LİR ÇALMAK Dünyanın hangi yerinde yaşamı bu kadar olumsuz yapan bir iktidar görevdedir?

Anlamak mümkün değil.
.
Toplu hipnoz olayı mı var?
Yoksa bilmediğimiz başka bir etkileşim ile yönetme şekli mi?
.
Bilim adamlarının ülkemize gelip araştırma yapması lazım, “Anlaşılmaz insan davranışları” üzerine.
.
Ev kiralarının on bin liraları geçtiği yerde, maaşları 7500 liraya sabitleyen iktidarın hala oy alabilmesi mucize iken, yüzde 52 oy alması anlaşılır gibi değil de ne?
.
Bu yazımı yazmadan önce sosyal medyada “Fink” atıyorum.
Kısaca aşağı, yukarı gezip duruyorum.
.
Bir ilan.
Şöyle;
“Kiralık… Esenlerde site içi arakat, geniş daire…”
.
Bir de görüntüsü var.
Caddeye bakıyor, fena değil.
.
Merak ediyor insan;
“Acaba kaç para?” diye.
.
İlanı verenin kira bedeli ile bir çekincesi olduğundan, bir türlü rakama ulaşamıyorum.
.
Böylesi durumlarda istenen değerin yüksek olduğuna, araba satış ilanlarında da rastlamıştım.
.
Eğer bir ilanda satış rakamına ulaşamıyorsanız bilin ki oldukça uçuk bir fiyat ile karşılaşacaksınız.
.
Neyse,
İlan içinde, uzun araştırmalar sonunda buldum.
21.000 lira.
.
Bu rakam dairenin aylık kirası.
.
İçimden dedim:
“Olabilir. Adam malının değerini öyle görmüştür, onu istiyor…”
.
“İsteyenin bir yüzü kara, vermeyen zenci” esprisi yapılırdı bizim zamanımızda.
.
O fiyatı veren varsa ne ala.
Piyasalar o hale gelmiş demektir.
Elbette o rakamı o ilana koyarken biraz da “Yüz” olması gerekiyor.
Mecaz anlamı, “Yüzsüz” olarak tabir edilen “Utanmaz” kelimesini direkt söylemek ayıp olur çünkü.
.
Görselinde manzarası var.
Kapalı balkondan çekilmiş.
.
Bazen ev dandik olabiliyor ama manzara sizi her baktığınızda 10 yaş gençleştirir ya!
Bu öyle de değil.
.
Sadece etraftaki siteler ve önlerine park edilmiş arabaları görüyorsunuz.
Hani dağ, deniz, ova, çayır, bayır gibi bir manzara olsa eyvallah.
Ama nafile...
“Baktın taş,
Bakmadın beton” şeklinde.
Cazip en ufak bir tarafı yok.
.
“Yahu ne söylenip duruyorsun? Daha geçen gün ‘3 pideye 750 lira verdim’ diyen sen değil miydin?” diyenleriniz olabilir.
Ama bunu bilerek yapmadım, bana da sürpriz oldu.
Adamların ürünlerine zam yaptığını nereden bilebilirdim ki?
.
Haklısınız.
Verdim.
Ama “Verdimse ben verdim, size ne?” demek olmaz.
Sen verince iyi, el verince “Tu kaka!”
Olmaz.
.
Meşhur fıkra vardır.
.
Temel kiralık bir daire tutacakmış.
Ama kirasını duyunca küçük dilini yutmuş.
Ev sahibine sormuş;
-“Bu binanın ahırı var mı?”
Ev sahibi şaşkınlıkla;
-“Aman efendim, apartmanın hiç ahırı olur mu? Neden sordunuz ki?”
-“Bu kadar yüksek kirayı verecek inek nerede yatacak diye merak ettim” demiş.
.
Geçtiğimiz günlerde bir sanatçımız konsere geldi.
Giriş bileti, “Adambaşı 5 bin lirayı” bulmuş.
Yer de yokmuş zaten.
.
Şu anda “bir ev kirasının 21 bin lira olduğunu” kendime yazı konusu yaparken, millet 5 bin lira verip 3 saatlik bir programa dahil olabiliyor.
.
Buradan yazıyorum;
“Memleket batıyor” diye.
.
Vallahi de yalan!
Billahi de yalan!
.
Peh!
Ne batması?
Çıkıyor, çıkıyor.
Uzaya çıkıyor, aya çıkıyor…
Ye babam ye!
.
1987 yılında ülkemize, bir dizi konser vermek üzere Mirel Matyö (Mireille Mathieu) gelmişti.
Toplamda 100 milyon lira alacağı söyleniyordu.
Giriş biletleri tam 100 bin liraydı.
O tarihte iyi paraydı ve epey gündem olmuştu.
Hatta GırGır Dergisi bunu “Ti” ye alan bir karikatür yayınlamıştı.
Ben de onu buldum sizlerle paylaşayım dedim.
.
Hani “Mahalle yanarken birileri saçını tararmış” şeklinde bir söz vardır ya sanki ona benziyoruz.
.
Bir tarafta 7500 lira ile geçinmeye çalışan milyonlarca insan,
Diğer tarafta beton manzaralı eve 21 bin lira kira isteyenler,
1 milyon liradan aşağı gıcır araba satılmıyor,
Gecelik eğlenceye 5 bin lira verenler…
.
Eski insanlarımız “Başımıza taş yağacak’” derlerdi de korkar, “Nasıl yani?” diye sorardık.
Meğer taş çoktan yağmış, haberimiz bile yok.
“Binalarla zinalar artınca kıyamet gelecek” derlerdi.
Etrafa bakınca gördüğüm şu;
“Neron” gibi, Roma yanarken “Lir” çalıyoruz tüm enerjimizle…
 
