Memlekette bütün sorunlar bitti şimdi sıra geldi mart ayında yapılacak olan yerel seçimlere.

Bizim kahve yatıp-kalkıp yerel seçimleri konuşuyor.
.
“Mevcut başkan yeniden aday olacak mı?”
“Artık yaşlandı değişsin”
“Birazcık ta diğer partilerden olsun”
Sesleri oldukça yüksek çıkmaya başladı.
.
Kulislerde “Değişim” diye diye ellerindeki başkanlığı kaptıracak olanlar düşünsünler, zira halk onların hakkında pek hayırlı düşünmüyor.
.
Partiler ittifak yapınca rahattı.
Oylar garantiydi.
Şimdiki durumda ittifak olmazsa, durum vahim.
.
İşte tüm bu düşünceler içinde bizim kahvede her gün siyaset kazanı kaynıyor.
.
Laf dönüp dolaşıp “Muhtar kim olacak?” şeklindeki soruya geliyor.
.
Mevcut muhtar Şerafettin amca “Artık yaşlandığını, bu işleri koşturamayacağını” söyleyip kenara çekildi.
“Aday olmayacağını açıkça” beyan etti.
.
Mahallede başladı bir koşuşturmaca.
“Ben aday olayım”
“Hüsamettin amca olsun”
“Recep Ağa daha iyi yapar”
“Selami ağabey bir dönem muhtar azalığı yaptı”
“Kamil ağabey mahalleliyi bilir”
Şeklinde konuşmalar geçmeye başladı.
.
Bizim mahallenin bir huyu var.
Muhtar adayı, mahallelinin katılımıyla bizim kahvede seçiliyor, karşısına kimse çıkmayınca tek adayla seçime gidiliyor ve seçiliyor.
.
O sebeple seçim zamanı gelince düşünün bizim kahvenin halini.
.
“Her sokak başına çeşme yaptıracağım!”
“Zenginler mahallesine yapılanların aynısı size de yaptırılacak!”
“Mahallede fakir kalmayacak!”
“Her açık alana park, her parkın içine çocuk parkı yapılacak!”
“Aşağı konutların oraya hastane yaptıracağım!”
“Mahalleye bekçi tayin edilecek!”
“Yukarıdaki eğlence mekânları kontrol altına alınacak!”
“Mahallemize düğün salonu yapılacak ve artık sokaklarda düğün yapmak yasaklanacak!”
.
Aman yarabbim ne vaatler, ne vaatler?
Akşam yatıp, sabah aklına gelenleri vaat olarak gelip kahvede anlatan mı istersiniz,
Daha şimdiden kendisine ekip kurup çalışmalara başlayan mı istersiniz,
Eşini yanına alıp gelen kadın adaylar mı istersiniz…
.
Belediye başkan adayı olacak kişiler de bizim kahveyi kontrol altında tutuyorlar.
Hangi aday kuvvetliyse onun gölgesinde gelip siyaset yapacak ve kendilerine oy isteyecekler.
.
“Recep Ağa seçilirse, ben de başkan olursam sizin sokaklarınızı gülle donatacağımmm…!”
“Seyfettin Bey seçilsin, ertesi günü kaldırımlarınız granit taşlarla kaplanacak!”
“Dudu hanımı seçerseniz başkan olduğumda mahallenizde işsiz kalmayacak, herkesi işe alacağımmm!”
.
Gibi çalışmalar da başlamadı değil.
.
Ancak adaylar çıktı çıkmasına ama rakipleri tarafından haklarında olumsuz çalışmalar da başlamadı değil.
“Seyfettin Bey rahat adamdır, sabah 11.00’den önce muhtarlığa hayatta gelmez… Koşturmaz, rahat adamdır…”
“Recep Ağa bu işleri bilmez, cahildir… Mührü nereye vuracağını bilmez işler ters gider…”
“Hüsamettin amca daha çişini tutamıyor, işleri nasıl koşturur bilmem.”
“Kamil ağabey karısından izin almadan sokağa çıkamaz. Ayol yangın olsa karısı izin vermeden itfaiye çağıramaz…”
“Selami ağabey zaten askeriyeden kovuldu. Onun adaylığı seçim kurulundan döner. Boşuna uğraşmayalım…”
.
Anlayacağınız her adaya bir kulp takılıyor.
Siz de nafile bir şekilde “Muhtar seçeceğim” diyerek aday peşinde koşarsınız.
.
Şimdilik en yakın aday Dudu Hanım gibi gözüküyor.
Eğer o seçilirse mahalle tarihinde seçilmiş ilk kadın muhtar olacak.
.
Bence mahsuru yok.
Seçilsin tabi.
Kendisi o kadar titizdir ki, yemin ediyorum süpürge alıp mahalleyi süpürmeye kalkar.
Camlarını silmeyen kadınları azarlar, ama eline de bez alıp siler.
Bir tane badanasız ev göremeyiz.
Çöp tenekelerini yıkattırır, her gün onları kesin kontrol eder ve belediyeyi bıktırır.
Sabah okula giden öğrencileri bile tek tek kontrol etmeye kalkar,
Uyumsuz giyinen kadınları sokaktan çevirip elbise almaya gider.
.
Zaten çoğu belediye başkan adayları da kendisini destekleyeceklerdir.
Onun seçilme şansı ile kendilerine bir pay çıkarabilirler.
.
Ben kendisine “Dudu abla” derim.
Beni pek sever, ben de onu.
Mahallede kimin başı sıkışsa yardıma koşar.
Hastaneye götürür, ilaçlarını alır.
Sosyal yardımları mahallemizdeki ihtiyaç sahiplerine ulaştırır.
Mevcut Muhtarımız Şerafettin Amcanın sağ koludur neredeyse.
.
Kendisi üniversite mezunu.
İç mimar mıymış ne.
10 sene önce taşındı mahalleye.
Dedesinden kalan evde oturuyor.
Hiç evlenmemiş.
Çoluk, çocuk yok.
“Beni taşıyacak erkek bulamadım” diyor konuşmalarımızda.
“Rüstem gençken seni tanısaydım seninle evlenirdim” dedi bir gün.
“Neden abla?” diye sordum.
“Oğlum sen dürüst bir adamsın. İçin dışın bir. Yalanın yok, kalbin saf, paragöz değilsin, annene evine bağlısın, yardımseversin. Gözün pek, velhasıl erkek adamsın da onan…”
“Aman abla bu memlekette bir tek ben mi varım? Bir dolu erkek var etrafında…”
“Ah be Rüstem! Nerde öyle erkek, artık kalmadı. Etraf; Yalan söyleyen, bir söylediğini ertesi günü inkâr eden, paraya tapan, para için vatanını bile satabilecek kapasiteli, ucube dövmeli, kulakları küpeli, çalışmayı sevmeyen, avantacı, yalaka olmuş çeşit çeşit insanlarla dolu. Nereden bulayım senin gibisini bu devirde?” diye anlattı bana.
“Tam muhtar olacak biri” diyerek iç geçirdim.
Bakalım seçimler yaklaştıkça neler neler göreceğiz.
Gelişmeleri hize her hafta yazarım, merak etmeyin…
 
