Ey iktidar sahipleri! Ne oldu?

Emekliyi es geçmek işinize gelmedi mi?

Hani vermeyecektiniz?

Hani görmezlikten gelecektiniz?

.

Her zaman olduğu gibi geri vites yapacaksınız.

Beceriksizliğinizi yine tezgâha serdiniz ve yeni bir kanunla emekliden özür dileyeceksiniz.

Mecburen.

Yoksa iktidarınız elinizden kayıp gidebilir bir sabun köpüğü gibi.

.

Haydi bakalım dört gözle bekliyoruz, “Emeklinin fendi iktidarı yendi” demeyi…

 

AL PIN

Hey Millet!

Gözünüz aydın!

Elinizdeki telefonları dama atacak bir teknoloji geliyor.

Milyarlarca telefon çöpe gidecek.

Hazır olun.

.

Bu teknoloji haberi yayınlandığından beri piyasalar hareketlendi.

Sorulan soru “Şimdi ne olacak?” tı.

.

Eski Apple tasarımcısı ve “Humane” akıllı telefonların yerini almasını umduğu “AI Pin” cihazını geçtiğimiz günlere basına tanıttı.

.

Yapay destekli iki parçadan oluşan AI Pin cihazı, giysilere veya diğer yüzeylere manyetik olarak takılabiliyor ve anlık olarak çeviri yapabiliyor.

.

Yakanıza taktığınız bu araç ile telefon görüşmeleri yapabileceksiniz.

Ayrıca karşınızdaki yabancı biriyle yaptığınız konuşmayı yapay zeka sayesinde tercüme edecek ve sizin sesinizle cevap verebilecek.

.

2024 yılında piyasaya çıkacak olan bu teknolojik aletin ekranı yok.

Ancak avuç içinizi açtığınızda görüntüyü oraya yansıtacak.

.

Oldukça eğlenceli ve bir o kadar da pratik sayılabilecek özellikleri taşıyan aletin değerinin 699 dolar civarlarında olacağı bildirilmiş.

.

Ey millet!

Yeni teknolojiye hazır mısınız?

 

OTOMOBİLCİLER?

Otomobil satmayı veya almayı bekleyenlere haberlerim var.

Piyasalardaki haberlere göre otomobil alacaklar beklesin deniliyor.

Zira bu yüksek fiyatların karşısında bütçeler yetmez oldu ve satışlar “Şak!” diye bıçak gibi kesildi.

.

Önceden otomobil satıcılarına gittiğimizde araba yoktu.

Satış temsilcileri suratımıza bakmıyordu.

.

Ama şimdi?

İki kişiyle kapıda karşılıyorlar.

.

Peki ne olacak?

Stokları “Hınca hınç” dolu olan satıcılar, arabayı satmak için çeşitli kampanyalar yapmaya başladı.

.

Neredeyse, “Bir alana bir bedava” yapacaklar.

.

Faizlerin yükselmesi ile kredi alamayan müşteriler, hindi gibi düşünmeye başladı.

Elde yok, cepte yok ki bu fiyatlara çıksınlar.

Bildiğin para yok.

.

Yapılan yorumlarda, “Yılbaşında satıcılar evlerinize kadar gelip arabayı teslim edecekler ve hatta üzerine para bile verecekler” diyor.

.

İkinci el satacaklar ise acele etmeli.

Fiyatlar gittikçe düşüyor.

.

1200 liraya satılan ikinci el araba, şimdi 800’lere kadar düştü.

Bilin istedim.

 

YİYİN EFENDİLER!

Ülkenin durumu o kadar acayipleşti ki, ne yazacağımızı kime ne diyeceğimizi de şaşırdık.

Resmen ikiye bölünmüşlük yaşıyoruz he bakımdan.

Siyaseten zaten bölündük de, ekonomik olarak bölündüğümüzü bu kadar beklemiyorum.

.

Aslında fırsatlar ülkesi haline mi geldik nedir?

.

İktidara yakın olanlar kafayı kullanınca işini yürütüyor ve zengin olma hayallerine kavuşuyor.

.

Şu haberi okuyunca yok artık dedim kendi kendime.

Aslında şaşırmamak lazım da neyse.

.

Haber şu;

“Son 5 yılda 113 bin aile ultra zengin olmuş!”

.

Ultra zengin ne demek?

.

“Evinize kamyonla gül gelmesi” demek.

“İşe yatınızla gidiyorsunuz” demek.

“Kedinizin mama tabağı altın kaplama” demek…

.

“Pahalı” diye eşlerinin doğum gününde tek gül alamayanlar, kediye mama tabağı bile alamayanlar olarak bu haber bize haliyle uçuk geliyor.

.

Cem Karaca’nın şarkısı vardı;

“Yiyin efendiler yiyin,

Bu iştah veren sofra sizin

Doyuncaya tıksırıncaya

Patlayıncaya kadar yiyin…”

.

