.

İnsanoğlu bir değişik.
Durduğu yerde bir şeyleri karıştırıyor,
Sonra mı?
Ayıkla pirincin taşını.
.
İlginç konular olduğunda göz atmadan geçemiyorum.
Merak benimkisi.
.
Aynısı benim torunda da var.
Alakasız şeyleri merak edip duruyor.
.
Evvelden sorardı, biz cevap vermeyince vaz geçerdi.
.
İlkokula gidip okur-yazarlığı başladığından beri elindeki tabletten araştırma yapıyor.
.
Dinozorlardan tutun, ahtapotların nasıl avlandığına kadar bilmediği yok.
.
Midesine düşkün olduğundan yiyecek videoları da ilgisi alanında.
.
Ben yine boş vaktimde bilgisayardan İnternette geziniyorum.
İlginç bilgiler karşıma gelince gözüm takıldı.
Tabi aklım da.
.
Konu şu:
“Hamamböcekleri yaklaşık olarak 250 milyon yıldır (bazı kaynaklarda 300 milyon yazıyor) yasadıkları halde hiçbir değişime uğramamışlar.”
.
Okuyunca düşündüm;
O zamanlar hamam olmadığına göre, bu ismi kim verdi onlara.
.
İlk defa “Hamamböceği” kim dedi acaba?
Merak işte.
.
Hamamböceği deyip geçmeyin.
Bunlar dinozorlardan bile yaşlılar.
.
Tabi yedi sülalesini araştırdım hemen.
“Bunlar nasıl böcekler?” diye.
Bakın karşıma neler çıktı.
Şaşırdım.
.
Bazı özellikleri es geçilecek gibi değil.
.
Misal;
Amerikan hamam böceğinin alkollü içeceklere, özellikle biraya ilgisi olduğu gözlemlenmiş.
Uzmanlar; “Alkol ve glikoz karışımının onları cezbettiği düşünüyor.”
.
Bu böceklerle aramızda ok fark var.
“İnsanoğlu kafası varken bile doğru dürüst yaşayamazken (yaşadığını zannederken), bu böcekler kafasız 1 hafta yaşayabiliyorlarmış.”
.
Bizler nefesimizi 5 dakika tutunca rekorlar kırıyoruz ya, bu böcekler ise tam tamına 40 dakika nefeslerini tutabiliyorlarmış.
Peki neden bunu yapıyorlar, manyaklar mı?
Araştırmışlar.
Bu böcekler susuz kalamadıkları için, metabolizmalarını yavaşlatmak için nefeslerini tutarlarmış.
Buna karşılık, hiç beslenmeden yaklaşık bir ay yaşayabiliyorlarmış.
.
Biz de iğrençlikleri konuşulurken, bazı ülkelerde yiyecek olarak köşe-bucak aranıyorlarmış.
Misal Çin’de artan talepleri karşılamak için memlekette Hamamböceği kalmayınca çiftlik kurmak zorunda kalmışlar.
Çiftlik kurmanın başka boyutu da varmış.
Meğer bu böceklerin, besin olarak tüketilmesinin yanı sıra, tozları bazı kozmetik şirketleri tarafından da kullanılıyormuş.
“Böcek tozu geldi hanım…” diye satıyorlar sanırım.
.
Bizler karpuz yeme, turşu yeme gibi bazı yarışmalar düzenlerken, bir takım ülkelerde ise Hamamböceği yeme yarışmaları düzenleniyormuş.
2012'de Amerika’da hamam böceği yeme yarışına katılan Edward Archbold, yarışmadan hemen sonra ölmüş. Bazı kaynaklar yerken böceklerin boğazına tıkandığını, bazı kaynaklar ise hamam böceklerine alerjisi olduğu için öldüğünü söylemişler.
.
“Peki bunlar ne yer, ne içer?” diye sorarsanız, hamam böcekleri “Hepçil”miş.
Yani ne bulurlarsa artık.
Ölü böcekler, kâğıt, bez, sabun, ahşap, saç kılı, nişastalı tatlılar, etler tüketebilirlermiş.
Hatta biranızı da içebilirlermiş…
.
Bu böcekleri 300 milyon yıl boşuna yaşamamışlar.
Çünkü; Çok yüksek radyasyon seviyelerini tolere edebiliyorlarmış.
Her türlü zor koşullara dayanıklı olmaları bunca yıl ayakta kalmalarını sağlamış.
.
Bunların dişileri için, hayatları boyunca tek çiftleşme yeterliymiş.
Bu dişiler bir kez çiftleşmeden sonra kendilerine ömür boyu yetecek spermi saklayabiliyorlarmış.
.
Anlattıklarımdan dolayı böcek hoşunuza gittiyse evcil hayvan olarak da besleyebilirmişsiniz.
Az bakım gerektiren ve kokusuz hayvanlar olup her şeyi yiyebildikleri için beslenme problemleri yokmuş.
Tek sorun hastalıklar açısından taşıyıcı olmaları.
.
Türkiye’nin de endemik hayvanı kabul edilen Hamamböcekleri karafatma böcekleriyle aynı boyut ve renktedir. Bu nedenle karafatma ile karıştırılırmış.
Saatte 4 kilometre hızla gidebilen bu böcekler, uzun yaşamın sırrının çözülmesinde önemli bir rol alacağa benziyorlar.