 
BAZI PSİKOLOJİK GERÇEKLER...
 
Sosyal medyadan bulup beğendiğim yazıları zaman zaman size aktarıyorum.
Hoşunuza gittiğini varsayarak bu haftada yine sosyal medyadan bulduğum ve içinden bazı dersler çıkarabileceğimiz psikolojik gerçekleri yazmak istedim.
.
Bakın ne deniyor:
Birini gerçekten tanımanız 3-4 yıl sürer. Evlenmeden önce bu kadar süre tanışan çiftlerin boşanma ihtimali daha azdır.
.
Uyumadan önce zihnimizin %90’ı, başımıza gelecek olan şeyleri hayal etmeye başlar.
.
Çocuklarımızla yaptığımız konuşmalar, onların iç sesi haline gelir.
.
Aktif olarak 7 yılı aşan bir arkadaşlık, büyük ihtimalle ömür boyu sürecektir.
.
Çevrenizdeki birinin başkaları hakkında konuşurken ki tavırlarına dikkat edin. Çünkü sizin hakkınızda başkalarına konuşurken de aynı tavırları geçerli olacaktır.
.
Japonlara göre üç farklı yüzümüz var.
İlk yüzümüz, dünyaya gösterdiğimiz.
İkinci yüzümüz, sadece yakın dostlarımıza ve ailemize gösterdiğimiz.
Üçüncü yüzümüz, kimseye göstermediğimiz.
Hangisinin gerçek ve hakiki yüzümüz olduğunu, sanırım anladınız.
.
Gece geç saate kadar uyanık kalanlar, erkenden kalkanlara oranla psikopat olmaya daha yatkındır.
.
Birinin sizinle konuşmak istediğini merak ediyorsanız kollarınızı kavuşturun.
O da aynısını yapıyorsa, istiyordur.
.
Araştırmalara göre birden fazla yastıkla uyuyan insanlar genellikle yalnız ve depresiftir.
.
Günde 5 ila 10 farklı şarkı dinlemek hafızayı ve bağışıklık sistemini güçlendirir ve depresyon riskini %80 azaltır.
.
Bir tartışmayı kazanmanın en güçlü yolu, konuyla alakalı sorular sormaktır.
Böylelikle karşımızdakinin düşüncelerindeki mantık hataları daha rahat ortaya çıkar.
.
Başkalarına bağlı olmayı reddeden insanlar, en çok hayal kırıklıklarını yaşamış olanlardır.
.
Hayatınıza dair en iyi tavsiyeleri aldığınız insanlar, genellikle hayatında en çok sorun olan insanlardır.
.
Fazla düşünmek zihnimizin negatif senaryolar üretmesine ya da acı dolu anıları hatırlamasını sağlar.
.
Zeki insanlar genellikle çatışmalardan uzak dururlar.
Bu da çoğu şeyi fark etmelerini ama sessiz kalmalarını açıklar.
.
Sosyal açıdan utangaç ve içine kapanık insanlar, arkadaşlarına daha düşkündürler.
İlişkilerde de daha sadıktırlar.
.
Basit şeylere kolayca sinirlenebilen insanlar, bilinçaltlarında sevilmeye ihtiyaç duyar.
.
Psikolojiye göre iki eski sevgili ayrıldıktan sonra arkadaş kalabiliyorsa, ya halen âşıktırlar, ya da hiç olmamışlardır.
.
Kadınlar erkeğin görünüşünden çok, kokusuna önem verirler.
.
Köpekler insanların mutsuzluğunu hissedebilir.
Bunu gidermek için de onlara sokulurlar.
.
Birinin kıymetini anlamanın en iyi yolu, onsuz bir hayatı hayal etmektir.