Sağlık

“SAĞLIKSIZ KOŞULLAR DEPRESYONA İTİYOR”

Son üç yılda yaklaşık 8 milyon kişi hastanelerdeki Psikiyatri Kliniklerine başvurdu. Psikiyatri servislerindeki yoğunluk, antidepresan ve sinir ilaçları kullanımındaki artış dikkat çekiyor.

 Son üç yılda yaklaşık 8 milyon kişi hastanelerdeki Psikiyatri Kliniklerine başvurdu. Psikiyatri servislerindeki yoğunluk, antidepresan ve sinir ilaçları kullanımındaki artış dikkat çekiyor. Hastaların yüzde 69'unu kadınlar, yüzde 31'ini erkekler oluştururken, Türkiye genelinde asistanlarla birlikte 5 bin 500 psikiyatri uzmanı görev yapıyor.
 
Konu ile ilgili görüşlerine başvurduğumuz Çanakkale Tabip Odası Başkanı Doktor Eftal Yıldırım, mesleki örgüt olarak son yıllarda ülkenin içinde bulunduğu sağlıksız koşulların antidepresan kullanımını artırdığını gözlemlediklerini belirterek, “Depresyon tanısı konan hasta sayısında artış var. Bunun gerekçeleri nelerdir, Türkiye’de insanlar neden daha fazla antidepresan kullanıyor? diye baktığımızda, ülkemizdeki genel sağlık koşullarının bozuk olduğunu görüyoruz. Sağlıklı olmak sadece bedensel olarak sağlıklı olmak değil, aynı zamanda ruhsal olarak sağlıklı olmaktır” dedi. Konunun komplike bir sorun olduğunu ama buna rağmen insanların sağlık sorunlarını başka türlü çözemediğinde tek çözüm olarak ilaçla iyi olabileceğine inandıklarını söyleyen Yıldırım, “Sağlıklı olmak için yeterli beslenme,  barınma, iyi eğitim alma, aile ve komşularla iyi ilişkiler kurma, çevresel faktörler ve şiddetten uzak yaşamak gereklidir. Son yıllarda öfke krizleri, patlamalar ve şiddet olaylarının arttığına da tanık oluyoruz. Sağlıklı bir ruh hali ile yaşamak neredeyse mümkün değil. Sağlığın parasallaşması, ilaca indirgenmesi de etken olduğu gibi, sürekli doktora giderek ve ilaç alarak bu kısırdöngünün içinden de çıkmak mümkün değil” dedi. 
 
“Yılda 10-12 kez doktora gidiyor ve bir ilaçla iyi olmayı umuyoruz”
 
Dr.Eftal Yıldırım, “Türkiye’de son yıllarda artan geçim sıkıntısı, eğitim, özellikle genç kesimde görülen işsizlik, anne ve babaların çocuklarının eğitimini karşılama konusunda yaşadığı endişe, barınma ve yetersiz beslenme gibi nedenler hem halkın bedensel sağlığını, hem de ruhsal sağlığını ve duygu durumunu olumsuz yönde etkilemektedir.  Son 20 yılda uygulanan sağlık hizmetleri sadece ilaca yönelik tedavi yöntemi bu sonucu kaçınılmaz kılmaktadır. Bir vatandaş yılda 10-12 kez doktora gitmekte ve ilaç yazdırmaktadır. Sürekli doktora giden hasta, bir ilaçla iyileşmeyi ummaktadır” diye konuştu.
 
“Eskiden Psikiyatri ilaçlarını Nöroloji Uzmanları da yazıyordu”
 
Bir hekimin hasta başına en fazla 10 dakika ayırabildiğini ve psikiyatri kliniklerinde yığılma olduğunu ifade eden Yıldırım, “Bu süre depresyon tanısı konan hastayı takip etmek için yeter li bir süre değildir. Öte yandan sağlıkta 1.ve 2.Basamak Sağlık Hizmetlerinin sağlıklı işlememesi ve hastanın 3.Sağlık Basamağına yönlendirilmesi bu yığılmayı artırmaktadır. Bazı ilaçların sadece 3.Basamak’ta yazılması hasta başvuru sayısını çoğaltmaktadır. Eskiden Psikiyatri ilaçlarını Nöroloji doktorları da yazabilirken, şimdi sadece Psikiyatri uzmanlarının yazması ve herkesin yoğunluktan ötürü Psikiyatriste ulaşamaması da sıkıntı doğurmaktadır. Bu teknik sıkışmanın arkasındaki sebepleri görmek gerek. Bizi meslek örgütü olarak bu kısmı da ilgilendirmektedir” diye konuştu.
 
“Bir ilaçla iyi olmaya çalışıyoruz”
 
Konunun komplike bir sorun olduğunu ama buna rağmen insanların sağlık sorunlarını başka türlü çözemediğinde tek çözüm olarak ilaçla iyi olabileceğine inandıklarını söyleyen Yıldırım, “Bir ilaçla iyi olmaya çalışıyoruz” dedi. Sağlığı oluşturan etkenlerin çok katmanlı olduğunu ve bir eksik paydaş olduğunda sistemin olumsuz etkilendiğini kaydeden Çanakkale Tabip Odası Başkanı Doktor Eftal Yıldırım, “Sağlıklı olmak için yeterli beslenme,  barınma, iyi eğitim alma, aile ve komşularla iyi ilişkiler kurma, sosyal ilişkiler kurma, çevre, şiddetten uzak yaşamak zorundayız. Son yıllarda öfke krizleri, patlamalar ve şiddet olaylarının arttığına da tanık oluyoruz. Sağlıklı bir ruh hali ile yaşamak neredeyse mümkün değil. Sağlığın parasallaşması, ilaca indirgenmesi de etken olduğu gibi, sürekli doktora giderek ve ilaç alarak bu kısırdöngünün içinden de çıkmak mümkün değil.  Ayrıca randevu sistemi,  hastanelerde yığılma gibi konular da sağlıklı tedavi olma şansını azaltıyor. Bu durumda bütün olumsuz koşullara karşılık hasta sayısı, yani nicelik artarken, tedavide başarılı olunamıyor ve hastalar da sadece ilaç alarak kendilerini iyi hissetmeyi umuyorlar. Biz meslek örgütü ve olarak sağlıktaki bu bütün gelişmeleri takip ediyor ve gerek altyapı, teknik ve diğer olanaklarla, içinde hem hekimlerimiz ve hem de vatandaşlarımızın memnun olacağı bir sistem için çalışıyoruz” dedi.
 
Özel Haber: Mine Tarım