Seçim bitti her şey güllük gülistanlık olmadı.

Cumhurbaşkanı ve Milletvekili yeminlerinden sonra Bakanlar Kurulunun açıklanması ile tartışmalar tekrar alevlendi.
.
Sonuçta;
5 yıldır faiz lobileriyle savaştığını söyleyen iktidar, teslim bayrağını çekti.
.
Daha önceleri hakkında söylenmedik laf bırakılmayan Mehmet Şimşek ekonominin başına geldi.
.
Şimşek, bu görevi kabul ederken elbette ki kendi politikalarının uygulanacağının garantisini almıştır.
.
Velhasıl rekorlar kırarak yükselen doların ateşini söndürmek için düğmeye basılması gerek, yoksa işimiz zor.
.
Kabine içindeki değişiklikler beklentileri karşıladı mı bilemem, ama bana pek samimi gelmedi.
Yeni katılan isimlerin neler yapabileceklerini ileriki günlerde göreceğiz.
.
Zaten tek kişinin ağzından çıkanlara bakıldığından aslında pek önemi de yok.
.
Cumhurbaşkanı yemin ederek görevine başladığına göre yeni bir 5 sene için beklemeye başladık.
.
20 senedir ülkeyi yönetenlerin, hangi politikalarla Türkiye’yi uçurma, dünyada birinci konuma getirme gibi bir başlangıçları olacak çok merak ediyorum doğrusu.
.
Cumhurbaşkanı da yemin ederek bu 5 seneye “Bismillah” dedi.
.
Oldukça şaşaalı bir törenle görevine başladı.
20 senedir yapamadıklarını, 5 senede yapmak için tekrar yetki istedi.
.
Bu millet de kendisine bu görevi verdi.
Bakalım uçacak mıyız?
.
Tabi göğe doğru mu?
Yoksa,
Uçurumdan aşağıya doğru mu?
Göreceğiz…
.
Göreve başlarken şu yemini etti Cumhurbaşkanımız.
.
Yemin metni şöyleydi:
“Cumhurbaşkanı sıfatıyla,
Devletin varlığı ve bağımsızlığını,
Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü,
Milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma,
Anayasaya,
Hukukun üstünlüğüne,
Demokrasiye,
Atatürk ilke ve inkılâplarına ve
Lâik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma,
Milletin huzur ve refahı,
Millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma,
Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak,
Yüceltmek ve
Üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma
Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, Namusum ve
Şerefim üzerine and içerim.”
.
Metnin içindeki vurgulara sadık kalacak olan Cumhurbaşkanına yeni görevi için hayırlı, uğurlu olsun diyelim…
 
