Geçen haftadan başlayan çalışan Gazeteciler Günü kutlamaları bu hafta da devam ediyor.

Geçen haftadan başlayan çalışan Gazeteciler Günü kutlamaları bu hafta da devam ediyor.
.
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın pazartesi günü gazetecilere verdiği kahvaltı sonrası bu hafta sonu Gazeteciler Cemiyetimizin vereceği yemeğe katılıp, kutlamaları tamamlayacağız.
.
Dünyada tutukluluk hali en fazla yaşanan bir ülkenin çalışanı olarak, Allah yar ve yardımcımız olsun.

Ak Parti’nin iktidarının sallandığı son günlerde torbadan “Tavşan Çıkarma” gayretleri ile politika üretmeye devam etmelerine, ekonomik sıkıntı ile çalkalanan halkın pek ilgisi yok.
Siyasiler kendi aralarında eğlenip duruyorlar zaten…

Geçtiğimiz günlerde AK Parti Küçükkuyu Belde Teşkilatının 7. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada Bülent Turan: “Diğer partilere geçenler koltuk peşinde” demiş.
“Bu lafı neden söyledi acaba?” diye kendi kendime sordum.
.
Yerelde böyle bir duyum almadım.
Bize gelen haberlerde böylesi bir geçişe rastlamadım.
Genelde bakarsak evet…
Davutoğlu ve Babacan gibi eskiden Ak Partide siyaset yapmış kişilerden bahsediyorsa ne ala.
Ancak biliyorum ki Davutoğlu isteseydi partide iyi bir makamda tekrar görev alabilirdi.
Babacan için ise “istifasını sunmaya gittiğinde Reis tarafından bakanlık teklifi aldığı” haberleri yayıldı.
.
Misal:
Eski bakanlar vardı ayrılan.
Onlar da isteseydi en yüksek makamlarda görev alabilirlerdi.
.
Nereden biliyorum?
.
Geriye dönüp bakın:
Reis şimdiye kadar kendisine “ihanet etmemiş” hiç kimseyi harcamadı.
Hiç kimseyi yarı yolda bırakmadı.
Ahde vefalıdır yani.
.
Tek bildiği şuydu:
Herkes aynı derecede partinin gücünden faydalanacaktı.
“Hep bana, he bana…” diyenler karşılık göremeyecekti.
Adalet düzgün dağıtılacaktı.
 
.
İktidar nimetinin kıymetini bilmeyenler kızıp ayrıldı.
Bir daha geri dönüşleri de mümkün olmadı zaten.
.
“Diğer partilere geçenler koltuk peşinde” diye Turan’a şunu sormak isterdim:
“Partinize başka partilerden gelen Soylu ve Kurtulmuş hangi düşünce ile hareket ettiler?”
“Size hizmet etmek amacıyla gelenler oluyorda, başka partilere gidenler neden koltuk sevdası ile gidiyorlar?”
“Bildiğim kadarıyla koltuk iktidarda olur…”
.
Yine Küçükkuyu Beldesinde yapılan açıklamada “Önümüzdeki günlerde diğer partilerde olan 100’e yakın belediye başkanının AK Parti’ye geçeceği müjdesi verildi…”
.
Bu belediye başkanları parti değiştirirken:
“Koltuk sevdasını mı?” düşünüyorlar,
Yoksa “Hizmet sevdasını mı?”

Yahudi biri iş yapmak istemiş.
Yürürken bir bakmış dilenci kaldırımda oturmuş dileniyor. Yanında bir kedi ile önündeki tası görmüş. Tas antikaymış…
Yahudi’nin aklına bir hinlik gelmiş:
-“Ben hayvanları çok severim bana bu tastan süt içen kediyi satar mısın?” demiş dilenciye.
-“Neden olmasın satarım tabi” demiş dilenci.
Yahudi sormuş:
-“Kaç lira istiyorsun.”
-“500 lira istiyorum.”
-“Yuh! Bu kedi o kadar etmez ki!”
-“İşine gelirse…” demiş dilenci.
Yahudi düşünmüş hesap yapmış, "Ben bu tası 500 liraya alırım 750 liraya satarım" diye düşünmüş ve “Ver bakalım kediyi” demiş ve 500 lirayı uzatmış...
1 gün sonra tekrar gelmiş ve kediyle dilencinin yanına giderek demiş ki:
-“Bu kedi dünden bu yana hiç bir şey yemedi herhalde alıştı bu kaptan süt içmeye.”
Dilenci, “Ne yapabilirim?” demiş.
Yahudi: -“Şu önündeki tası versene bana”
Dilenci: -“500 lira ver vereyim” demiş.
Yahudi: -“Ya bu tas o kadar etmez. Al o zaman kedini, ver paramı…”
Dilenci: -“Valla kusura bakma veremem… Ben tasın sayesinde günde 10 tane kedi satıyorum…”

“Bu fıkra nereden çıktı?” diyeniniz olursa:
“Yahudi, dilenci, tas ve kedi, rollerini dağıtsak, acaba kim nereye oturur?”
Bir gayret gösterin bakalım…