Yemesine yiyin de, ne olur yavaş yiyin…

“Sonrasında sakın kusmayın da…”

Dikkat edin…

 

İMAMLAR

Şu imam meselesine bir daha el atalım.

“Atamayla değil, seçimle olsun.”

Öyle ya, cemaat peşinde namaz kıldığı insanı iyi tanımış olur.

Zaten dinimizde de öyle değil mi?

.

İmam olmanın bazı şartları var.

Öyle hemen mezun oldun, “Başla işe” olmaz.

.

Bakın ne deniyor;

“İnsanlara imamlık yapacak kimsenin maddî ve manevi temizliğine son derece dikkat etmesi, her hâliyle cemaatten üstün bir seviyede olması gerekir.”

.

“Bilhassa elbise ve çorap temizliğine dikkat etmeli, güzel kokular sürünmeli, soğan-sarımsak gibi, rahatsız eden kokulu şeyler yemekten sakınmalıdır.”

.

“Fâsık ve bidatçı kimselerin imam olmaları tahrîmen mekruhtur.”

“Çünkü bunlar, dinî amellerde laubalice davranırlar. Böyle kimselerin arkasında kılınan namazın sevabı ve fazileti de olmaz. Sadece borçtan kurtulunmuş olur. İmam Muhammed ile İmam Mâlik’e göre bunlara esasen iktida câiz de değildir.”

.

“İmam olan zât, cemaati nefret ettirecek şeylerden sakınmalıdır.”

“Meselâ bir imamın kıraati veya tesbihleri cemaate ağırlık verecek derecede uzatması doğru değildir.”

.

Muhammed şöyle diyor;

“İçinizden biri imam olduğu takdirde namazı uzatma yolunu tutmasın. Zira cemaatin içinde büyük vardır, küçük vardır. Hasta vardır, zayıf vardır. Önemli işi olanlar da bulunur. Kendi başına namaz kılan ise, namazı dilediği kadar uzatabilir.”

.

Tüm bunları neden yazdım?

.

Şu haber üzerine;

“İmam, camide Suriyeli kadın ile basıldı…”

.

İmamın, bilinen kişi, malum kişi olması gerekir.

Olmazsa, bilinmezse her türlü olay başımıza gelir.

Ayrıca imamların maaşlı olamayacağını da çok eski zamanlarda bir yazımda belirtmiştim.

Şimdi bu mevzuya girmeyeyim.

.

Madem iş din konusu açıldı, o halde başka bir konuya da bakalım.

.

Hoca soruyor;

“Bu Hristiyanlar neden Müslüman olmuyor?”

.

“Müslüman ana babanın çocuğu olmasaydınız, Müslüman olmayacaktınız.”

.

“Siz Müslüman olduğunuzu mu zannediyorsunuz?”

.

“Müslüman olmadınız, Müslümanlığın içine doğdunuz.”

.

“Hindistan’da olsaydınız ineğin peşinden gidecektiniz…”

.

“Hristiyanlar, şu yaşadıklarımızla hangi Müslüman’a bakarak nasıl Müslüman olsunlar?”

.

Cevap şöyle geliyor;

“Kuran-ı Kerim okusun…”

Hoca hiddetle soruyor:

“Sen hiç İncil okudun mu?”

.

“Sen Kuran okuyarak mı Müslüman oldun da, kendinin yapmadığını başkasından bekliyorsun?”

.

Bu soruları İlahiyatçı, Tefsirci “Prof. Dr. Mehmet Okuyan” soruyor.

Siz de cevaplayın haydi.

 

GIDA ENFLASYONU

Enflasyon her dalda belimizi bükmeye devam ediyor.

Maaşlarımıza zam yapmayan, hatta emekli ikramiyeyi bile bizden esirgeyen iktidarın 20 senede ülkeyi perişan etmesiyle battık desek yeridir.

.

En azından idare edebildiğimiz günleri bile aratacak şekilde “Ekonomistim” şeklindeki yakıştırmalarla “Epistemolojik” yaklaşımlarla ülke idare edilirse, “Gözlerdeki ışık” gibi olur elbet.

.

Açıklanan rakamlar bizim ne derece çöküntü içinde olduğumuzu gösteriyor u zaten?

.

Gıda enflasyonundaki son durum şöyleymiş;

Türkiye            :%75

Avrupa Birliği  :%9

OECD orta.      :%8     

G7 ortalaması  :%5

.

Hani “Avrupa bizi kıskanıyor” deniliyor ya.

İşte durum ortada.

Dümeni iyi olanlar bu tabloyu görmezlikten gelebilir, ama emekli ikramiyesi 5 bin liranın yolunu gözleyenler olarak bizler ne yapalım?