Televizyonlara bakın, Twitter’de gezin, Facebook’ta yol alın…

Televizyonlara bakın,
Twitter’de gezin,
Facebook’ta yol alın…
Doğru dürüst bir tane iç açıcı haber yok.
.
Siyasilerin ağzından bal damlamıyor.
Nefret, zehir, kin eksik olmuyor.
Sonuçta;
Olaylar, olaylar, olaylar…
.
Covid-19 yüzünden zaten psikolojimiz bozulmuşken, bir de üzerine bunlar eklenince “Şaftımız kaydı” desem yalan olmaz.
.
Alışkanlık yapmaması için güzel şeylere yönelmeli,
İçimizi ısıtan haberlere öncelik vermeliyiz.
.
Sırf bu sebeple etrafımızdaki güzellikleri de kaçırıyoruz.
.
Bakın mesela:
“VakıfBank Kadın Voleybol Takımı, Polonya’da düzenlenen 2021 CEV Şampiyonlar Ligi’nde yaptığı karşılaşmada Bulgaristan ekibi VC Maritza Plovdiv’i yenerek grubunda namağlup lider oldu ve çeyrek finale yükseldi.”
.
Yükselmesinin yanında önemli bir başarı daha var.
.
“Sarı siyahlılar, CEV Şampiyonlar Ligi’nde üst üste 12’nci kez çeyrek finale yükselme başarısı gösterdi.”
.
Bir başka haber:
“2021 CEV Şampiyonlar Ligi D Grubunda mücadele eden Eczacıbaşı VitrA, namağlup grup lideri olarak çeyrek finale yükseldi.”
.
Bu haberleri yukarıda saydığım sosyal medya platformlarının hangisinde gördünüz.
Hangisinde TT oldu?
.
Demek istediğim bu.
.
Siyasetten bunalmışken bari spordan dem vuralım diyoruz ama nerdeee…
.
Yarın FB-GS derbisi var.
Spor kardeşliktir ruhu ile takımlar hazırlanmalı, centilmence bir futbol oynanmalı.
Maç sonunda hakemler, kırmızı kartlar, penaltılar değil,
Dostluk ve güzel futbol konuşulmalı.
.
Ama nerdeee…
Bakalım, göreceğiz…
 
***
GÖÇMENLER GÖÇMÜŞ…
Son zamanlarda Türkiye göçmen Cenneti oldu.
Sınırlarımızdan gelenin, geçenin haddi hesabı yok.
Suriyelilerin kabulü ile başlayan “Göçmen kaosu”, gün geçtikçe fazlalaştı ve içimize iyice girdiler.
.
İstanbullular başta olmak üzere, diğer şehirlerdeki vatandaşlar bu göçmenlerden “İllallah” ediyorlar.
.
Memleketin iyi yönetildiğini söyleyenlerin tersine, göçmenler ülkemizden kaçmak için hayatlarını ortaya koyarak çeşitli yollar deniyor.
.
Kendileri gibi Müslüman olan ülkemizden kaçarak, Hristiyan ülkelere sığınmacı olarak kabul bekliyorlar nedense?
.
Şu haber dikkatimi çekti:
“TÜİK Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verilerine göre Türkiye’de yaşayan yabancıların sayısı son bir senede 197 bin 770 azalarak 1 milyon 531 bin oldu. Suriye, Irak ve İranlıların sayısı azalırken, Afganistan ve Kazakistanlı sayısı arttı.”
.
Bu arada yeni yeni vatandaşlarımız da oldu.
Kim bunlar?
“Katarlılar…”
.
Ülkemizde kayıtlı tam 700 Katar vatandaşı var.
.
Diğerlerinin azalmasının sebebi ne acaba?
Büyük ihtimal işsizlik.
Onlar bile terk ediyorsa, halimizi siz düşünün…
 
***
BİZDEN NE İSTİYORSUNUZ?
Ne istiyorsunuz basından?
Nedir derdiniz?
.
Gerçekleri duymak istemiyor musunuz?
Kabul edemiyor musunuz?
Sindiremiyor musunuz?
.
İşte son olay:
“KRT TV'de Kent ve Yaşam programını hazırlayıp sunan Osman Güdü, Kartal'daki ofisinin önünde saldırıya uğradı. Başına 9 dikiş atıldı…”
.
Daha öncede defalarca meslektaşlarımız saldırıya uğramıştı.
.
Hatta Çanakkale’de de gazeteci rahmetli Cemal Oral kardeşimiz de saldırıya maruz kalmış ve failleri bulunamamıştı.
.
Susturmaksa niyetiniz mümkün değil.
Tarih boyunca nice saldırılara ve işkencelere maruz kalan gazeteciler susmadı ve susmayacak.
.
Mesleğini yaparak para kazanmaya çalışan,
Evinin rızkını çıkarmaya uğraşan bu insanları artık rahat bırakın.
.
Nihayetinde bir gün gelir, haksızlığa uğradığınız bir zamanda sizin de sesinizi duyurmak için lazım olurlar.
 
***
PSİKOPAT MISINIZ?
Eğer kahvenizi sade içiyorsanız “Psikopatsınız” demektir.
.
“Nereden çıktı bu?” demeyin.
Bir şey biliyoruz ki konuşuyoruz.
.
Bilim adamlarının da işi gücü yok neler araştırıyorlar.
Tutmuşlar Psikopatları araştırmışlar herhalde, bakmışlar ki bunların çoğu “Sade kahve” içiyor.
“Hah” demişler, “Bulduk işte”:
“Sade içenler psikopat…”
.
Haber şöyle:
“Yapılan yeni bir araştırma, kahveyi sütsüz ve şekersiz içmeyi tercih edenlerin psikopat olabileceğini ortaya koydu.
Appetite dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, sade kahve sevgisi ile sadistik ya da psikopatik eğilimler arasında bir bağlantı var.
Avusturya'daki Innsbruck Üniversitesi araştırmacıları tarafından yürütülen çalışmada binden fazla yetişkin incelendi. Katılımcılardan yiyecek ve lezzet tercihleri hakkında bilgiler paylaşmaları istendi. Daha sonra bu kişilere sadizm, narsisizm ve psikopati gibi anti sosyal kişilik özelliklerini değerlendiren bir dizi kişilik testi yapıldı.
Sonuçlara bakıldığında sert tatların tercih etmenin psikopatik davranışıyla ilişkili olduğu tespit edildi.”
.
Psikopatlar sade kahve içmekle kalmıyorlar, turp, kereviz ve tonik suyuna da düşkünlermiş.
.
Nereden çıkmış tüm bunlar?
“Daha önce yapılan çalışmalarda tatlının uyumluluk ve yardım etme isteğini artırdığı, sert tatların ise daha sert ahlaki yargılara yol açtığı ve düşmanlığı artırdığı belirlenmiş.”
.
Yahu bunu atalarımız yüzyıllar önce biliyorlarmış zaten.
Onlar da demiş ki:
“Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım…”
.
Bizim kültürümüzde pek sert tatlı yok.
Hani:
“Vezir parmağı” gibi sert olanları var ama genellikle;
“Höşmelim, revani, aşure” gibi tatlılar çoğunlukta.
Tatlıyı da sevdiğimize göre tatlı kısmından psikopat olmamız zor.
.
Ancak benim gibi sade kahve içiyorsanız durumunuz vahim,
Derhal bir doktora görünün.
İçinizdeki psikopat ortaya çıksın…
 
***