Bildiğiniz üzere artık “Dezenformasyon Yasası” veya diğer adıyla “Sansür Yasası” meclisten AKP ve MHP oylarıyla geçti.

“Hayırlı olsun” diyemeyeceğim.
Zira koluma girip;
“Sen hayırlı olacağını nereden biliyorsun? Ya hayırlı olmazsa, ya sen yalan söylüyorsan? Gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayıyorsan?” diyerek, 1 yıldan 3 yıla kadar “Hop” içeri atabilirler.
.
Ya da;
“Sen halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse isen?” diyerek,
“Hop” içeri atabilirler.
.
Diyelim hava bulutlu;
Ben sabahleyin size, “Günaydın” diye yazdım.
“Hava kapalı olduğu halde, günün aydın olduğunu iddia ederek halk arasında endişe ve korku yaratmaktan…”,
“Hop” içeri.
.
Yazımın içinde size, “Ekonomi kötü” yazdım mesela;
“Sen nereden biliyorsun ekonominin kötü olduğunu? Domates fiyatına bakarak koskoca ekonomi deryası için genelleme yapamazsın. TUİK verilerine göre memleket güllük gülistanlık ayrıca kalkınma hızı sürekli artıyor” diyerek,
“Hop” içeri.
.
Mesela yazdım diyelim;
“Palamut hala pahalı, tanesi 80 lira…”
Vay sen misin yazan?
“Palamutun 800 gramlık olanı 80 lira ama 350 gramlık olanı da 35 lira. Neden halkı kandırıyorsun? 80 liraya alamaz ama 35 liraya alabilir. Haberin tamamını vermemekten, gerçeğe aykırı bilgiyi yaymaktan…”,
“Hop” içeri.  
.
Haydi biz “Korktuk” diyelim.
Peki Almanya’ya ne oluyor?
.
Bakın habere:
Almanya’nın en çok okunan gazetelerinden Bild, manşetten duyurduğu haberinde, “Erdoğan’ın sansür yasası: Türkiye’deki tatilciler hapisle mi tehdit ediliyor?” başlığını kullandı.
Gazete, Almanya’dan Türkiye’ye seyahat etmeyi planlayan kişilerin yasanın ardından endişeye kapıldığını ifade etti…
.
Haydaaa…!
Ne yasaymış be!
Elin Almanı bile ürkmüş.
.
Bu konu ile ilgili başka bir haber ise BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Marta Hurtado ile ilgili.
.
Hurtado “Söz konusu yasanın Türkiye’de ifade özgürlüğüne büyük zarar vereceğini” belirterek şunu söyledi:
“Uluslararası insan hakları hukukuna göre ifade özgürlüğü sadece ‘doğru' bilgiyle sınırlı değildir, her tülü bilgi ve görüşü içerir. İfade özgürlüğünün sınırlanması sadece meşru ve gerekli hallerde uygulanır…”
.
Kızım Marta, eğer burada olsaydın kesin dezenformasyon olmuştun.
Senin için şu denilebilirdi;
“… halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yaymaktan …”
.
Ah be ablacığım, ah!
Anlaşılan sen kaşınıyorsun…
.
Şimdi bu yasa ile ilk ceza alacak kişiyi merakla bekliyoruz.
.
Tam bu arada şu haber önümüze düştü;
TBMM’den geçen ‘Dezenformasyon Yasası’na ilişkin Genel Kurul’da söz alan AKP Kahramanmaraş Milletvekili Ahmet Özdemir yurt dışındaki uygulamalarından şöyle bahsediyor:
“Amerikalı ilgililerle bu yasayı ve özellikle 29'uncu maddeyi konuştuk. ABD’li bir yetkili ‘Bizim dezenformasyon yasamızla sizin yasanız birebir örtüşüyor’ dedi…”
.
Bu konuşmanın ardından başka bir haber geldi.
Haber şöyle:
“ABD merkezli VOA News’in Türkçe edisyonunda yer alan habere göre, Dışişleri Bakanlığı'ndan bir sözcü, Özdemir’in açıklamalarını yalanlarken, ‘ABD’de böyle bir yasa bulunmadığını’ belirtti. İsmi açıklanmayan sözcü bu ifadeleri ‘dezenformasyon’ olarak niteledi.”
.
Dezenformasyon yasasını, dezenformasyon yaparak savunmak, dezenformasyona verilecek en büyük zarardır.
Bu dezenformasyonu önlemek, dezenformasyon yasasına düşüyorsa, önlememek de bir nevi dezenformasyondur.
.
Vizontele’deki Cem Yılmaz’ın repliği gibi, “Zeki Müren de bizi görecek mi?” diye biz de şöyle sorsak;
“Dezenformasyon siyasetçilere de uygulanacak mı?”
