Tarım ve Sanayi

ÇİFTÇİ BORÇTA: 'Borcu borçla kapatıyoruz'

Son dönemde dövizin ve enflasyonun artmasına bağlı olarak ithal ürünlerde bir fiyat artışı her anlamda kendini hissettiriyor.

Son dönemde dövizin ve enflasyonun artmasına bağlı olarak ithal ürünlerde bir fiyat artışı her anlamda kendini hissettiriyor. Bunlardan biri de hayvan üreticisinin artışından sürekli rahatsız olduğu yem fiyatları oluyor. Artan yem fiyatlarını değerlendiren Faruk Keskin,” Üretici zor durumda, borcu borçla kapatıyoruz, gelirimiz giderimizi karşılamıyor” dedi.

Genç yaşından beri çiftçilik ve hayvan besiciliği yapan Faruk Keskin artan yem fiyatları ile ilgili görüşlerini açıkladı. Keskin İşte Çanakkale Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, ‘’Ben genç bir üretici olarak çok zor durumdayım, perişanım, her genç yapmaz bu işleri. Sorun üreticilere, anlatsınlar, borçları borçlarla kapatıyoruz, Gelirimiz giderlerimizi karşılamıyor. Acı ama böyle devam ederse borçlarımızı ödeyemeyecek duruma geleceğiz ki bu bizi çıkmaza sokunca ne olacak üretim yapamayacağız. Düşünsenize bir üretim yapan köyden 10 kişinin üretim yapmadığını, bu artacak diğer köyler, ilçeler, bir şehirde gözle görülen şekilde üretim azalacak, şu anda azaldığı için her yerde gıda fiyatları artıyor evet enflasyon birinci sebep ama ikinci sebep ürünler azalıyor. Artık ithal ürüne de kimse sıcak bakamıyor. Döviz yüzünden düşünsenize bir zamanlar ucuz et için bu ülkeye yabancı ismini bilmediğimiz hayvanların etlerini getirdiler şimdi insanlar onları da alamıyor, üretici üretemiyor. Nasıl bir ülke oldu düşünün bunu akıl etmemiz lazım buna karşılık bir şeyler yapılması lazım artık, tedbirler ve çözümler alınmaz ise hiçbir zaman üretim yaptığımız eski günlere gelemeyeceğiz. Bu işin teknik yerleri de var bunları da söylemek lazım dövizin artması en başta bunu doğuran birinci sebep, diğer birçok sebep daha var tabii, faizlerin de artması borçların katlanması, genel olarak bu artan girdiler nedeniyle bin bir emekle yetiştirdiği küçükbaş ya da büyükbaş hayvanını satarak yem almaya çalışan üreticilerimiz mağdur. Hızla üretimden uzaklaşıyor. Bu nedenle hayvancılık bitme noktasına gelirken, ülkemizin hayvan varlığı da azalıyor. Her yıl hayvan sayımız azalıyor. Rakamsal olarak bildiğim Türkiye'de yaklaşık olarak yıllık 25 milyon ton karma yem üretiliyor. Ortalama rakamlarla ifade edersek, bunun 14 milyon tonu büyükbaş ve küçükbaş yemi, 10 milyon tonu kanatlı hayvan yemi ve 1 milyon tonunu da diğer yemler oluşturuyor. Yaklaşık olarak yem sektörünün 50 milyar liralık bir cirosu bulunuyor. İşin kötü tarafı ise üretilen karma yemin neredeyse yarısından fazlası ithal ham maddelerden oluşuyor. Çok fazla maliyet artışı var. Biz bunlara artık dayanamıyoruz’’ dedi.

Peki yem fiyatları neden artıyor?
Yem üreticileri fiyat artışı konusunda yurt dışı ve yurt içi kaynaklı çok farklı nedenler sıralıyor. Yem fiyatındaki artışın nedenleri özetle şöyle:

Dünya soya fiyatları arttı
Arjantin'in soya üretiminde düşüş olacağını bildirmesi ile dünya soya fiyatlarında bir yükselme yaşandı. Soya fiyatının artması yem fiyatına doğrudan zam olarak yansıyor. Çünkü, yem sanayinde ciddi bir soya bağımlılığı var. Türkiye, yılda 2 milyon tonun üzerinde (2017'de 2 milyon 175 bin ton) soya tüketiyor. Bunun büyük bölümü yem hammaddesi olarak kullanılıyor. Tüketilen soyanın sadece yüzde 7'si yani 140 bin tonu Türkiye'de üretiliyor. Yüzde 93'ü ithal ediliyor. Bu nedenle dünyadaki fiyat artışı Türkiye'yi doğrudan etkiliyor.

GDO denetimi soya girişini azalttı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde yaptığı bir konuşmada "Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) konusunda daha dikkatli olacağız" sözleri bürokratlar tarafından emir kabul edilerek, Türkiye'ye ithal edilen soyada daha sıkı denetimler yapılmaya başlandı. Yem amaçlı ithalatına izin verilen soya genlerine bile zorluklar çıkarılıyor. Bugüne kadar 150 bin ton soya bu şekilde gemilerde bekletildi. Bazı gemilerdeki ürünler geldiği ülkeye iade edildi. Bu engelleme yem fiyatları artıran bir başka faktör.

Çin'in alımları ayçiçeği küspe fiyatını yükseltti
Yeterli soyayı bulamayan yem sanayicileri, Ukrayna, Kazakistan, Rusya, gibi Karadeniz bölgesindeki ayçiçeği küspesine yöneldi. Fakat, Çin'in bu ülkelerden çok miktarda ayçiçeği küspesi alması orada da fiyatları yükseltti. Yem hammaddesi olarak kullanılan ayçiçeği küspesindeki bu fiyat artışı yem maliyetlerini artırdı.

Dövizdeki artış etkili oldu
Yem fiyatlarındaki en önemli nedenlerden birisi de dövizdeki yükselme. Yem hammaddesinin en az yüzde 50'sini ithalatla karşılayan yem sektörü, artan döviz fiyatları nedeniyle hammaddeyi her geçen gün daha pahalıya alıyor. Dolayısıyla bu maliyeti fiyatlara yansıtınca yeme zam yapmak durumunda kalınıyor.
Yem sanayicileri, bugüne kadar yaptıkları iki zam ile fiyatları yüzde 13-14 artırdıklarını ancak buna rağmen yüzde 2 civarında zararla çalıştıklarını belirterek, bugün yarın yapılacak üçüncü zam ile toplamda fiyat artışının yüzde 20'ye ulaşacağını ifade ediyor.

‘’Yüzde 50 dışa bağımlılık yem fiyatlarının artmasındaki en büyük etken. Bu bağımlılık bir iki günde değiştirilecek bir durum değil. Uzun vadeli tarım politikası gerektiriyor. Şu anda yapılabilecek en akılcı şey, kaba yem tarafında üretimi artırıcı çalışmalar yapmaktır" görüşünü savunuyor.

Özel Haber: İbrahim Akın Kazancı