Ah şu anketler ah… Bazı malum medya organlarında yayınlananlar hariç, hemen hemen hepsinde AKP’nin gidişi açık açık ortada.


“Hala belli olmaz” diyenler elbette olabilir.
Ama nafile.
Bu sefer yolun sonu gözüktü.
.
Geçenlerde fanatik AKP’liliği ile bildiğim bir arkadaşıma uğradım.
Ona ne deseniz boş.
Sizi dinlemiyor,
Anlamıyor,
Duymuyor.
Bildiğini okuyor ve şarkı, türkü söylüyor.
.
“Yahu” dedim, “nedir sendeki bu neşe? Yoksa güvendiğin dağlar mı var? Anlat hele de biz de bilelim?” dedim.
Yine gayet neşeli bir tavırla, “Otur şuraya. Sana bir fıkra anlatayım” dedi.
.
Oturdum.
Birer de çay söyledi.
Başladı anlatmaya:
Hoca eşeğini kaybetmiş ve fellik fellik arıyormuş.
Ama bu arada da neşeli bir türkü tutturmuş, bağıra çağıra söylüyormuş.
Hoca’nın bu halini gören yakını kendini sormaktan alıkoyamamış:
-“Hoca Efendi, eşeğini kaybettiğini herkes bilirken, türkü söylemeni duymak eğlenceli görünüyor. Oysa kaybına feryat edip ağlaman beklenirdi!”
-“Son bir ümidim, aptal mahlûkun su küçük tepenin arkasında olabileceğidir, arkadaş. Eğer değilse, bekle ve gör o zaman sen bendeki ağlamayı, feryadı!”
.
Fıkra bittikten sonra arkadaşım dedi ki:
“Diyeceğim o dur ki; Şu ortama bakınca partimizin seçimlerde kaybedeceğine hiç mi hiç inanmıyorum. Ama bir kaybederse ki ‘Allah korusun’, sen o zaman gör bende ki ağlamayı, feryadı…”
.
Doğru söylüyor.
Dere görünmeden pek paça sıvanmaz.
.
Ama mantık olarak kaybedeceği de söylenemez.
.
Mesela bakın AKP’lilerin mantığı nasıl işliyor?
.
İstatistikler şöyledir:
“Yüzde 10 olasılıkla tüm hırsızlar sol ellidir.”
Diğer istatistik ise şöyle der:
“Tüm kutup ayıları sol ellidir.”
Öyleyse mantık şudur;
“Arabanız çalınmışsa hırsız yüzde 10 olasılıkla bir kutup ayısıdır!”

İstatistik:
“İşsiz adamların yüzde 39’u gözlük kullanır.”
“Çalışan adamların yüzde 80'i gözlük kullanır.”
Öyleyse mantık şudur;
“Çalışmak gözleri bozar!”

Bilim der ki:
“Tüm köpekler hayvandır.”
Bilim yine der:
“Tüm kediler hayvandır.”
Mantık şöyle der:
“Tüm köpekler kedidir…”

