Henüz Avrupa’nın bizi kıskanmadığı yıllarda gazete gündemleri ile halkın gündemi bir olurdu.
Henüz Avrupa’nın bizi kıskanmadığı yıllarda gazete gündemleri ile halkın gündemi bir olurdu.
.
Yandaş gazeteler bile eleştiri yapar, gerekirse hükümetleri hizaya gelmesi için uyarırdı.
.
Ne zaman Avrupa (özellikle Almanya) bizi kıskanmaya başladı iş değişti.
.
Ellerinde asırlara hükmedecek bir lider olmadığından, sabah akşam kıskançlıklarından bizimle uğraştılar.
.
Hatta ismini “Dışminnak” koydukları Avrupa çetesi (ki bunun içinde Amerika ve Rusya’da dâhil) kurup, kıskandıkları ülkemizle sanal olarak savaşıp durdular.
.
İşte bu “Dışminnaklar”, gazetelerimiz arasına nifak sokarak kendi saflarına çektikleri bazı muhalif gazetelerle iktidarı sürekli eleştirecek bir canavar yarattılar.
.
Memleket güllük gülistanlıkken bu gazeteler aykırı konular yaratıyor ve iktidarı zora düşürecek haberler yapıyordu.
.
Misal;
Ortada ekmek bolluğu varken, ucuz kuyruğa girmiş emekli, dul ve yetim fotoğrafları servis ediyorlardı.
.
Halkın gündeminde bile yokken akaryakıt fiyatlarını fahiş gösterip benzin kuyrukları icat ederek, “Haber” diye piyasaya servis etme cüreti gösteriyorlardı.
.
Vatandaş evinde PTT (pijama, terlik, televizyon) şeklinde “Kebap” yaparken, onları sanki döviz bürolarına hücum ederken gösteriyorlardı.
.
Bu “Dışminnak” destekli muhalif gazeteler, iktidara geldiklerinde 2 lira olan doları, 18 liraya çıkarmış gibi göstererek, halk içinde hükümete karşı panik havası estirdiler. Hâlbuki dolar 14 liraydı.
.
İktidarı özgür gazeteci ve sanatçı düşmanı gibi göstererek, onların dillerinin koparılacağı haberlerini yayarak halk ile iktidarın arasını açmaya çalıştılar.
.
Vatandaşın marketlerde çiçek yağı, tuvalet kâğıdı v.s. peşinde koştuğu şeklinde yalan haber yaparak, galeyana getirmek sureti ile iktidarı halkın gözünde küçük düşürüme peşinde koştular.
.
Bu ve bunun gibi birçok olayları saptırarak iktidarı zayıflatmak adına “fake” haberler yaptılar.
.
Hatta iktidarın yüzde 50 olan oyunu düzmece anketlerde yüzde 25 gibi göstererek seçmeni etkilemeye bile gittiler.
.
İşte bu muhalif gazetelerin tesiri ile iktidarımızı alaşağı etmek isteyen “Dışminnaklar”ın oyununu bozan ve gerçek gündemi yazarak iktidar arkasında duran gazeteleri verdikleri bu savaştan dolayı kutlarım.
.
İnanın tarih boyunca hiç unutulmayacaklar…
***
ENFLASYONUN SEBEBİ
Çok uzun zamandır duymadığımız bir haber canımızı sıktı
“Fabrikalar enerji kısıtlaması nedeniyle şalter indirmeye başlıyor…”
.
Sebep?
.
Botaş yaptı açıklamayı:
“İran’dan alınan gaz miktarı 17 Ocak itibarıyla üçte bir seviyesine düştü, 20 Ocak itibarıyla da sıfırlandı…”
.
Bir teknik arıza sebebiyle yapılan kısıtlamanın 10 süreceği bildirilmiş.
.
AA’nın yaptığı bir başka haber şöyle:
“İran’ın, birikmiş borçlarından dolayı Irak’a gaz akışını durdurması nedeniyle ülkede son iki gündür uzun süreli elektrik kesintileri yaşanıyor.”
.
Piyasada dolaşan haberlere göre güya bizim de borcumuzdan dolayı gaz kesilmiş.
Haberin aslı yukarıdaki gibi.
Bizim borçla filan alakamız yok.
Bilesiniz…
.
Organize Sanayi Bölgesi Sanayici İş İnsanları Derneği Başkanı Nilüfer Çevikel,
“Doğalgaz ve elektrikte yüzde 40 azalmaya gidilecek. Bu aynı orantıda üretimi de etkileyecek demektir. Kısıtlama 10 gün süre ile sınırlı kalırsa telafisi mümkün. Ancak, uzarsa bu durum enflasyonu tetikleyecek ve yeni zamlara sebebiyet verecektir” dedi.
.
Kısıtlama elbette sanayimizi, üretimimizi etkileyecektir.
