Seçimler başka tura kalınca bize çıkan sonucu yorumlamak kaldı.

Bundan önce seçim ne olur diyerek yolumuzu kesip soranlar, şimdi de “2. Tur ne olur?” şeklinde soru bombardımanına tutuyorlar bizi.
.
Sanki birincisinin sonucunu bilmişiz gibi, ikinciyi de soruyorlar.
.
Hemen konuya şuradan başlayayım.
İlk seçimin sonucunu bilen tek kişi vardı:
Recep Tayyip Erdoğan.
.
Önüne gelen anketlerde “Kıl payı” bir oya ihtiyacı olduğunu gördü.
Defalarca anketçilerine sordu:
“Emin misiniz?” diye.
“Evet. Size yüzde 5’lik bir oy lazım” cevabı üzerine Hüda Par’ı yanına aldı.
Almasına aldı ama istediği sonucu alamadı.
.
İlk turda kazanacağından emindi.
Emin olmasa muhakkak başka birilerini bulurdu.
.
Seçim öncesi Sinan Oğan, “Halkın öncelikleri arasında ekonomi ve sığınmacılar olacağını” söylemişti.
Ancak Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Karadeniz’de hiç de öyle olmadı.
Millet inim inim inlemesine rağmen, tercihleri yine AKP oldu, Erdoğan oldu.
.
Seçmenler sadece ve sadece “Erdoğan’ın kaybetmemesi” üzerine tercih gösterdiler.
Terörizm üzerine kurulu propagandalar da elbette etkili oldu.
Bunun sonucunu MHP’nin oy artışında görüyoruz.
Meral Akşener’e gidecek olan oylar, “Bunlar HDP ile işbirliği yapıyor” denilerek kesildi.
.
İnsanlarımızın HDP’yi dışlayıp, Hüda Par’ı içselleştirmesine ne demeli?
“O ayrı” diyen çok.
Asıl amaç, “Her ne olursa olsun ama Erdoğan olsun” diyenlerin bir bahane şekli bu.
.
6’lı masa şunu oturup düşünmeli:
“3 yıldır yapılan ortaklığı yıkma uğruna masadan kalkmayı bile göze alan Meral Hanım, acaba aday konusunda haklı mıydı?”
.
Bunun cevabı şöyle olabilir:
İmamoğlu belki de adaylığa en yakın kişiydi.
Zira Mansur Başkan’ın adaylığı söz konusu olduğunda Güneydoğu oylarının gelmeyeceği varsayıldı.
Ancak insanların İmamoğlu’na da pek teveccüh göstereceği söylenemezdi.
“İki ucu ıslak değnek” hesabı denildi kanımca.
.
Meral Akşener muhakkak bir araştırma yaptırmıştır ki, masadan kalkacak kadar inançlıydı.
.
Bundan böyle, onca yıl emek verip, gece-gündüz çalıştıkları, bir çok inancından taviz verip kurdukları 6’lı masanın, aday yüzünden kaybetmesi inançları epey zorlar.
İnsana umutsuzluk aşılar.
“Bu da olmadı” şeklinde güvensizlik başlar.
“Yıkılmıyor, gitmeyecek, kaybetmeyecek, ne yapıp, ne edip iktidarı alıyor” şeklindeki düşüncelerle muhalifler tüm gücünü yitirir.
.
Muhalefet için çok zor bir durum.
.
İkinci turda ne olur?
Erdoğan kendisine oy getirecek herkesle masaya oturur.
Gözü hiçbir şey görmez.
Buna HDP’de dahil.
.
Çünkü aldığı oy tam limittedir.
Öldür Allah başka oy gelmez.
.
O halde oy ihracı lazımdır.
Erdoğan yeni oylar için elindeki tüm kozları kullanacaktır ve sonuca gitmek için yapacağı her şey onun için mübahtır.
.
Muhalefet tarafına gelirsek.
2. tura kısa bir süre kalmışken, yeni bir politika ile karşı seçmenin teveccühünü değiştirmesi oldukça zordur.
.
“Geçersiz oylara sahip çıkmak” en baştaki seçim olabilir.
Ayrıca, Erdoğan ile arasında oluşan 2 milyonun üzerindeki oyların “En az 1 milyonunu alması” gerekiyor.
.
Bunu Erdoğan nasıl yaptı ise öyle olabilir.
.
Her türlü maddi yardım.
Doğalgaz faturaları ödemesi,
Maaş zamları,
Bayram harçlığı filan.
.
Muhalefetin elinde İstanbul, Ankara, Antalya, Adana, İzmir gibi büyük şehirler var.
Adam başı 200 bin oy eder veya nüfus oranlarına göre dağılır.
.
Bu 15 gün içinde belediye başkanlarına bu görev verilir.
Eğer başarırlarsa ne ala, başaramazlarsa 5 sene daha dayanma güçleri kalmaz.
.
Ayrıca umudu kırılmış, morali bozulmuş olup sandığa gitmeyi düşünmeyen seçmeni de ikna etmeleri gerekiyor.
.
2. tur sonunda da bir netice alınmazsa Kemal Kılıçdaroğlu için “İstifa” sesleri yükselir.
.
Tanıdığımız Kılıçdaroğlu da istifa eder zaten.
