.

Amerika Türkiye’ye Marshall yardımı adı altında yardım yaptıktan iki sene sonra Türkiye’ye bir heyet göndermişler.
-“Yahu bu Türkler bizden parayı aldılar ama ne yatırım yapıyorlar? Bir görelim” demişler.
İstanbul’a gelirler. Zeytinburnu semtinde çimento fabrikası heyet başkanı tesisi gezdikten sonra:
-“İyi ve yerinde bir yatırım” diyor.
Oradan Bor’a şeker fabrikasına gidiyorlar.
Tesisleri geziyorlar oradan da Kayseri’ye gidiyorlar. Kayserililer kendilerine düşen parayla yol yapıyorlar.
Fakat yolu yapış tarzları ilginç.
Önde bir eşek, arkada dozerler yolu aça aça gidiyorlar.
Heyet başkanı olayı görünce şaşırıyor ve belediye başkanına soruyor.
-“Tamam yol yapmanızı anladım da bu öndeki eşek de ne oluyor?” diye belediye başkanı da,
-“Sayın heyet başkanım siz buna eşek deyip geçmeyin bu öyle sağlamcı bir hayvandır ki hayatta çürük toprağa ayak basmaz” diyor.
Heyet başkanı inanmıyor.
Akşam olup otele döndüklerinde Amerika’yı arıyor ve Amerika’nın en ünlü jeoloğunun Türkiye’ye acilen gönderilmesini istiyor.
İki gün sonra jeolog geliyor olayı kısaca anlatıyorlar.
Jeolog heyet başkanının talimatı üzerine yerin yapısını inceliyor. Akşam olunca akşam yemeği esnasında raporunu hazırlayıp heyet başkanına sunuyor. Raporda:
-“Eşeğin yürüdüğü hattın 6 mt sağında ve solunda heyelan tehlikesi olabilir ama eşeğin yürüdüğü hat üzerinde kesinlikle heyelan tehlikesi yoktur” diyor.
Heyet başkanı raporu okuduktan sonra belediye başkanına dönerek:
-“Enteresan, fakat bu eşek olmasaydı o zaman nasıl bir yöntem izleyecektiniz” diye sormuş.
Belediye başkanı cevap vermiş:
-“Ne yapalım o zaman mecburen Amerika’dan jeolog getirtirdik…”
 
***
Bir Amerikalının da içinde bulunduğu grup içip eğlenirken içlerinden biri bir fıkra anlatır.
Amerikalıdan başka herkes kahkahalarla güler bu fıkraya…
Amerikalıya sormuşlar:
-“Niçin gülmedin? Yoksa fıkrayı beğenmedin mi?”
-“Yoo demiş Amerikalı doğrusunu isterseniz fıkrayı anlamadım ve gülemedim…”
Amerikalıya arka arkaya 5 kez anlatmışlar ama yine Amerikalıda tık yok...
“Aaaa” demişler “Son kez anlatıyoruz bir daha anlatmayacağız.”
-“Okey” demiş Amerikalı
Son kez anlatmışlar Amerikalı basmış kahkahayı…”
-“Çok şükür sonunda anlayabildin” demişler
-“Yok, yahu demiş bizim Amerikalı, ben fıkrayı yine anlayamadım da ona gülüyorum.”
 
***
Amerikalılar Japonya’daki fabrikaları gezerlerken sonunda Toyota’nın fabrikasına gelirler.
Bir bakarlar ki fabrikada kafesler var ve içlerinde bir sürü kedi.
Merak edip sorarlar.
Japonlar der ki:
-“Biz bu kedileri arabaların izolasyon testi için kullanıyoruz. Şu şekilde. Önce bitmiş arabanın içine bir kediyi koyarız. Sonra arabanın camlarını kapılarını her tarafını kapatırız. Odaya öldürücü gaz doldururuz. Sabaha kadar bekleriz. Eğer arabadaki kedi yaşıyorsa arabanın izolasyonu iyidir. Eğer öldüyse arabayı bir daha gözden geçiririz.”
Amerikalılar buna hayran kalmışlar.
Sonra bu Amerikalılar Türkiye’ye gelirler.
Bizim araba fabrikamıza girerler.
Bakarlar orada da kediler var.
Tabi şaşırırlar.
“Ulan” derler “Türkler bile bu tekniği kullanıyorlar biz bilmiyoruz ya…”
Sonra, “yine de bir soralım nasıl kullandıklarını” diyerek sorarlar.
Bizimkiler açıklar:
-“Abi ilk önce kediyi bitmiş arabanın içine koyarız. Sonra arabanın camlarını kapılarını kapatırız. Sabaha kadar bekleriz. Eğer sabah bakınca kedi hala orada ise izolasyon iyidir. Eğer kedi kaçtıysa arabayı tekrar gözden geçiririz…”
 
***
Amerika’da adamın biri işine giderken birden anormal bir trafiğin içine düşer; ama trafik bir santim bile kıpırdamamaktadır.
Bir süre sonra aracının yan camına birisinin tıkladığını fark eder ve camı açar:
-“Ne var acaba?”
-“Teröristler Trump’u yakaladılar. Eğer 1 milyar dolar verilmezse, üstüne benzin döküp yakacaklarmış…”
-“Haa! Şimdi anladım bu trafiği!...”
-“Ya işte onun için, herkesten biraz yardım topluyoruz.”
-“İnsanlar ne kadar veriyor ortalama olarak?”
-“Valla yaklaşık olarak beşer litre!...”