Gündem

Kilitbahir Köyü’nde kültür evi açtılar

Çanakkale’de huzurun ve sakinliğin kalelerinden olan Kilitbahir’de, 1900’lü yıllardan önce inşa edilmiş, 1920’lerde medrese, karakol binası olarak kullanılmış sivil mimari örneği diye tescilli bir konak artı İGEME (İş Geliştirme Merkezi)  Kültür ve Bilgi Evi olarak öğrenme âşıklarınakapılarını açtı

Çanakkale’de huzurun ve sakinliğin kalelerinden olan Kilitbahir’de, 1900’lü yıllardan önce inşa edilmiş, 1920’lerde medrese, karakol binası olarak kullanılmış, sivil mimari örneği diye tescilli bir konak artık, İGEME (İş Geliştirme Merkezi)  Kültür ve Bilgi Evi olarak öğrenme âşıklarına kapılarını açtı.
Kara tahtası olan bir de sınıfı olan İGEME (İş Geliştirme Merkezi)  Kültür ve Bilgi Evi’nin sahibi Zümrüt Yıldız eşi ile birlikte eski dönemlere ait kıyafet, tarım aletleri ve günlük hayatta kullanılan araç-gereçlerin sergilendiği bu konağı kültür evi haline getirdi.

Çanakkale’de huzurun ve sakinliğin kalelerinden olan Kilitbahir’de, 1900’lü yıllardan önce inşa edilmiş, 1920’lerde medrese, karakol binası olarak kullanılmış, sivil mimari örneği diye tescilli bir konak artık, İGEME (İş Geliştirme Merkezi)  Kültür ve Bilgi Evi olarak öğrenme âşıklarına kapılarını açtı.
Gençlerin geçmişini bilmeleri için gayret gösterdiğini anlatan Yıldız “Uzun yıllar eşimle birlikte İstanbul’da yaşadık. Eşim kaptanlık yaptı ben de Miço oldum. Eşim devlet memuru olup Çanakkale’ye atanınca Kilitbahir Köyü’ne yerleştik.  Bir kültür evi açmak her zaman hayalimizde vardı. Kilitbahir bizim için imkân oldu.  Gelecek nesile topluma faydalı işler konusunda sürekli arayış içerisinde idik. Kırklareli’nde, Ertuğrul Köyü’nde bir Fatma Teyze var. O kendi evini kültür evine çevirmiş. Evinin odalarında geleneksel tarihi kıyafetler, eşyalar ile müzeye çevirmiş. Çevre illerden yurt dışından getirenler de olmuş. Ben de Fatma Teyze’ye katkı sağlamak istedim.  Hem geleneği birlikte yaşatmak, hem onun adını duyurmak için birlikte hareket ettik bize destek oldu. Bu odalarda gördüğünüz tüm tarihi kıyafetler, tahta sandıklar, daktilolar,  köy enstitülerinden kalma kitaplar ne gördü iseniz Fatma Teyze’nin bize hediyesidir. Köy halkından tablolar, kanaviçeler getiren oldu, duyuldukça herkes eski eşyalarını bize getirir oldu” dedi.

ÇOCUKLAR İÇİN ÇİZGİ KAHRAMAN DA YARATTI

Asıl amaçlarının eğitim sınıfının herkes tarafından aktif bir şekilde kullanılması olduğunu da ifade eden Yıldız, “Bir de sınıfımız var ve asıl amacımız bu sınıfta verilecek eğitimler. Bir taraftan kültürel değerlerimize sahip çıkarak bir taraftan da gençlere ve çocuklara yol belirtmek amacımız. Biz bu sınıfta firmalar ile anlaşarak firmaların reklamını yaparak, gençlere, öğrencilere eğitim vermek, mesleklerin eğitim çalışmalarını düzenlemek. Bu sınıfta çocuklara masallar anlatmak istiyoruz. Anaokulları kültür evimize gelebilirler. Okul gezilerinden öğrenciler hem burada dinlenip hem de sergi odalarımızı gezebilir, sınıfımızda çalışma yapabilirler. Sınıf kullanımı için ücret talep etmiyoruz. Kafe alanımızda eskiden oynadığımız masa oyunlarımız, çivili futbol tahtamız, kara tahtamız var.  Eceabat’tan bir anaokulumuzu ağırladık, burada kahvaltı ettiler, oyunlar oynadılar. Biz ayrıca anasınıfı öğrencileri için Aytes isimli bir kahraman da yatırdık.  Seslendirmesini de yaptık. Burada Piri Reis’in çocukluk maceralarını anlatıyoruz. Aytes’i biz yarattık, patentini aldık. Bu bir çizgi roman olacak. Aytes Osmanlıca’da yardım eden kuş anlamında. Bunun video klibini de hazırladık. Gelen çocuklara bunun sunumunu da yapıyoruz. Biz her türlü desteğe ve kurum ve kuruluşların farkındalık çalışmalarına açığız” dedi.

Özel Haber: Dilek Akşen