiz ürünleri üretebilmek için ithalat kapısını açık tutmamız gerekiyor ve bu yüzden ithalatı istenen seviyede azaltamıyoruz” dedi.
“İTHALAT GİDERLERİMİZ HIZLA ARTIYOR”
“Kışa girerken küresel enerji fiyatlarındaki artış da bir başka maliyet kalemi olarak önümüzde duruyor” diyen Okyay, “Çin'de fabrikalar üretimi azaltıyor, fabrika çıkış maliyetleri daha da yükseliyor, Avrupa'da doğal gaz fiyatlarına yüksek zamlar geliyor, birçok ülkeden elektrik kesintileri haberleri düşüyor. Kovid-19 salgınında meydana gelen kapanmaların ardından, aşılamayla birlikte normalleşme adımlarının talebi artırdığı, piyasadaki diğer etmenlerin de eklenmesiyle büyüyen bir enerji krizi yaşıyoruz. Bu enerji krizinin önemli bir bileşeni de iklim değişikliği kaynaklı yaşanan olaylar, zira ABD’deki kasırgalar ve geçtiğimiz kış yaşanan aşırı soğuklar sebebiyle Meksika Körfezi’ndeki petrol ve doğalgaz üretimlerinde önemli duraksamalar yaşandı. Aynı anda ABD’nin Batı’sında yaşanan kuraklık, barajlardan sağlanan elektrik üretimini düşürdü, İngiltere’de ise Kuzey Denizi rüzgarlarındaki ani duraksamalar, rüzgar santrallerinin çalışamamasına sebep oldu. Bu gelişmelerin tümü, doğalgaz ve petrol talebinin arttığı bir dönemde, arzın azalmasıyla birlikte, kurlardaki hareketliliğin de etkisiyle, enerji fiyatlarındaki aşırı dalgalanmaya sebep oldu. İlave gaz anlaşması haberleri ve arz-talep dengesinin düzelmesiyle de bu krizden çıkacağımızı umuyorum. Devletimiz tarafından, enerji sektöründeki bu dünya krizi aşılana kadar, maliyetlerin bir kısmının sübvanse edilmesinin çok kıymetli olduğunu vurgulamak istiyorum” ifadelerini kullandı.
Kasım ayı olağan Meclis toplantısında Yönetim Kurulu adına konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu da, “Atatürk’ün dediği gibi, ‘Üretmeye mecburuz’ ve tam bağımsızlık ancak sanayileşerek, yerli ve milli olarak mümkündür. Bizler üreteceğiz ancak aynı zamanda her birimiz birer tüketici olduğumuzdan tüketim tercihlerimizde de bu yaklaşım ile hareket edeceğiz” dedi.  “Siyasette bir hareketlilik var herhalde üç siyasi parti ziyaretimize geldi” diyen Semizoğlu, “Cumhuriyet Halk Partisi, Memleket Partisi ve Zafer Partisi geldi. Cumhuriyet Halk Partisi’nden Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, Merkez İlçe Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, İl Başkanı Metin Ümit Ural, Merkez İlçe Başkan V. Süleyman Erte Odamızı ziyaret ettiler. Memleket Partisi’nden Çanakkale İl Başkanı Hülya Dağhan ve İl Yönetiminin ziyaretleri oldu. Zafer Partisi’nden Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Tuğrul Kihtir, Genel İdare Kurulu Üyesi Hasan Basri Akşener, İl Başkanı Hasan Demir ve Yönetim Kurulu ziyaretimizde bulundular. Tüm siyasi partilere eşit mesafedeyiz hepsi ile görüşüyoruz. Çanakkale’miz, Ülkemiz için isteklerimizi, dileklerimizi tacir tüccarın öncüsü olarak iletiyoruz.  