 
***
KİLO VERMEK
Son yılların en kısa sohbet konusu;
“Kilo…”
.
“Ay kız! Ne biçim kilo vermişsin öyle. Sırrını bize de ver, faydalanalım…”
.
“Birader ne bu böyle şarap fıçısına dönmüşsün?”
.
Biri zayıf, diğeri kilolu iki arkadaş yolda karşılaşmışlar.
Kilolu olan diğerine takılmış:
-“Lan İsmail! Ne bu halin? Seni gören memlekette kıtlık var sanacak…”
Zayıf olan kapak olacak cevabı yapıştırır:
-“Seni gören de kıtlığın sebebini anlayacak…”
.
Hiçbir kadın, karşısındaki kadına cesaret gösterip, “Şarap fıçısına dönmüşsün” diyemez.
Bu laf tamamen erkeklere mahsustur.
.
Kilo sorunu insan sağlığını tehdit ediyor elbet.
Bunu gidermenin birçok yolu olsa da en kısa yolu; “Yememek.”
.
Erkekler, “Ne yemesek te zayıflasak?” diye düşürken,
Kadınlar, “Ne yesek te zayıflasak?” diye düşünür.
.
Erkekler, “Yağlı yememek lazım, zira kilo aldırıyormuş” diyebiliyorken,
Kadınlar, “Yağlı şeylerin yanında karbonhidrat almazsak zayıflarmışız” diyebiliyorlar.
.
Kadınlar kilo verdikten sonra bir müddet bunu korurken, erkeklerin umurunda bile olmuyor.
.
Adam aşırı kiloluymuş.
Sağlığı tehlikeye düşünce doktoru en kısa zamanda otuz kilo zayıflamasını söylemiş. “Nasıl yaparım?” diye kara kara düşünürken gazetede “Garantili zayıflatma metotları” diye bir ilan görmüş ve hemen başvurarak “3 günde 5 kilo” programına yazılmış ve havalesini yapmış…
Ertesi günü sabah kapısı çalmış, açınca bir de ne görsün!
Karşısında 24 yaşlarında dünya güzeli, üzerinden sportmenlik akan ve üzerinde giysi olarak bir çift spor ayakkabısı bulunan bir kadın duruyor…
Kadın kendini tanıtmış, zayıflama şirketinden geldiğini söylemiş, sırtını dönüp koşmaya başlamış.
Sırtındaki etikette ise;
“Yakalarsan sevinirim…”
Adam kızın arkasından koşmaya başlamış, kilometrelerce koşmuş, kan ter içinde kalmış ve onca çaba sonunda kızı ormanda yakalamış ve …
Programın dördüncü günü adam gerçekten de 5 kilo zayıfladığını görmüş.
Şirketin zayıflatma metodunu çok beğendiğinden ikinci bir başka programa kaydolmuş;
“5 günde 10 kilo”.
Ertesi günü yine kapısı çalınmış, karşısında 20yaşlarında güzel genç bir kadın, üstelik ayağında bir çift spor ayakkabıdan başka bir şey yok ve sırtında yine bir etiket;
“Yakalarsan sevinirim…”
Adam yine canını dişine takıp kadının arkasından koşarak kilometreler sonra yakalamış ve programı tamamlamış.
Altıncı gün 10 kilo daha verdiğini sevinçle görmüş.
Bu defa, şirketin “10 günde 20 kilo” programına kaydolmak istemiş ama şirket yetkilisi uyarmış, “Emin misiniz? Bu program gerçekten çok zor bir etaptır” diye ikaz etmiş.
Adam ısrarla bütün zorluklara katlanacağını söylemiş ve merakla ertesi günü kapının çalınmasını beklemiş…
Ertesi gün kapısı çalmış, heyecanla koşup açınca karşısında iri yarı sportmen genç bir adam görmüş.
Üstelik adamın üzerinde sadece koşu ayakkabıları varmış, önünde de bir etiket;
“Yakalarsam …”
.
Sağlıklı kilo sahibi olmak için doktorunuzun tavsiyelerine uyunuz.
Kafanıza göre ilaç almayınız ve diyet yapmayınız.
Komşunun diyeti size bol gelebilir.
Her insanın özellikleri farklı olduğundan muhakkak doktorunuza başvurunuz.
Ancak sağlıklı olma konusunda genel bir tavsiye var.
Bunlara da uymayı unutmayınız.
.