MR RANDEVUSU
Bir AKP’liye sorsan;
“Ülkenin durumu nasıl?” diye,
Cevabı şöyle olur;
“Her şey güzel!”
.
“Örnek ver” diye ısrar etsek,
“Şehir hastaneleri var. Önceden kuyrukta bekliyordunuz, şimdi 5 yıldızlı otel gibi” diye cevap verir.
.
Şu randevu kâğıdını görünce insanın “Keşke kuyrukta bekleseydik” şeklinde iç geçiresi var.
.
İnsan belli ki bir rahatsızlığından dolayı hastaneye müracaat etmiş.
Doktor muayenesinden sonra MR istemiş belli.
Gitmiş randevu almaya doktorun yazdığı reçete ile.
Eline verdikleri randevu kâğıdında şu yazıyor;
14 Şubat 2025.
.
Kâğıdın kalitesine bakınca o tarihe kadar dayanmaz zaten.
Heba olur gider.
.
Saklamak için bir kitabın arasına koysan, alimallah yerini unutursun B12 hapını almazsan.
.
Diyelim o tarih geldi.
Siz de MR çektirmek için gittiniz.
Teknisyen soruyor;
“Nereniz ağrıyor?”
“Hiçbir yerim.
“Peki neden geldiniz?”
“Randevum olduğundan”
“Bu randevuyu size neden verdiler?”
“Bana vermediler ki?”
“Kime verdiler?”
“Babama”
“Peki siz niye geldiniz?
“Babam vefat etti diye. Bana bu randevu miras kaldığından ayıp olmasın diye geldim…”
.
Yemin ederim o tarihe kadar MR çekimleri yasaklanır…
 
KISKANÇLAR
“Dünya bizi kıskanıyor” diyorlar.
Bakın bu gerçek.
Size masal gibi gelebilir ama gerçek.
.
Nasıl mı?
.
Dünyadaki 14 çeşitli ülkesindeki emeklilerin aldığı maaşlar liste halinde yayınlanmış.
.
Bilin bakalım bizim ülke kaçıncı sırada?
.
Elbette 14. Sırada.
Adamların maaşları 5 rakamla yazılabiliyorken, bizim maaşlar 4 rakamla yazılabilmiş.
Şu kalem tasarrufuna bakar mısınız?
.
Ne o öyle; 60.000 (60 bin) gibi yazmak?
Hele 88.000 (88 bin) olanı var ki Allah muhafaza.
Nasıl yazılır o maaş bilmem ki?
Bizim kültürümüz yetmez zaten.
.
Yaz “7500” lira gitsin.
Kolaycacık, kısa yoldan.
.
Hem o kadar fazla maaş insanı azdırır.
Ne yapacağını şaşırırsın.
Bizim ki gibi olacak aslında,
Küçücük, minnacık…
Bu maaşı alıp azmak yerine her gün verenlere şükrediyorsun.
Hatta bizi bu hale düşürenlere gidip oy bile veriyorsun.
.
Diğer ülkeler kıskanıyor işte ve diyorlar ki:
“Ulan o kadar maaş veriyoruz bizimkiler nankörlük edip tek bir oyu vermiyorlar. Hâlbuki bak Türkiye’ye? Adamlar gıdım gıdım maaş verdikleri halde 20 senedir iktidardalar… Gel de kıskanma…”