Bugün 19 Mayıs. Vatanını, milletini sevenler için önemli bir gün.


Bugün 19 Mayıs.
Vatanını, milletini sevenler için önemli bir gün.
.
Unutulması,
Es geçilmesi,
Ertelenmesi,
Kutlanmaması
İmkânsız olan bayram.
.
19 Mayıs Atatürk’ü anma, Gençlik ve Spor Bayramı.
Hani şu Bandırma Vapuru var ya, tarihin başında.
Dedim “Nedir bu vapur yahu?”
Açtım bilgisayarı sordum; “Bandırma Vapuru tarihçesi nedir?”
.
İşte karşıma çıkanlar;
.
Geminin;
Boyu 47.40 metre,
Genişliği 6.83 metre,
Yüksekliği ise 4.27 metreymiş.
 
Gemi;
1878 yılında İskoçya’nın Paisley bölgesindeki “Macmtyre” şirketi tarafından “Huston and Cardett” tezgâhlarında;
21 sıra numarası ile
279 grostonluk yolcu ve yük vapuru olarak inşa edilmiş.
.
Geminin ilk sahibi “Dussey and Robinson” şirketi gemiyi “Torocaterdo” adı altında 5 yıl çalıştırmış.
.
1883 yılında Yunanlı armatör “Psicha”, geminin Londra’da olan kaydını Pire Limanı’na almış.
2 yıl sonra da geminin adını “Kymı” olarak değiştirmiş.
.
“Psicha”, gemiyi 5 yıl kullandıktan sonra yine Yunanlı bir armatöre satmış.
1890 yılında “Psicha” dan satın alan armatör “Andreadis”, başka bir Yunanlı armatörün “Rama Desasimo” adlı İstanbul şirketine satmış.
.
1894 yılında Pire Limanı’ndaki kayıt o zamanki Deniz Yolları İşletmesi anlamına gelen “İdare-i Mahsusa” ya nakletmiş ve adını “Kymı” dan “Panderma” olarak değiştirmiş.
.
İdare-i Mahsusa adı 1910 yılında “Osmanlı Denizcilik İşletmesi” olunca geminin “Panderma” olan adı “Bandırma” olarak değiştirilerek posta vapuru haline getirilmiş.
.
19 Mayıs 1919 tarihinde Atatürk ve Silah arkadaşlarını Samsun’a getirdikten sonra posta hizmetlerine devam etmiş.
.
“Bandırma” adını aldıktan sonra birkaç kez kaza geçirmiş, yük taşımacılığı yaptığı tarihlerde İngiliz “El Model” denizaltısına çarptığı,
Aldığı torpido sonucu batmak üzere olduğu,
Daha sonra motorunun büyük bir arıza yaptığı biliniyormuş.
.
1925 yılında gemi, “İlhami Söke” isimli şahsa satılarak, aynı şahıs tarafından 4 ay içinde Haliç tersanesinde sökülmüş.
.
Peki, Bandırma Vapuru seferi nasıl gerçekleşmiş?
I. Dünya Savaşı ardından ağır hasar alan Osmanlı Donanması’nın elinde kalan mevcut gemileri de Almanya’ya onarıma gönderilmiş. Bu sebeple İstanbul’dan Samsun’a yola çıkacak gemi Bandırma Vapuru olmuş.
.
Geminin kaptanlığına da 1 Mayıs 1919 tarihinde İsmail Hakkı getirilmiş.
.
Silah arkadaşları ile Samsun’a yola çıkan Mustafa Kemal Paşa, geminin herhangi bir düşman saldırısı ihtimaline karşı kıyıya yakın bir rotada ilerlenmesi ve en hızlı şekilde karaya ulaşılması gerektiğini emretmiş.
.
Geminin Samsun’a hareketinden birkaç gün önce Mustafa Kemal Paşa, yakın arkadaşı Rauf Bey’den işgal kuvvetleri tarafından batırılacağı yönünde istihbarat almış.
.
Yola çıkmadan işgal kuvvetleri tarafından denetimden geçirildikten sonra seferine başlayan gemi Karadeniz’e çıktıktan sonra şiddetli rüzgârlarla sarsılmış.
.
21 yıllık kaptanlık geçmişine sahip, 5 yıl kadar da Karadeniz sularında görev almış İsmail Hakkı sayesinde fırtınadan kurtulan gemi, işgal kuvvetlerinin Bandırma Vapuru’nu yok etmek üzere gönderdiği destroyerden de işgal kuvvetlerinin tahmin ettiği rotadan gitmesine engel olan ileri görüşlü Mustafa Kemal Paşa sayesinde kurtulmuş.
.
Karşılaştığı tüm zorluklara rağmen 19 Mayıs 1919 günü saat 08.15’te Samsun’a varmış ve kurtuluş Savaşının ilk adımını atarak başlatmıştı.
.
İşte bu vapur ile başlayan inanç sonrası;
Bağımsızlığına kavuşturup Türkiye Cumhuriyetini kuran Atatürk, 1927 yılında gençliğe hitap ederek bu Cumhuriyeti en çok güvendiği gençlere emanet ettiğini belirtti.
.
İşte o Hitabe;
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dâhili ve harici bedhahların olacaktır.
.
Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
.
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti'ni kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
.
Hepimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun…