Yaşam

“Hiçbir sıfata gerek duymadan sadece kadını yazdım”

İşte Çanakkale Gazetesi köşe yazarlarından Öznur Tosun Türk’ün yeni kitabı ‘Kaybolan Kentin Eskicisi’ Kadınca Yayınları’ndan piyasaya çıktı.İşte Çanakkale Gazetesi köşe yazarlarından Öznur Tosun Türk’ün yeni kitabı ‘Kaybolan Kentin Eskicisi’ Kadınca Yayınları’ndan piyasaya çıktı.

İşte Çanakkale Gazetesi köşe yazarlarından Öznur Tosun Türk’ün yeni kitabı ‘Kaybolan Kentin Eskicisi’ Kadınca Yayınları’ndan piyasaya çıktı.

Eşi Recep Türk’ün doğum gününde yaptığı sürpriz ile 48 tane deneme hikaye yazısının yer aldığı kitabını çıkaran Öznur Tosun Türk kitabında yaşadığımız coğrafyada ötelenen, yok sayılan, arka plana atılan kadınları anlattı. Yazılarını kendisinden habersiz yayınevine götüren ve kitabını çıkartarak kendisine çok özel bir sürpriz hazırlayan eşi sayesinde okuyucularıyla buluşan Türk, kadın olmanın zaten özel hissetmek için yeterli olduğunun altını çizerek,  “Hiçbir sınırlandırıcı sıfata gerek duymadan sadece bir kadın olarak, yine o sıfatlardan azade kadını ve ilk anda fark edilmeyen sıradan yaşamını yazdım. Aynen gerçek hayatın kendisi gibi” dedi.
 Kendinizi tanıtır mısınız?
1978 yılında gurbetçi bir ailenin son çocuğu olarak Almanya’da doğdum. Babam ve annem fabrika işçisiydi. 6 yaşımdayken babamın kararı ile kesin dönüş yaparak Gelibolu’ya yerleştik. Çok mutlu bir çocukluk geçirdim. Mahalle kültürü, komşuluk yardımlaşması, çeşmeden sutaşıma sorumluluğu ile büyüdüm. İlk orta lise eğitimimi Gelibolu da tamamladım. Kardeş kıvamında dostlar edindim. Birlikte büyüdüğüm eşim ile iki çocuğumuz oldu. Sosyal medya hesaplarımda paylaşmaya başladığım yazılarımı pazar günleri yerel bir gazetede bir sene devam ettirdim.
Kitabınızı çıkartmaya nasıl karar verdiniz?
Kendimi bildim bileli yazıyorum, insanları gözlemlemeyi severim. Doldukça biriktirdikçe yazarak hafifliyorum. Kelimelerin gücüne inanıyorum,  yaşadıkça yazmaya devam edeceğim. Şimdiye kadar yazdığım yazılarımı İşte Çanakkale Gazetesi’nde paylaştım. Kitap çıkartma konusuna gelince, eşimle 19 yaşımda evlendim. Evlilikte 25 yılı geride bıraktık. Doğum günümde bana sürpriz yaptı. Deneme yazılarımı yayın evine götürmüş, yayın evi sahibi Yusuf Acar ile görüşmüş, birlikte karar vermişler. Ben kitabı aldığımda her şey hazırdı. 
Kitabınızda bir bölümde, "Ne zor büyüttüm kendimi. Onca mutsuzluğa başımı düşürmedim. Dünya savaşlarında yendim, yenildim. Ama hep kendime kaldım” derken yaşadığınız zorluklarda kendinize sarılarak mı ayakta kaldığınızı anlatıyorsunuz?
Evet, aslında tüm kadınların ne kadar güçlü olduğunu anlatmaya çalışıyorum.
Yaşadığımız coğrafyada kadın olmak zor, siz gözlem yapan ve kadınların yaşadıklarına duyarsız kalmayan birisiniz, ne düşünüyorsunuz?
Ne ağır kadın, çocuk ve masum ölümlerini bilmek. Ölümü bile cinsine ayırmak. Matematiği sırası olmayan o kavramı zorla bir kalıba sokmak. Elimdeki kahveden anne olmanın ağırlığında ezilmek. Bir köpeğe tecavüz edebilenle aynı havayı solumaktan utanmak. Gece yürüyüş yapan kadının, korktuğu için eline aldığı taş kadar ağır olmak. Dayaktan morarmış Ağrı'lı Melek gelinin ölümüne hafiflemek. Ağaca asılan çocukların oraya uçarken takılmış olduğu hayalini zorla kurmak. Öz babası tarafından tecavüze uğrayan kadının yaşadıkları deyip, öylece kalakalmak. Bireysel savaşlar vermemiz gerekirken, biz hala kadın olarak sağ kalabilmenin savaşını veriyoruz. En derin hayat hikayeleri yazmam gerekirken, kadınların çığlıklarını ölümlerini yazıyorum. Kalanların ve gidenlerin altında ezildiği hayatları. Tüm ölenlerin ve yaşarken korku içinde öldürdüklerinizin acısıyla yaşıyoruz. Yakılan, kesilen, asılan, çöpe atılan bir yere sığdırmadığınız kadınları unutmuyorum. Siz de unutmayın"
Kitabınızı geçtiğimiz gün Gelibolu Belediye Başkanı Mustafa Özacar’a da hediye ettiniz, destek verdi mi?
Tüm meraklı sorularıma hassas ve naif cevaplar veren kitabıma destek olan Belediye Başkanım Mustafa Özacar‘la keyifli farklı bir anım oldu. Keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Kendisine teşekkür ediyorum.
Okuyucular kitabınıza nereden ulaşabilir?
Kitapyurdundan satışı oluyor. 
Bize zaman ayırdığınız için teşekkür eder, yazarlık yolculuğunuzda size başarılar dilerim.
Ben teşekkür ederim.
Röportaj: Mine Tarım