İstatistik:
“Tüm dünyada her saniye 4000 kutu bira açılır.”
İstatistik:
“Tüm dünyada her saniye 10 bebek ana rahmine düşer.”
Mantık şudur:
“Dikkat edin her bira açtığınızda, 1/400 olasılıkla hamile kalabilirsiniz!”
.
Bu mantıktan yola çıkarsak:
Gerçek:
“AKP kurulduğundan bu yana tüm seçimleri kazanmıştır.”
Gerçek:
“Kemal Kılıçdaroğlu girdiği tüm seçimleri kaybetmiştir.”
.
Mantık öyleyse şudur:
“AKP bu seçimi kazanacaktır. Kemal Kılıçdaroğlu bu seçimleri kaybedecektir…”
.
Bir de hikâyeden çıkarım vardır mantıkta.
“Düz mantık” yani.
.
Bunu bir fıkra ile anlatalım:
Temel bir gün yarışmaya girer ve birinci olur.
Buna da ödül olarak “Düz Mantık” kitabı verirler. Tabi temel de “Düz mantık ne?” diye anlamaz ve ödülü veren kadına sorar. Kadın başlar anlatmaya:
-“Evinde akvaryumun var mı?”
-“Evet var.”
-“O zaman içinde su da vardır.”
-“Evet var.”
-“Su varsa balık da vardır.”
-“Evet var.”
-“Hayvanları da seviyorsun demek ki?”
-“Evet seviyorum.”
-“Hayvanları seviyorsan, insanları da seversin.”
-“Evet.”
-“O zaman sevdiğin bir kadın da vardır.”
-“Evet var.”
-“Bak gördün mü sen eşcinsel değilsin demek ki.”
Bu Temel’in hoşuna gider.
Alır kitabı eline eve doğru gitmeye başlar. Yolda Dursun’u görür.
Dursun sorar;
-“Temel o ne?”
-“Kitap, düz mantık kitabı.
-“Nasıl bir şey bu düz mantık anlat bakayım bana.”
-“Bak şimdi sizin evde akvaryum var mı?”
-“Yoo hayır yok.”
-“O zaman sen eşcinselsin.”
.
İşte düz mantık bu.
.
Peki, seçimlere uyarlarsak…
.
Demirel diyor ki:
“Enflasyonun ne yağmur, ne kar, ne çamur ne de gece ve gündüz ile ilgisi vardır. Bu bir liyakat sorunudur.  Enflasyonun yemediği idare yok, bu enflasyon bunları da yer…”
.
Gerçek mi?
Gerçek.
.
Soru şu:
“Peki bu iktidar yüksek enflasyonla seçime girecek midir?”
Cevap:
“Evet.”
.
Mantık şudur:
“Öyleyse bu hükümet gidicidir…”
.
“Devletin girdisi ile çıktısı bir olmalıdır.”
Mantıklı mı?
Mantıklı.
.
“Çıktısı, girdisinden çok olursa devlet parayı nereden bulur?”
Merkez bankasında para basar.
.
Para basınca ne olur?
Enflasyon olur.
.
Bunu iktidar ne zaman anlar?
Demirel diyor ki:
“Oyları 21.7’ye düştüğünde…”
.
“Mantık” diye başlayınca birkaç fıkra daha geldi aklıma.
Bakalım siz bir benzetme yapacak mısınız?
.
Üniversite öğrencisi mantık yürütme sınavında.
Profesör soruyor:
-“Uçakta 500 tuğla var. Biri düştü, kaç tane kaldı?”
Öğrenci:
-“499.”
-“Doğru. Peki, bir fili kaç adımda buzdolabına sokarsın?”
-“Üç adımda. Buzdolabını aç; fili sok; buzdolabını kapat.”
Profesör:
-“Doğru! Peki, zürafayı kaç adımda sokarsın buzdolabına?”
-“Dört adımda. Buzdolabını aç; fili çıkart; zürafayı sok; buzdolabını kapat.”
-“Doğru! Aslanın doğum gününe tüm hayvanlar gitmiş, biri hariç. Hangisi?”
Öğrenci:
-“Zürafa. O hâlâ buzdolabında.”
-“Doğru! Bir nine timsahlı bataklıktan geçmek istiyor. Bataklıkta kaç timsah var?”
-“Sıfır. Onların hepsi aslanın doğum gününde.”
Profesör:
-“Doğru. Nine bataklığı geçmeye başlamış, fakat ölmüş. Neden?”
Öğrenci:
-“Kafatasının çatlaması sonucu.”
Profesör:
-“Nasıl yani ya?”
Öğrenci:
-“İlk soruda uçaktan düşen tuğla, ninenin kafasına düşmüş de ondan!”
Profesör:
-“Hadi be…”

Bir de Temel’in mantığı var.
Temel coğrafya öğretmenine sorar:
-“İstanbul’dan Ankara’ya uzaklık kaç kilometre?”
-“450” diye yanıtlar öğretmeni.
Temel bunun üzerine: “Peki Ankara’dan İstanbul’a uzaklık kaç kilometre?” diye sorduğunda öğretmen hiç düşünmeden: “Aynı uzaklık 450 km” diye cevapladığında Temel biraz duraklar ve itiraz eder:
-“Öyle olmayabilir… Mesela ramazan bayramından kurban bayramına iki, kurban bayramından ramazan bayramına ise on ay var…”

Siz siz olun veletlerle mantık yarışına girmeyin, duman olabilirsiniz.
.
İşte son fıkram:
Öğretmeni Ali’ye sormuş;
-“Ağaçta 7 kuş var birini vurdum, geriye kaç kuş kalmıştır?”
Ali; “Kalmaz öğretmenim, hepsi gürültüden uçar” demiş.
Öğretmeni;
-“Hayır, dersimiz matematik ama mantığını beğendim” demiş.
Ali hırslanmış ve “Öğretmenim bir soru da ben sorabilir miyim?” demiş.
Öğretmeni “Elbette Ali” diyerek izin verdikten sonra Ali sormuş sorusunu:
-“Üç kadın varmış… Biri dondurmayı emerek, biri yalayarak, biri ısırarak yermiş. Bunlardan hangisi evlidir?”
Öğretmeni kızarıp, bozarmış.
-“Emen mi?” demiş çekinerek.
Ali gülerek cevabı vermiş;
-“Hayır öğretmenim, parmağında alyansı olan evlidir ama sizin mantığınızı da beğendim…”