Şu üç kelimeyi yazdığımda hatırlayacaksınız. Yasaklar… Yoksulluk… Yolsuzluk…

Şu üç kelimeyi yazdığımda hatırlayacaksınız.
.
Yasaklar…
.
Yoksulluk…
.
Yolsuzluk…
.
Gözleriniz açıldı değil mi?
Belki de çoğunuz unutmuştu bile.
.
Birden şimşek çaktı gözünüzün önünde:
“Hangi ara biz buralara geldik” diye.
.
Bakın en son yasak ne?
Karadeniz Teknik Üniversite’sinin Ana Kampüsü içinde bulunan Kredi Yurtlar Kurumu’na ait erkek öğrenci yurduna ait kantin ve yemekhanede:
“Şortla ve kısa pantolonla girmek” yasaklanmış…
.
Ay bi güleceğim çıktı, sormayın…
.
Yahu kıyafet kanununu değiştiren siz değil misiniz?
Herkes istediği kıyafetle gezmeyecek miydi?
.
İlkokuldan başlayarak tüm okulların kıyafetlerini serbest bırakan siz değil misiniz?
.
Çocuklar okula salaş geliyorlar artık.
Talebe oldukları bile belli değil.
Şimdi?
“Adaba mugayir” buldunuz demek şortu ve kısa pantolonu.
.
Adam caddede giydiği kıyafetle yurtta neden gezmesin?
.
Dedim ya:
“Yasakları kaldıracağızzzz” diyerek gelmediniz mi?
Hani?
Ne oldu?
.
İleri demokrasinizde;
Sansürünüzü, müzik yasağınızı, içki yasaklarınızı anlatmaya gerek yok.
Ülkeyi kendi adetlerinize göre idare etme lüksüne sahip olduğunuz için,
Geleni yasakla,
Gideni yasakla,
Oh ne ala memleket…
.
20 sene az değil…
2023’te ne olacak?
Çok merak ediyorum…
.
3 Y’den,
Yoksulluğu anlatayım mı?
2500 lira reva gördüğünüz emekliyi anlatayım mı?
Nasıl geçinemediklerini,
Nasıl yoksullaştıklarını,
Pazardan sebze, meyve topladıklarını,
Bitpazarından alışveriş yaptıklarını,
Anlatayım mı?
.
Mazota, benzine, doğalgaza, elektriğe, temel gıda fiyatlarına nasıl zam geldiğini biliyor musunuz acaba?
.
3 maaşçık aldığınızdan,
200 liraya “cık” dediğinizden bunları pek bilemeyeceğinizi tahmin ediyorum.
.
Ejder meyveli sofralardan, kuru ekmeği görmeniz mümkün değil…
Ne diyelim,
Şu ramazan gününde afiyet olsun.
.
Gelelim 3 Y’nin Yolsuzluk tarafına.
.
Gün geçmiyor ki yolsuzluk haberi duymayalım.
.
Bıktık artık.
Hangi birisini takip edeceğimizi şaşırdık.
.
Satılan devlet mallarından gelen paraları bile sorsak yeter.
“Otoyol, köprü yaptık” demeyin.
Daha paraları ödenmedi.
.
Sayıştay raporları bile işin boyutunu gösteriyor.
Muhalefet yolsuzlukları açıklamaya yetişemiyor.
Biz sormaya yetişemiyoruz.
.
Peki cevap gelmiyor mu?
.
Gelmez mi?
Cevap şu:
6’lı masa haindir…
 
***
KURTAR BİZİ (?)
Eskiden “Baba” vardı.
“Gel bizi kurtar!” diyerek adamı 7 kere çağırdık.
Şapkasını aldı geldi,
Şapkasını aldı gitti.
.
Karşımızda bir baba motifi vardı.
Her zaman sarılacağımız,
Her daim kurtarıcımız…
.
Şimdi “Baba” kalmadı sarılacak.
.
Anket şirketi yöneticisi diyor ki:
“Yurttaş ‘Baba’ figüründen sıkılıp daha çok ‘Ağabey’ figürüne yöneldi…”
.
“Seçmen empati yapabilecek bir siyasetçi arayışında. Halden anlayan, seçmene umut olabilecek bir aday isteniyor. Bundan dolayı İmamoğlu’nun adını sıklıkla duyuyoruz…”
.
Haklı galiba.
Baba’nın yerine,
“Reis” geldi,
“Hacı” geldi,
“Müdür” geldi,
“Beyefendi” geldi…
.
Karşı taraftan bunlara alternaif olarak,
“Ağabey” geldi.
.
“Kurtar bizi ağabey” sloganını yakında çok duyarsak şaşırmayın.
 