Sonrası kaos olacağı gerekçesi ile tekrar geri gelmesi için büyük eylemler yapılır ve ısrarlar sonucu geri döner. (Tahminim)
.
Eğer dönmezse CHP için bir kaos dönemi start alır.
Genel Başkanlık yarışı başlar.
Her dönem olduğu gibi bölünmeler meydana gelir ve CHP gittikçe zayıflar.
.
Bu işten en karlı çıkacak olan elbette Erdoğan’dır.
Artık karşısında sakinliği, dürüstlüğü ile sinirlerini yıpratan bir muhalefet lideri olmayacaktır.
.
Yeni dönemde CHP ayrıldığı sol yapıya geri dönecek ve kaybettiği seçmeni kazanmaya çalışacaktır.
.
Meral Akşener ve ekibi, tüm dünyada daha da güçlenen milliyetçilik akımına ayak uydurabilir, Ülkemizde de yüzde 20-25’lik oy potansiyeline sahip bu dilime oynayabilir, ya da merkez sağa yanaşarak buradaki oylara talip olabilir.
.
Geride kalan partilerden YSP hariç, diğerleri için büyüme konusunda bir ışık görmüyorum.
Onlar da zamanla siyasi tarih içinde eriyip gideceklerdir.
.
Peki ikinci turda Kılıçdaroğlu kazanırsa ne olur?
Bu kadar öndeyken kaybetmek Erdoğan ve taraftarlarını çıldırtır gibime geliyor.
Bu “Uzatmalarda gol yemek” gibi bir şey olur.
Şampiyonluğu son dakikada kaybetmekle eş değer olur.
.
Hani “Kaybettiği zaman hırçınlaşan muhalefet” diye yakıştırmalar yapan tarafın o dakikadan itibaren neler yapabileceğini tahmin edemiyorum.
.
O sebeple ben de diyorum ki:
“Allah hayırlı olanı versin. Allah milletimizi korusun…”
 
SEÇİM SONU PARTİLER
Kırk yıllık özlem gerçekleşti.
Nihayet Rıdvan Uz milletvekili oldu.
.
2018’de tam seçildi derken, yurt dışından gelen oylarla kaybetmesi insana resmen travma yaşatır.
Biraz önce yukarıda yazdığım gibi aynı son dakika golü gibi olur.
.
Yıllardır sağ oyların, sol oyları geçtiği Çanakkale il oylarında bu sefer CHP öne geçti.
Bunun müsebbibi sizce kim?
.
Kim beceremedi?
.
Erdoğan’ın üzerine atmak kolay.
Ama adam AKP’yi hala birinci parti yaptı.
Çanakkale’deki partilileri ise ellerindeki hazır birinciliği kaybederek AKP’yi ikinci parti yaptı.
.
Bunun nedeni şu:
Halktan kopukluk…
.
Evet,
Siz halkın içine çıkmazsanız,
İl ve ilçe başkanlarınızın adı bile bilinmezse,
Yaptığınız icraatları halka dayalı yapmazsanız olacağı bu.
.
Yüksekten bakıp, insanlara değer vermezseniz olacağı bu.
.
Ben Erdoğan’ın yerinde olsam, seçimi kazandığımda tüm Çanakkale’deki teşkilatları lağvederim ve hepsini içinde heyecan duyan partililerle değiştiririm.
.
2 vekilliği teke düşürenler hiç mi hesap vermeyecek?
.
“Ben yoktum ondan oldu” şeklindeki açıklama hiç inandırıcı değil.
Sizi tutan mı vardı sahaya inmemek için.
.
Koskoca iktidar partisinin düştüğü duruma bakın.
Aman yarabbi…
.
Seçmen bunun hesabını elinizdeki hazır vekilliği alıp, muhalefete hediye ederek sordu.
.
Seçim öncesi bile tek bir kişi 2-2 olur diyemedi.
Çünkü manzara ortadaydı.
Halk görebiliyordu, partililer göremedi.
.
Sadece kalem, çakmak dağıtmakla olmuyor bu işler.
Birazcık ta seçmenin seviyesine inip, onların derdine çare olmak gerekiyor.
.
Şimdi düşünün.
Erdoğan kazanırsa haliniz harap…
.
İYİ Parti Çanakkale’de başarılıdır.
Bir vekili iktidar partisinden çatır, çatır almıştır.
Gecesini, gündüzüne katarak çalışıp, “Bir oy, bir oydur” şeklinde inançla yola baş koymuşlar demek ki.
.
Aynı performası iktidar sarhoşluğu içinde olan ve “Nasılsa bizim Reis kazanır, ne yapar ne eder alır seçimi” diyen enerjileri düşük AKP’li yöneticiler, İYİ Partinin yüksek performansına karşılık veremeyince vekili ellerinden uçurdular.
.
“Uçtu uçtu vekil uçtu” şeklinde tarifi yapılacak bu durum, birilerine gerçekleri öğretmiştir sanırım…
.
Parti içinde de bu sonuç karşısında bir takım kaynamalar başlar.
Yöneticilerin başarısızlığı karşısında birileri muhakkak muhalefet ederek, gerekli girişimlerde bulunacaktır.
Zira sistem böyledir.
Başarısızlıklar görev değişimini gerektirir.
.
Erdoğan kazansa da kaybetse de, AKP’de yeni yüzler göreceğimizden eminim.