Gündem

KADINLARIN AZRA ÖFKESİ DİNMEDİ: 'Ya görevlerini yapacaklar, ya da o koltukları boşaltacaklar'

Çanakkale Kadın Cinayetleri Platformu üyeleri Valilik önünde yaptıkları açıklama ile 21 yaşındaki Azra Gülendam Haytaoğlu’nun tecavüz edilerek katledilmesini protesto etti. 

Çanakkale Kadın Cinayetleri Platformu üyeleri Valilik önünde yaptıkları açıklama ile 21 yaşındaki Azra Gülendam Haytaoğlu’nun tecavüz edilerek katledilmesini protesto etti. 

“Azra için sessiz kalmıyoruz” pankartlarının yer aldığı açıklamayı okuyan Şevval Karabal, “Biz yetkililerin yapmadıklarını anlatmaya, görevlerini yapmaları için mücadele etmeye devam edeceğiz. O koltuklarda oturanlar ya görevlerini yapacaklar, ya da o koltukları boşaltacaklar. İklim krizini, kadın cinayetlerini durdurmak için mücadelemizi sürdüreceğiz. Anayasayı, yasayı, sözleşmeyi uygulatacağız” dedi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bugün ve bugün canice öldürüldüğü anlaşılan Azra Gülendam için burada toplandık. Azra’nın işkenceyle öldürüldüğünü öğrendik. Azra’nın kayıp ihbarı verildiğinde yetkililer ‘Telefon sinyaline ancak pazartesi günü bakabiliriz’ demişler. Azra'nın öldürüldüğü haberini aldığımız bugün, yani pazartesi günü Azra artık aramızda değil. Bugün Azra’nın öldürülmesi üzerine eylemlerimizi planlarken; Cumartesi gününden beri kayıp olan Emine Gökkız'ın, cansız bedeni bulundu. Aynı gün iki kayıp kadının ölüm haberini aldık. Kadınları koruması gerekenler nerede?’ dedi. Ormanlar yanıyor, kadınlar öldürülüyor. Günlerdir binlerce ağaç, yüzlerce hayvan, onlarca insan yanarak can verdiler. Yangınlar hala söndürülmediği için ormanlar hala yanmaya devam ediyor. Azra’yı günlerdir, bulmayanları, yangınlar büyürken havadan müdahale etmeyenleri gayet iyi biliyoruz”
 
“DEVLET ÖNLEM ALMAK, TEDBİR ALMAK, KORUMAK ZORUNDADIR”
 
Devlet önlem almak, tedbir almak korumak zorundadır. Kadın cinayetleri için önlem almayanlar da; iklim krizleri için, yangınlar, seller depremler için önlem almayanlar da bunlardan sorumlu olanlardır. Sorumluları biliyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasına karar verenler, 6284 sayılı kanunu uygulamayanlar Azra’nın öldürülmesinin sorumlularıdır. Ormanları talan edenler, arsa arsa patronlara peşkeş çekenler, yangın uçağı almak yerine lüks uçaklarla ülke ziyaretlerine gidenler yangında, selde ölen canların sorumlusudur.
Azra'yı da Emine Gökkız'ı da korumak mümkündü. Günlerce meydanlarda savunduğumuz İstanbul sözleşmesi ile kadın cinayetlerini önlemek mümkün. İstanbul Sözleşmesi'nden tam da bu yüzden vazgeçmiyoruz.
 
“YETKİLİLER NEREDE?”
 
“Yangınlara biz müdahale ederken, Azra Gülendam Haytaoğlu’nu biz bulmaya çalışırken, şüpheli kadın ölümlerini biz aydınlatmaya çalışırken yetkililer nerede? Biz doğayı, kadınları, çocukları korumaya çalışırken sorumlular görevlerini yerine getirmek için ne bekliyorlar? Biz yetkililerin yapmadıklarını anlatmaya, görevlerini yapmaları için mücadele etmeye devam edeceğiz. O koltuklarda oturanlar ya görevlerini yapacaklar, ya da o koltukları boşaltacaklar. İklim krizini, kadın cinayetlerini durdurmak için mücadelemizi sürdüreceğiz. Anayasayı, yasayı, sözleşmeyi uygulatacağız.”
 
Mine Tarım