***
BİZİ NEDEN YARATTIN?
Araştırma şirketi sormuş:
“Türkiye’nin kötüye gittiğini düşünüyor musunuz?”
.
Ülkenin hangi durumda olduğunu benim 12 yaşındaki torun bile biliyor.
Diyor ki: “Benim harçlıklar azaldı neden?”
Bilmiyor ki bizim emekli maaşında artış olmadı…
Diyor ki:
“Eskiden ayakkabı istediğimde hemen alırdınız, şimdi almıyorsunuz neden?”
Bilmiyor ki 300 lira olan ayakkabı şimdi 1200 lira.
.
Geçen gün bana diyor ki:
“Doğum günüm yaklaşıyor, bana spor ayakkabı alır mısın?”
“Olur” dedim, “niye almayayım ki?”
Sonra ekledim hemen:
“Nered bu dediğin ayakkabı?”
Elindeki telefonu açtı, aradı ve gösterdi:
“İşte burada…”
.
O sıra yakın gözlüğüm olmadığından gözlerimi kısarak baktım.
“Güzel ayakkabıymış” dedim ve “Kaç paraymış peki?” diye sordum.
Altındaki rakamı gösterdi.
Okuyamadım.
Yaklaştırdım telefonu gözüme, bir daha baktım.
“925” liraymış” dedim ama içim gitti.
“Bir ayakkabı iççin bin lira çok pahalı evladım” dedim.
Torun beni koluyla şöyle bir dürttü:
“Ne 925 lirası, iyi bak!” deyince sondaki sıfırı gördüm.
Allah’tan sabahları tansiyon hapımı düzenli şekilde alıyorum.
Aslında tansiyon hastası değilim ama doktorum 5 sene önce ani durumlarda kalbim “Atak yapmasın” diye tedbir amaçlı vermişti.
Her zaman boşu boşuna bu hapı aldığımı düşünürüm ama doktoruma da saygı duyar, dediğini yaparım.
“Ne yapacağım tansiyon hapını?” diyemedim, “Ne zaman lazım olacak ki?” derdim içimden.
.
O ayakkabı fiyatını görünce tansiyon hapı lazım oldu, doktoruma dualar gönderdim içimden…
Başım döndü, gözlerim karardı…
“Oğlum benim bu kadar fiyatlı ayakkabım olsa, ona bir şey olmasın diye bırak giymeyi yatağıma yatırır, üstünü de sıkı sıkı örter, ben yerde yatarım…”
Torun omuzlarını silkeleyerek:
“Bana ne bana ne… Söz verdin bir kere…” dedi.
.
Ne yapalım.
Söz sözdür…
Yarın bankaya gidip, “İhtiyaç kredisi” alacağım mecburen.
Sorarlarsa, “Nerede kullanacaksın?” diye tövbe söylemem ayakkabı alacağımı.
“Hanım elektrikli süpürge istedi de…” diyerek geçiştiririm artık…
.
Neyse dönelim biz anket şirketinin “Türkiye’nin kötüye gittiğini düşünüyor musunuz?” diye sorduğu soruya:
.
“Düşünüyorum” diyenlerin oranı yüzde 70.8 olmuş.
Çakralar açık bu insanların demek ki.
Etrafında olan, bitenden haberleri var…
.
Yüzde 22.1 oranında “İyiye gidiyor” diyenler olmuş.
Vallahi çok merak ettim bunları.
Hangi kritere göre “İyiye gidiyor” demişler acaba?
Bizim görmediğimiz neyi gördüler de bu cevabı verdiler?
Sormak isterdim:
“Kaç maaş alıyorsunuz?”
“Soyadınız Sabancı veya Koç mu? acaba?”
.
“Ne sağcıdır, ne solcu… Futbolcudur futbolcu…” denirdi bizim zamanımızda “Ortada kalanlar” için.
İşte onlar “Ne iyi, ne kötü” demişler.
Oranları ise yüzde 5.2 olmuş.
.
Bir de “Ot” lar vardı zamanımızda.
Tavşan tersi gibi.
“Ne kokar, ne bulaşırlardı.”
.
İşte onlar:
“Fikrim yok” demişler.
Oranları ise yüzde 1.8 miş.
Yahu hemşerim,
“Nasıl fikrin yok?”
Sen hangi memlekette yaşıyorsun?
Hiç sokağa çıkmıyor musun?
Etrafa bakmıyor musun?
Alışveriş yapmıyor musun?
.
Bir şey;
Ya iyidir,
Ya da kötü.
.
Bunu mukayese edemeyecek kadar çalışmıyor mu kafatasının içindeki kıvrımlı organ?
.
Bu adam gidip oy verecek,
Verdikleri bizi yönetecek…
.
Ya Rabbim…
Hikmetinden sual olunmaz ancak;
Bunları yarattın madem,
Bizi neden yarattın?