Bu piyasalara yansıyacaktır.
.
Ama dernek başkanının bunun sonucunu “Enflasyona” bağlamasını pek anlayamadım.
.
Acaba iktidar seçimlerde enflasyon sebebini bu gaz kesintisine mi bağlayacak?
.
Yoksa Enflasyonun sebebi “İran” mı gösterilecek?
.
İyice paranoyak olduk, halimize bakın…
***
EN HAYIRLISI
Bu iktidarla şöyle böyle 20 sene geçti.
Sorsalar “Çanakkale’ye yapılmış en hayırlı yatırım nedir?” diye:
Kesinlikle “Küçükkuyu Tünelleri” derim.
.
Yetkililerin açıkladığına göre:
1700 m ve 4100 m olan Ayvacık Küçükkuyu Tünelleri açıldığında 1 saati bulan dağ yolu 5 dakikaya düşecekmiş.
.
“Tüneller yılda 80 milyon lira tasarruf ile
Trafik güvenliği,
Bölge turizmine ve
Bölge ticaretine
Önemli katkılar sunacak” deniliyor.
.
Doğru mu?
Elbette doğru.
.
Hatta dün Ulaştırma Bakanı’nın katılacağı “Işık Göründü” Töreni yapılacaktı ama hava şartları dolayısı ile ertelendi.
.
Anlaşılan o ki:
Canımıza ot tıkayan “Nusratlı Rampalarından” nihayet kurtulacağız.
.
Bu tünelle Çanakkale’nin can damarı olacak.
Gerçekten büyük katkısı olacak.
.
“1915 Çanakkale Köprüsü değerli değil mi?” diye soracak olursanız bence bu tüneller daha önemliydi.
.
Tabi tartışılır.
.
İletişim ve ulaşım çağının gereği olarak yapılan bu iki yatırım yüzümüzü güldürecek elbette.
Ama köprünün geçiş maliyetinin de canımızı sıkacağı muhakkak.
.
Bu tünellerden de geçiş ücreti alınmayacaktır sanırım, çünkü her hangi bir açıklama yok veya ben duymadım.
.
Küçükkuyu Tünel çıkışlarından sonra Ayvalık’a kadar yapılacak bir viyadükle Edremit Körfezi’ne uğramadan geçiş yapsak.
Tadından yenmez…
.
Belki hızlı bir feribot ta olabilir.
.
Benden teklif etmesi…
***
KAR GELEMEDİ
Kar geliyor, geliyor…
Ortalık ayağa kalktı.
Valilik açıklama yaptı.
Belediye açıklama üzerine açıklama yaptı.
“Hazırız…”
.
Ne oldu?
.
Cılız bir kar atışı,
Peşinden güneş açtı.
.
O korkunç olarak servis edilen kar yağışı (!) sabah saatlerinde eridi gitti.
.
Bu abartının öncesinde ben “Dış minnakların” hava durum sitelerine girdim.
İnanın çoğu “Kar” filan göstermiyordu.
.
İçimden dedim ki:
“Mahsus yapıyorlar, bizi ‘kar yok’ diye kandırıp, tedbirsiz yakalatacaklar ve dünyaya rezil edecekler…”
.
O akşam torun bizde kaldı.
Evden gelirken kar botlarını, eldivenlerini, montunu hazılamıştı.
Zira dışarı çıkıp kartopu oynayacaktık.
Karlarda yuvarlanacaktık.
.
“Z” kuşağı dediğimiz bu çocuklarla kışın birlikte yapacağımız en güzel aktiviteydi.
.
Kapımızın önüne kadar gelecek olan kar ile kartopu oynayacak, havucunu hazırladığımız kardan adam yapacaktık.
.
Sabah erkenden kalktı bizimki.
Damlardaki “Biraz”, sokaklardaki hiç olmayan karı görünce isyan etti tabi:
“Hani kar yağacaktı?”
.
Gel de anlat çocuğa.
.
“Evladım Çanakkale derken sen sadece merkezi baz alma, bunun Yenice’si var, Lapseki’si var…”
.
Çocuk anlar mı?
“Ben kar istiyorum” diye tuttursa haklı.
Zira iki gün öncesinden “Kar şöyle yağacak, böyle yağacak” diye abartılı haberler verilmişti.
.
Şimdilik “Kış bitmedi, daha çok yağar” diyerek geçiştirdik.
.
Zaten, Meteorolojiden “Alarmı alıp teyakkuza geçen belediyelerin” kar kürüme arabaları, tuzları da ellerinde kaldı.
İnşallah başka bir kar yağışı için kullanacaklar.
Onca masraf, onca hazırlık yaptılar,
Gözler havada, eller tetikte kar beklediler.
Sonuç?
Sıfır…
Peki, onlar ne yapsın?