.

“Geldi, gelecek, geliyor” derken çoktan geldi de bugün 3 Ocak 2020 Cuma oluverdi.
.
Yeni yılın ilk Cuması.
Herkese hayırlı olsun.
.
Olmasına olsun da Yaratıcının bizlere sunmuş olduğu:
Nimetleri hak etmek,
Verdiği aklı kullanmak ve
Yolladığı kitabıyla istediği ahlaka sahip çıkıp ona layık kullar oluyor muyuz?
Ona bakmak lazım.
.
Ülkede yolsuzluk var mı?
Köküne kadar.
Gazetelerimizde her gün manşet, manşet haber yapıyoruz.
Müfettişler sayfalar dolusu rapor hazırlıyorlar.
Bütçemiz çalınan paralardan dolayı bir türlü dolmuyor.
.
İktidarın satmadığı,
El atmadığı mal kalmadı
Sonunda toprak satmaya başladı.
Katarlılar başta olmak üzere sattığımız topraklar, ufak ufak azalmaya başladı.
.
Her daim duyuyoruz, okuyoruz.
Kamu görevlerine illa bir İmam-Hatipli atanmıyor mu?
Atanıyor.
Öyleyse:
Bizim bütçenin dolup, taşıp fazla vermesi, İsviçre’deki gibi vergi iadesi yapılması gerekmiyor mu?
.
Bu imam olan insanlar:
Kitabımızı ezbere bilip, bizlere aktarması için yetiştirilmiyor mu?
.
Bu işte bir aksilik var.
Anlayamadım…
.
İşte Cuma.
Söyleyin bakalım:
Kitabımıza göre israf haram değil mi?
Evet.
.
Yılbaşı için gittiğimiz 5 yıldızlı otelde açık büfe verilen akşam yemeğindeki israfı yazmaya kalksam, sayfalarla anlatamam.
.
Sırf garsondan tasarruf etme gayesi ile sunulan açık büfe yılbaşı yemeğindeki israf ile koca bir ülke doyardı sanırım.
.
Yemek almak üzere karınca yuvası gibi yemek başına toplanan insanların kavga eder gibi birbirlerini çiğneyerek yemeklere saldırmaları ve aldıkları yemeklerin ucundan ve tadına baktıktan sonra tabaklarıyla geri vermelerini gördükçe insanlığımdan tiksindim desem yeridir.
.
“Nasılsa parasını verdim, istediğimi yaparım” mantığı ile hareket eden bu milletten umudumu kestim.
.
Belki de “Nasılsa bu makamı ele geçirdim, ne yapsam mubahtır” mantığı ile aynıdır.
.
Aslında kimsenin, kimseyi kınamaya hakkı yok.
Hepimiz aynıyız.
Yılbaşını kutlayanlarla,
Mekke’nin kurtuluşunu kutlayan iktidardakilerin hepsi bir.
.
Üzerimize giydiğimiz Müslümanlığın, zerresini uygulamadığımız ortada...
En uç noktadaki tarikatlardan başlayıp, sadece şükür eden bir Müslümana kadar herkes aynı.
.
Bizim bu zaafımızı bilen iktidar sahipleri:
Ruhunuzu ele geçirip oylarımızı tıpış, tıpış alıyor ve iktidar koltuğuna bacak bacak üzerine atarak rahatlıkla ve gerinerek oturuyor.
.
İçimizdeki sahip olma dürtüsünü kullanarak, ucundan accık vererek, kendileri ise havuduyla götürerek bizleri sonsuza kadar yönetiyor.
.
Geçenlerde açıklanan ve dünya piyasaları ile hiçbir rekabet gücü olmayan yerli otomobilin tanesinin 250-300 bin liradan piyasaya sürüleceği açıkken, ayağında donu olmayanların şenlik yapması buna benzer.
.
Kulağımıza hoş gelen ancak pratikte uygulaması mümkün olmayan projelerle “Uyutma, aldatma ve oyalama” şeklindeki taktiklerle iktidarda durma gayreti içinde olanların oyunu ne zaman bozulacak merak ediyorum.
.
İnşallah insanımız elbisesini giyerek sahip çıkma isteği içinde olduğu Müslümanlığı anlar da, oy sandığına gittiğinde yaradılış ruhuyla davranır ve gerçek asil ruhu ortaya çıkar, gereğini yapar...
.
Sonrasında hep beraber mübarek cumaları en hakiki hayırlarla icra ederiz.
.
Hepinizin Mübarek Cuması hayırlı olsun…