Tarım ve Sanayi

HEDEFLERİ BÜYÜK, DESTEĞİ YOK

Bayramiç’in Ahmetçeli Köyü’nde Sevinç Abla’nın Çiftliği’nde 16 yıldır geleneksel tarım ve yöresel üretim yapan Çanakkaleli Sevinç Özkaya geçtiğimiz gün İstanbul’da düzenlenen 4.Gıda Toplulukları ve Kooperatifleri Çalıştayı‘na katılarak bölgeyi ve ürünlerini tanıttı. 

Bayramiç’in Ahmetçeli Köyü’nde Sevinç Abla’nın Çiftliği’nde 16 yıldır geleneksel tarım ve yöresel üretim yapan Çanakkaleli Sevinç Özkaya geçtiğimiz gün İstanbul’da düzenlenen 4.Gıda Toplulukları ve Kooperatifleri Çalıştayı‘na katılarak bölgeyi ve ürünlerini tanıttı. 
Ürettiği sebze, meyve ve tarım ürünlerine kimyasal ilaç ve gübre katmadığını belirten Özkaya, gazetemize yaptığı açıklamada Atalık Tohumu da kullandığını belirterek, Çanakkale’de bir ilk olduğunu dile getirdi. Bir an önce hayalindeki üretim kompleksini bitirmeyi, ulusal ve uluslararası alanda faaliyete geçirmeyi, gönüllülük esasıyla doğal üretimi yaygınlaştırmayı hedeflediğini belirten kadın üretici,  “Köyümde, ilçemde ve Çanakkale’de benim tarzımda bir çiftlik modeli ile üretim yapan yok. Bu anlamda bir ilkim. Üretimhanemi açtım, ama binaya başlayamadım. Misafirhaneler de olacak. Üretim kısmına da rötuşlar lazım. Planlar, projeler mimarlar tarafından çizildi. Kurumlara başvurdum, projeyi beğeniyorlar. Kadın olduğum için de sorun çıkmıyor, tam tersine destek oluyorlar.  A’dan Z’ye karşılıyorlar, ama siz yapın, projeyi tamamlayın, biz sonra hibe verelim diyorlar. Benim zaten o kadar param olsa neden prosedürlerle uğraşayım ki? Geri ödemeli olsun, ama baştan destek gelsin. Biri elimden tutsun isterim. Sponsor da olur, zira döngüyü sağlamak zorundayım” dedi.

Ortaöğretimini ve liseyi Ezine’de tamamladıktan sonra Bayramiç’in Ahmetçeli Köyü’nde üretim çalışmalarına başlayan 53 yaşındaki Sevinç Özkaya ilk olarak Köy Kalkındırma Derneği’ni de kurdu. Önceleri kendi çapında üretim yapmaya başladığını kaydeden Özkaya, köylülerden gelen talep üzerine rotasını çizdiğini belirtti. 

“YURTİÇİNDEN VE YURTDIŞINDAN MİSAFİRLERİM GELİYOR”
15 keçisiyle birlikte, mayalı keçi peyniri ürettiğini söyleyen Sevinç Özkaya, “Kendi domatesimi üretip, salça yapıyorum. Zeytin ve zeytinyağı da kendi üretimim. Ürettiğim elmaları hem doğal, ham halde satıyorum,  hem de sirke yapıyorum. Erişte ve ekmek de üretiyorum. Soluduğumuz hava ne kadar temizse, benim ürünlerim de o kadar temiz ” dedi. Yurtiçinden ve yurtdışından Amerika, İran, Avusturya, Avustralya, Almanya’dan müracaat eden gönüllülere kalacak yer temin ettiğini ve beden işçiliği karşılığında doğal üretimin esaslarını öğrettiğini ifade eden Sevinç Özkaya, “Bilgi alışverişi de sağlıyoruz” diye konuştu.  İnternetten satışa yönelmediğini, ama istek olursa kargo yaptığını da dile getiren Özkaya, “Çok büyüdüğüm zaman, kalitemin bozulacağından endişe duyuyorum” diye konuştu. “Öğrenmek isteyen gönüllülere kapım açık” diyen Özkaya, “Bu aslında farklı bir tatil anlayışı.  Bu kişiler bazen 6 ay, bazen 4 yıl gibi bir süre yanımda kalıp, işin inceliğini öğreniyorlar” dedi.

“PROJEYİ BEĞENİYORLAR, SEN, YAP BİTİR, PARAYI SONRA HİBE EDERİZ DİYORLAR, PARAM OLSA NEDEN PROSEDÜRLE UĞRAŞAYIM Kİ?”
Üretim alanında kompleks kurmayı tasarladığını ve bununla ilgili TKDK’ya, KADEM’e ve çeşitli kurumlara müracaatta bulunduğunu söyleyen Özkaya, “Üretimhanemi açtım,  ama binaya başlayamadım. Misafirhaneler de olacak. Üretim kısmına da rötuşlar lazım. Planlar, projeler mimarlar tarafından çizildi. Kurumlara başvurdum, projeyi beğeniyorlar. Kadın olduğum için de sorun çıkmıyor.  A’dan Z’ye karşılıyorlar, ama siz yapın, projeyi tamamlayın, biz sonra hibe verelim diyorlar. Benim zaten o kadar param olsa neden prosedürlerle uğraşayım ki? Geri ödemeli olsun, ama baştan destek geliş. Biri elimden tutsun isterim. Sponsor da olur, zira döngüyü sağlamak zorundayım ” dedi.

“KADININ GÖREVİ EVDE OTURMAK VE ÇOCUK BÜYÜTMEK DEĞİLDİR”
Haftada üç gün pazara çıktığını, hem ürünleri yetiştirdiğini, hem işlediğini, hem de satış yaptığını kaydeden Özkaya, “ Beden gücüne ihtiyaç duyuyorum, bu anlamda gençler bana yardımcı oluyor. İnsan azmettikten sonra, her şeyi yapar. Ben şu anda 53 yaşımdayım, bir an önce hayalimdeki üretim kompleksini bitirmeyi ve faaliyete geçirmeyi hedefliyorum,  yaş olarak geç bile kaldım. Köyümde, ilçemde ve Çanakkale’de benim tarzımda bir çiftlik modeli ile üretim yapan yok. Bu anlamda bir ilkim. Kadının görevi sadece evde oturmak ve çocuk bakmak değildir. Kadın üretmeli, bu anlamda da örnek olmak istiyorum” diye konuştu.

Özel Haber: Mine Tarım