İki senedir güz kurağı kışlık ekimlerin düzenin bozuyordu. Bu sene yağışlar kasım ayı başında düşmeye başladı. Uzun yıllar ortalamasına da yaklaşıyor. Kışlık ekimlere giriyor çiftçimiz.

Yazlıklarda da artık hasatlık bir şey kalmadı.

Ot ticareti gün geçtikçe kurumsallaşıyor. Bundan yıllar önce yem bitkileri yetiştiriciliğinin en önemli sorunu ot borsasının bulunmayışı, diğer bir deyişle otun alınıp satılmaması idi. Günümüzde artık ticari olarak ot ve silaj üretimi yaygınlaşıyor. Hatta kışlık hububatın dahi ota silaja hasat edildiğine şahit oluyoruz.

Kışı ılıman geçen bölgelerde ara ürün tarımı yapmak suretiyle önemli miktarlarda ot ve silaj üretimi yapmak mümkündür. Satış sorunu kalmadı. Tarladan alıyor yetiştiriciler.

Bölgemizde kışlık ara ürün sezonunda yem bezelyesi, İtalyan çimi, yulaf ve fiğ türleri yetiştirmek suretiyle kuru ot üretmenin önemli avantajları bulunmaktadır. Yaklaşık olarak 60.000 hektarlık alanda sulu tarım yapılmakta ve sulanan alanlarda domates, biber, çeltik ve mısır gibi yazlık ürünler yetiştirilmektedir. Yazlık ürünlerin çoğunluğunun Mayıs ayının ilk yarısında ekimi dikimi tamamlanmaktadır. Genel olarak kışlık sebzelerin yetiştirilmediği alanlarda, kasım-mayıs ayları arasında arazi boş kalmaktadır. Boş kalan dönemde arazinin ot üretiminde değerlendirilmesiyle önemli kazanımlar vardır. Öncelikle hayvansal üretim yapan işletmeler kaliteli kuru ot ihtiyaçlarını karşılayabilir. Hayvansal üretim yapmayan işletmeler ise dekar başına elde edecekleri 25-30 balya kuru otu satmak suretiyle dekardan 4000 TL civarında gelir elde edebilir. Aynı zamanda, desteğinden yararlanmak suretiyle üretim masraflarının önemli bir kısmını karşılayabilir. Hiç gübre kullanmadan, az bir toprak işleme, tohum ve hasat masrafları dışında önemli girdisi olmayan kışlık tek yıllık yem bitkileri ile ot üretiminde karlılık çok yüksektir.

Sulanan alanlarda ara ürün tarımı şeklinde baklagil yem bitkileri yetiştirmenin toprak özelliklerini iyileştirme yönünden önemli avantajları vardır. Sulanan alanlarda toprak organik maddesi idealin çok uzağında, % 1’in altındadır. Organik maddenin azalmasıyla birlikte, toprağın havalanması başta olmak üzere, su sızdırma kapasitesinin azalmasına kadar çok sayıda sorun ortaya çıkmaktadır. Toprağın küme yapısının bozulması, işleme sorunlarını artırdığı gibi, havasızlıkla birlikte kök gelişiminin yüzlek kalmasına neden olmakta ve tüm bu sorunlar masraf artışı ve verim azalmasıyla sonuçlanmaktadır.

Ara ürün tarımı yapmak suretiyle hem para kazanmak, hem de toprağın bozulan özelliklerini iyileştirmek mümkündür. Kış döneminde meydana gelen yağışların daha fazla biriktirilmesi, erozyonun önlenmesi de ayrı bir avantajdır. Aynı zamanda baklagiller toprağın azot içeriğini artırmakta, neredeyse yazlık ürünler için gerekli azotun % 80’ine yakın bir azot bağlamakta, gübreden de tasarruf sağlamaktadır.

Yılda bir ürün yerine iki ürün alırken, hem kazanmak, hem de bozulan toprak özelliklerini iyileştirmenin zahmeti de bulunmamaktadır. Bir taşla iki kuş vurmak gibi karlı bir üretimdir.