.


İnsanın ruh hali önemli.
Nereden geldiği,
Nereye gideceği de önemli.
.
Bu gidişatı yönlendirmek insanın kendi elinde tabi.
.
İşte ben mesela.
Yoğun çalışma temposu içinde kaybolmamak için, hobilerimle vakit geçirmeyi öğrendim.
.
Uzun süredir başlayıp sürdürdüğüm tiyatro oyunculuğun yanı sıra,
Bu sene tiyatro yönetmenliğine de soyundum.
.
Her zaman şiddetle savunduğum “Her çocuk, genç, yetişkin kişilerin becerebildikleri sürece tiyatro yapması lazımdır” tezimden yola çıkarak, bana müracaat eden gençlerle tiyatro çalışmalarıma başladım.
.
Hem oyunculuğum sırasında, hem de yönetmenliğim sırasında gençlerle birlikte olmak yaşamıma ayrı bir bakış açısı getiriyor.
Onlarla aramda açılması gereken kuşak farkı oluşmuyor ve onları yürekten anlayabiliyorum.
Sırf bu birliktelikten dolayı torunumla olan iletişimim çok iyi.
.
Elbette yorucu oluyor.
Ancak;
Mutluluğu hepsini silip süpürüyor.
.
Evde tiyatro çalışmaları ve hazırlıkları,
Gazetemize köşe yazıları,
Prestij Dergimizin hazırlanması,
Hobi atölyemde vakit geçirmem dışında,
Zaman bulduğumda da film seyrediyoruz eşimle.
.
Zaman mı?
Siz isteyin yeter ki kesin bulursunuz.
(Eğer sürekli dizi filan seyretmiyorsanız)
.
Bu hafta ilginç bir film izledim.
İsmi: “6 Underground”
Neden izledim mi?
2019 filmi ve İMDB puanı “7” olduğu için.
Ünlü “Transformers”ı yöneten “Michael Benjamin Bay” yönetmiş.
Daha film başlar başlamaz en az 100 araba birbirine girdi.
150 Milyon dolar bütçeli film.
Ekşından başka bir şey yok.
.
Filmin konusu oldukça ilginç.
Nereye gönderme yapmış pek anlayamadım, “Belki siz anlarsınız” diye yazıyorum.
“Turgistan” denilen bir ülkenin başındaki “Diktatör”ün alaşağı edilmesini anlatıyor.
Tuhaf…
.
“Düellocu”, “Oda”, “Siyah Giyen Kadınlar”, “Sivastopol İçin Savaş”, gibi filmleri de izledim.
Şu anda vizyonda olanları zaten izlemiştim.
.
Senaryosunu Mahsun Kırmızıgül’ün yazıp yönettiği “Mucize 2” adlı film ortalığı kasıp kavuruyor.
.
Filmi seyredenlerin ballandıra, ballandıra anlattıklarına şahit oluyorum.
Çok özel filmleri, çok özel ortamlarda “Konsantre olarak” seyretme titizliğim var.
Henüz buna sıra gelmedi.
.
Ancak filmde engelli bir genç olan “Aziz”i canlandıran “Mert Turak” ile yapılan röportajı okudum.
.
Altı çizilecek söylemi şöyleydi:
“Filmin hazırlığı hem psikolojik olarak hem de fiziksel olarak daha zorlu geçti. Aziz'in yavaş yavaş fiziksel olarak düzelmesini evre evre çalışmam, aşağı yukarı bir yıl sürdü.”
.
Bir insanın işine verdiği önem ve ciddiyetin sonuçları ortada.
Dile kolay tam, “Bir yıl” çalışmış.
.
Emeğinin karşılığını manevi olarak aldı mı?
Almış.
Ondan mutlusu yoktur sanırım.
Yorgunluğu çoktan mutluluğa dönüşmüştür.
Yolu açık olsun…
.
Baştan dedim ya.
Ruh haliniz önemli.
Sizi sağlam tutacak çok şey var,
Yeter ki isteyin ve
Yeter ki arayın…