Ancak kırmızı çizgimiz Vatanımızın bölünmez bütünlüğü olduğunu da her birine iletiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Meclis Başkan Yardımcımız Turgay Bey, ÇTSO Yönetimi ve Meclis üyelerimizden TÜRSAB Bölge Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çelik ve ÇATOD Başkanı Armağan Aydeğer ile Assos Liman Bölgesini ziyaret ettik” diyen Semizoğlu, “Biz İlimizi tanıtmaya çalışıyoruz. İlimizin turizmini geliştirmeye çalışıyoruz. Orada tehlikeli bir durum vardı. Oradaki herhangi bir taş turistin kafasına düştüğü an nerede bu devlet, nerede bu millet, nerede bu Vali, nerede bu iktidar denilecek. Bunun önlemini alanlara farklı şekilde muhalefet yapıyorlar. Buna hiç gerek yok. Çanakkalemiz bir turizm şehri oradaki yapılan çalışmalar ne doğaya ne de hiçbir zenginliğe zarar vermiyor. Bu ziyaretimizde bize Kazı Heyeti başkanı Nurettin Arslan Hocamız da eşlik etti. Hatta antik şehrimizi gezdirirken bizden bir de ricası oldu. Burada bir tane eski bir tüccarın mezarı var dedi. Kaya ıslah çalışmasının tamamlanmasının ardından peyzaj çalışmalarına da başlanacak. Bunun bütçesi de belli dedi. Buraya isterseniz Ticaret ve Sanayi Odası’nın desteğiyle yapılmıştır diye söylenebilir dedi. Biz de ona sıcak baktık, onun bütçesi ortaya çıkınca da inşallah sizlerle paylaşacağız.  Yine şehrimize atanan Cumhuriyet Başsavcımız Sayın Altuğ Kürşat Şahin Beyi ziyaret etmiştik. Kendileri Odamızı iade-i ziyarette bulundular. Boğaz Medya Grubu imtiyaz sahibi İsmet Akıncı’yı ziyaret ettim. Cumhuriyetimizin 98.yılını hep birlikte gururla kutladık. 1923’den bugüne baktığımızda pek çok alanda kendi kendine yeten bir Ülkeyiz diyebiliriz. Atamızın da dediği gibi “üretmeye mecburuz” ve tam bağımsızlık ancak sanayileşerek, yerli ve milli olarak mümkündür. Bizler üreteceğiz ancak aynı zamanda her birimiz birer tüketici olduğumuzdan tüketim tercihlerimizde de bu yaklaşım ile hareket edeceğiz” dedi. “2021 yılının son günlerindeyiz” diyen Semizoğlu, “Son iki yılımıza Pandemi damgasını vurdu. Aşılamanın artması ve normalleşme süreci ile birlikte piyasalar toparlanmaya başlasa da risk ve tehdit devam ediyor. Hep birlikte kurallara uymaya devam edeceğiz.  Maske, mesafe, hijyen” dedi.
 “ASGARİ ÜCRETİN ÜZERİNDEKİ YÜKÜN AZALTILMASI GEREKTİĞİNE İNANIYORUZ”
Semizoğlu konuşmasının devamında ise, “2.825,00 TL asgari ücret 4.104,00 TL işverenin cebinden çıkıyormuş gibi gözüküyor. Ancak senede 1 aya karşılık gelen kıdem tazminatı ve 1 aya karşılık gelen izni de koyduğunuz zaman 5.000,00 TL’ye yaklaşıyor. Biz asgari ücretin üzerindeki yükün azaltılması gerektiğine inanıyoruz. Uluslararası Çalışma Örgütü'nün Küresel Ücret Raporu'ndaki 42 ülkenin kıyaslamasında Türkiye, sigorta primi ve vergilerin brüt asgari ücretteki payı açısından ilk 5'te yer alıyor. Biz de istiyoruz çalışanımız mutlu olsun. Çalışanımızın çocuğuna alacak çanta, tencerede pişirecek yemeğini düşünmemesini istiyoruz. Ama şu anda asgari ücretin üzerindeki yük her şeyin üzerinde. Bunun azaltılması daha faydalı olur diye düşünüyorum” dedi.
Haber Merkezi