Uzman Diyetisyen Güzin Çaltı Yener diyor ki:
1) Öğün Atlamayın
Yeterli ve dengeli beslenmek için öğün atlamayın. Çünkü atlanan her öğün bir sonraki öğüne kadar daha çok acıkmanıza ve karşınıza çıkan her yemeği kalorisi yüksek veya düşük, miktarca çok veya az demeden ihtiyacınızdan fazla tüketmenize neden olacaktır.
2) Öğününüz Çeşitli Olsun
Mümkün olduğu kadar çok çeşitli beslenmeye özen gösterin. Her gün beslenme planınız içerisinde tüm besin gruplarına (süt, et, sebze-meyve, tahıl) yer vermeye çalışın. Bu besinlerin hepsinden bir öğünde tüketemeseniz de gün içerisinde farklı öğünlerde almaya çalışın.
3) Bol Sebze ve Meyve Tüketin
Sebze ve meyveler bol su ve vitamin-mineral içerip, az kalorilidirler. Bol miktarda ve değişik renklerde sebze, meyve tüketmeniz hem kilo kontrolüne yardım eder hem de birçok hastalıktan (kanser, kalp-damar hastalıkları) korunmanızı sağlar. Dikkat edeceğiniz önemli bir nokta ise mevsiminde sebze-meyve tüketimidir.
4) Yağ Tüketimini Azaltın
Beslenmenizdeki yağ tüketimini azaltın. Özellikle katı yağlardan (margarin, tereyağı vb.) uzak durun, daha çok bitkisel sıvı yağları tercih edin. Bir günde en fazla 3 yemek kaşığı sıvıyağ tüketin. Yemeklerinizi hazırlarken kızartma yerine ızgara, haşlama, buharda ve fırında pişirme yöntemlerini kullanın.
5) Hazır Yiyeceklere Sınır Getirin
Abur cubur olarak nitelendirilen hazır yiyecekler ve ağır tatlılar, pastalar fazla miktarda yağ ve enerji içerdiğinden hem kilo aldırıcı hem de hastalıklara yatkınlığı arttırıcıdır. Bu nedenle bu yiyeceklere mutlaka sınırlama getirin
6) Kurubaklagil ve Lifli Besinleri Tüketin
Tüketilen karbonhidrat kaynağının türüne ve miktarına dikkat edin. Saf şeker kaynakları ve rafine unlu besinler yerine tokluk hissini arttıran, kabızlığı engelleyen ve kilo kontrolünü kolaylaştıran kurubaklagilleri (nohut, mercimek, barbunya gibi), lifli tahılları, taze ve kuru meyveleri, sebzeleri tercih edin.
7) Bol Bol Su İçin
İnsan yaşamı için oksijenden sonra gelen en önemli öğe sudur. İnsan açlığa haftalarca dayanabilirken susuz ancak birkaç gün yaşayabilir. Vücut ısısının dengelenmesi, metabolizmanın devamı ve vücuttan zehirli atık maddelerin atılması için su elzemdir. Bu nedenle günde 2-2.5 litre su tüketin.
8) Alkol Alıyorsanız Azaltın
Alkollü içki tüketme alışkanlığınız varsa bundan vazgeçmeye çalışın, bırakamıyorsanız da azaltın. Ayrıca içkinin çeşidi de önemlidir. Viski, konyak, votka gibi sert alkollü içkiler bira ve şaraba oranla daha yüksek kalorilidir. Alkol boş enerjidir, bize dönüşü yağ şeklinde olur. Alkol alırken, yanında atıştırdığınız kuru yemiş, cips türünde besinlerin son derece kalorili olduklarını da unutmayın.
9) Egzersizi Hayatınıza Dahil Edin
Sağlıklı yaşam ve sağlıklı beslenme düzeninin içerisine muhakkak bir egzersiz programını dahil edin. Yaşam koşullarınıza uygun, sürekli yapabileceğiniz bir aktivite türünü seçin ve düzenli olarak egzersiz yapın.
10) İdeal Kilonuzu Koruyun
Hastalıklara yakalanma riskinizi azaltmak, her zaman zinde ve enerjik olmak için sağlıklı kilo aralığınızda olmanız oldukça önemlidir. Bunun için Beden Kitle İndeksi (BKİ), vücut yağ yüzdesi, bel çevresi ve kalça çevresi ölçümlerinizin sağlıklı dilimde olmasına özen gösterin.
.
Adamın biri çok kiloluymuş ve diyete girip zayıflamak istiyormuş.
Doktora gitmiş.
Doktor saymaya başlamış;
-“3 gün 3 öğünde kibrit kutusu büyüklüğünde peynir, 2 zeytin, bir dilim ekmek yiyeceksin” demiş
Adam merakla sormuş:
-“Doktor bey, Ben bunları yemekten öncemi yoksa yemekten sonramı yiyeceğim?”