.


Bugün yazı yazmak için nedense tembel tembel bekledim.
Sanki bir şey olacağını önceden sezmiş gibi yavaş davrandım.
.
Normalde böyle olmaz ama bu böyle oldu.
.
Nihayet önümüze gelen haberi görünce “Beklediğime değdi” dedim.
.
Ak Parti İl Başkanı Av. Gültekin Yıldız istifa etmişti.
.
Kendisinin de,
“… bir çok insanın hayal dahi edemeyeceği bu göreve beni layık gören, ülkeme, şehrime ve teşkilatlarımıza hizmet etme imkanı sunan Genelbaşkanımız ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı sunuyorum.” diyerek atamayla geldiği görevinden istifa etmesini onun adına pek anlayamadım.
.
AK Parti Çanakkale teşkilatı olarak hep çalkantılarla dolu günler geçirildi.
Atamalarla gelen yöneticiler, görevden alınmayla veya yine istifalarla boşaltıldı.
.
En son Yeşim Karadağ’ın istifa etmesi ve şimdilerde yeni parti kurma hazırlığı yapan Ahmet Davutoğlu ile hareket ediyor olması,
Bu istifanın da “Acaba?” şeklindeki sorulara muhatap olmasının önüne geçemedi.
.
Kulislerde “Ali Babacan” ile hareket etmek için yola çıktığı söyleniyor. (Söylenenlerin yalancısıyım. Günahını da almayayım.)
.
Genel Başkana teşekkür ederek ayrıldığına göre böyle bir olasılık mümkün gözükmüyor.
.
Ancak;
Yine epeydir bildiğimiz;
Parti içinde oldukça huzursuz olduğunu,
Yaptırımlar konusunda elinin, kolunun bağlı olduğunu,
İl başkanı yetkilerini kullanamadığını,
Arkasında kimsenin durmadığını,
Hatta istifasını bekleyenlerin olduğunu duyuyorduk.
.
Ben şahsen;
Parti içinde durarak savaş vereceğini ve kazanacağını umuyordum.
Ama dayanamadı demek ki.
.
Parti için oldukça iyi bir yüzdü…
Temsiliyetiyle pek eleştiri almayan,
Ilıman politikacılık ruhuyla gönül almasını da bilen yapısıyla AK Partiyi ayakta tutmaya çalışsa da,
İstedikleri olmayınca dayanamadı.
.
Bize hayırlı olsun demek düşer.
Eğer siyaseti düşünüyorsa (ki kanımca düşünüyor.
Zira dediği şu: “… İnşallah siyaseten verilen bu es hem şahsım hem de partimiz için hayırlara vesile olacaktır.”)
Önü açık olarak bıraktığı yerden (ama kendi partisinde ama başka partide) tekrar başlayabilir.
.
Gelelim yerine kimin getirileceği?
(Zira partide seçimle gelme geleneği yok)
.
Önümüzde AK Partiyi bekleyen çok önemli dönemler var.
İçlerinden ayrılanların kuracağı partilerle sarsılacağı muhakkak.
.
İşte bu merkezde il başkanlığı görevine gelecek olan kişinin;
Siyaseti iyi bilen,
Teşkilatlara hakim,
Genel Merkez ile arası iyi,
Seçmeni tanıyan,
Kırsal kesim ile arası iyi,
İsim olarak tanınmış biri olma şartı vardır.
.
“Eh kardeşim sen resmen Ayhan Gider’i tarif ettin” derseniz o sizin görüşünüz.
.
Ama dediğiniz gibi kendisi de bu tarife uyuyor.
(Zaten bunu sadece siz değil, parti içinden ve dışından da birçok kişi söylüyor.)
.
Bülent Turan arkasında ikinci sıra milletvekilliğine oturup oldukça gölgede kalıp, kendisini pek gösteremeyen Ayhan Gider, bu “Genel Başkan Vekilliği” görevini isteyip, sahip olacağı güçlerle donanarak milletvekilliği esnasında yapamadıklarını İl Başkanı olarak yapabilir.
.
Müstafi Başkan Gültekin Yıldız’ın istifa ederken “… bir çok insanın hayal dahi edemeyeceği bu görev…” şeklindeki sözü, il başkanlığını isteyecek adayların fazla olacağını gösteriyor.
.
Bekleyip göreceğiz.
Satranç tahtası üzerinde gerçekleşecek olan “Güç savaşını” kim kazanacak öğreneceğiz.
.
Buraya gelmek ne kadar zor ise,
Burada kalmak da o kadar zordur.
Bunun bilincine varmış tecrübeli isim olmasını AK Partinin geleceğinden çok, Çanakkale’nin geleceği için önemle merak edip, bekliyoruz.