Dünyadaki milletlerin çeşit çeşit adetleri var. Aynı bizde olduğu gibi.


Dünyadaki milletlerin çeşit çeşit adetleri var.
Aynı bizde olduğu gibi.
.
Misal:
Memleketimize gelmiş bir turist, hayvan alım-satımı sırasında yapılan el sıkışma adetini görse epeyce ilgisini çeker.
Anlaşana kadar tokalaşan tarafların canhıraş bağrışarak ve de kollarını sallayarak pazarlık etmeleri ilginç gelir onlara.
.
Endonezyalıların da bu konuda kendine göre adeti varmış.
Misal:
Yapılan bir pazarlık sırasında satıcı parayı yere atarsa “Son fiyat” anlamına geliyormuş.
Verilen fiyatı kabul ettin, ettin,
Etmedin dön arkanı git.
.
Güzel bir adet gibi.
Ancak bize uyar mı?
Zannetmem.
Şu devirde parayı yere atacak bir babayiğit göremiyorum.
Attığın an götürürlermiş gibi geliyor bana.
.
Ülkelerin ilginç adetleri olduğu gibi, bazı mantıklı uygulamaları da var.
İnsan ilk defa okuyunca önce “Oha” diyor belki ama sonra düşünce “Haklılar” diyerek onaylıyor.
.
İşte buna örnek:
“Avustralya'da yaşınız 65'in üzerindeyse geneleve girmek için sağlamdır raporu almanız gerekiyormuş…”
.
Ülkemizde tapu dairesinde veya noterde satış işleminiz varsa ve 65 yaş üzerindeyseniz, “Aklı yerinde” raporu isterler.
.
Yine yaşınız 65 üzerindeyse otobüslere bedava binebilirsiniz.
.
Çoğu devlet hizmetlerinden bedava faydalanabilirsiniz. (Bazı müzelere girerken mesela.)
.
Ülkemizdeki uygulaması nasıldır bilemem ancak, Avustralya’da geneleve girişler için rapor istemişler.
Şöyle bir düşününce “Hak” veriyorsunuz.
(Her ne kadar ülkemiz 65 yaş ve üzerinde olanların bunu kabul edebileceklerini sanmasamda)
.
Bizde böylesi bir uygulama olsa hiç kimsenin rapor almaya gideceğini zannetmiyorum…
Zaten gitse bile doktor ile aralarında şöyle bir diyalog geçeceğinden eminim:
“Doktor bey rapor almaya geldim…”
“Ne raporu?”
“Şey raporu.”
“Ney raporu?”
“Şey işte, anlayıver…”
“Söyle amcacığım, ne raporu?”
“Hani 65 yaş üstü, şey evi için.”
“Ha anladım. Soyun o zaman.”
“Ne soyunması, hayatta olmaz… Ben sağlamım…”
.
Ama Avustralyalıların yaşadığı birçok olaydan sonra bunu kanunlaştırdıkları belli…
.
Ülkeler deyince adetleri çok konuşuluyor.
Dünyanın çeşitli bölgelerinde bu adetleri okurken aklıma hep şu gelmiştir;
“Bunlar nasıl oluştu acaba?”
.
Dünyada (son yıllarda) yere tükürmek iğrenç bir davranış olarak kabul ediliyor.
Eskisi gibi uluorta tükürmeler artık kalktı gibi.
Bazı kendini bilmez magandalar bu işi yapsa da, biz bile fena değiliz hani.
.
Ancak Tanzanya ve Kenya’da durum böyle değilmiş.
Şu belgesellerden tanıdığımız Vesai Kabilesine ait yerlilerin tükürmekten ağızları kururmuş.
.
Sebebi ise;
Bu kabile üyeleri selamlaşmak için yere tükürürlermiş meğer.
.
Olaki bir Safariye katıldınız, karşınıza bir Vesaili çıktı ve sizi görünce yere tükürdü.
Siz de basın tükürüğü yere.
.
Bu bilgiyi aldığım kaynakta şu yazmıyordu:
Acaba boğazımızı dolu dolu temizleyip tükürsek, yedi sülalesini mi selamlamış olacağız.
Orayı pek anlayamadım…
.
Ancak siz yine de buna tevessül etmeyin, zira adetlerin sağı solu belli olmaz.
Bakarsınız bu ağız dolusu tükürük “Küfür” sayılabilir, sonra kendinizi kaynayan bir kazanın içinde bulabilirisiniz…