BEKLEYİP GÖRELİM
Yorumcular, önümüzdeki siyasi dönemde bizleri çok değişik olayların beklediği konusunda uyarılarda bulunuyorlar.
.
AKP Genel Başkanı’nın sağlık sorunu yaşayacağını ve görevini bırakabileceğini açık açık söylüyorlar.
.
Aynı şekilde,
CHP Genel Başkanı’nın da görevini Temmuz ayında yapılacak olan Kurultaya kadar veya en fazla 2024 Mart ayında yapılacak olan yerel seçimlere kadar sürdüreceğini, sonrasında bırakacağını belirtiyorlar.
.
Çanakkale’de ise Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın bazı şartlara bağlı olarak yeniden aday olup, olmayacağı söylentisi dolaşıyor.
.
İl ve ilçe başkanlıkları için AKP’de bir değişimin yaşanacağı CHP’de ise bunun bir müddet daha süreceği kulislerde anlatılıyor.
.
Adaylıklara gelince:
AKP’de olası bir değişim söz konusu olduğunda Erdoğan’ın şimdilik birini işaret ettiği gözlenmiyor.
Ancak başta Numan Kurtulmuş olmak üzere Hulusi Akar, Süleyman Soylu, Hakan Fidan gibi simler ön plana çıkıyor.
.
CHP’de ise bu göreve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Faik Öztrak başta olmak üzere oldukça fazla talip olacağı belli oluyor.
Adaylar kendisini göstermek üzere birbirleri ile yarışıyorlar.
.
Çanakkale’de belediye başkanlığı için CHP’de Bülent Şarlan, Muharrem Erkek, Erdal Gezen ve Mehmet Öngen’in isimleri ön planda. Hepsinin ortak söylemi şu:
“Ön seçim olsun…”
.
Örgüte en yakının belli olacağı bir ön seçimde kendisini şanslı görenler unutmasınlar ki aday olduğu takdirde karşılarında kurt politikacı Ülgür Gökhan olacak.
.
Şu gerçeği de unutmamak lazım:
Ülgür Gökhan yerel seçimlerde karşısına çıkan AKP’li avukatları yenmişti.
Murat Efe ve Mehmet Daniş başarılı olamamışlardı.
Birilerine hatırlatayım dedim.
.
Gelelim kaybedenlere:
AKP’de;
Bakanlık bekleyen veya basındaki yorumculardan duyduğumuz Bülent Turan’ın açıklanan kabinede yer almaması Çanakkale’yi üzdü.
3 dönem Çanakkale’ye hizmeti bulunan Turan’ın bakan olması durumunda vereceği hizmetler gözardı edilemezdi.
Ama olmadı.
Kısmet değilmiş.
Yine de belli olmaz, gün doğmadan neler doğar…
.
CHP’de ise;
Kazanıldığında bakanlığı garanti olan Muharrem Erkek ne yazık ki kaybetti.
Milletvekili de olamayan Erkek, büyük bir ihtimal CHP Genel Merkezi’nde görev alacak.
Çanakkale’ye olan ilgisini kesmeyecek olan Erkek’in 2024 Mart ayında yapılacak olan Yerel Seçimlerde aday olup olmayacağı belli değil.
Ama bakanlığı kesinleşmiş birinin genel siyaseti bırakıp, yerelde aday olması pek uygun değil elbet.
.
Bir takım yorumcuların bu iktidarın fazla gidemeyeceği ve bu ülkenin muhakkak erken bir seçim göreceği konusunda iddiaları var.
.
Olası bir erken seçimde Muharrem Erkek kendisine bir yer bulacaktır.
Bence, o artık genel siyasetin içine girmiş bir politikacı olarak hayatını sürdürecektir.
.
AKP için yerel seçim alma şansı (Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçlarına bakarak söylüyorum) neredeyse sıfırdır.
Bunun sebebini, yerel siyasette söz sahibi olup, sürekli tepeden inme aday gösteren yöneticilere sormak lazımdır.
20 seneden beri ülkeyi yönetenlerin, yerelde hiçbir varlık gösterememesinin sebebi de merak konusudur.
.
Ancak CHP dışındaki diğer partilerin şöyle bir şansı olabilir.
.
Zaman ne getirir, ne götürür bilinmez.
Genel başkanlıklar seviyesinde değişiklikler olursa,
İttifaklar dağılırsa,
Yeni Sağ cephe gibi bazı ittifaklar kurulursa,
Yerel seçime de böyle girilirse
Çanakkale’de yerel seçimlerde yaşanacak rekabet tadından yenmez.
.
Olası bir sağ bloklaşma neticesinde Belediye başkanlığı yarışında kimin kazanacağı belli olmayabilir.
.
Tüm bunları yazarken yenilgiye uğramış ittifakın liderlerinin verdiği demeçlerden;
“Bir şey olmasa bile bir şey olacağı” yönünde bazı ipuçları yakaladık.
.
Galip gelen ittifakın da ortaklarından birinin demeci de bu yönde değerlendirilebilir.
.
Kısaca;
Yaşanılan seçim “Artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını” gösterdi bize.
Açıklanan kabine,
Verilen demeçler,
Bunu açıkça ortaya koyuyor.
.
Bize düşen tek şey beklemek…
 
 
Siyaset;
Kuzuyu yemek için,
Tilkiyle plan yapıp,
Kurtla birlikte öldürüp,
Sahibiyle yas tutmaktır.
Roma Atasözü
 
 
Adamın biri bir hayvanat bahçesi inşa eder ve giriş ücretini 300 lira yapar.
Bir kaç gün bekler kimse gelmez.
Sonra giriş ücretini 200 lira yapar yine kimse gelmez.
Nihayet giriş ücretini 10 liraya kadar düşürür ama kimse gelmez.
Bu defa girişi bedava yapar.
Bir gün içinde hayvanat bahçesi ziyaretçi akınına uğrar.
Adam herkes içeride iken sessizce kapıları kilitler ve aslanları serbest bırakır.
Çıkış kapısına da “Çıkış ücreti 500 lira” yazar.
Herkes mecburen parayı ödeyip çıkmak zorunda kalır...
Karşınıza çıkacak ucuz veya ücretsiz tekliflere dikkat edin; bedava ise muhtemelen ürün sizsinizdir.
(Psikolojikitabı)
 
Bir Rus Atasözü şöyle der;
“Bedava peynir sadece fare                             kapanında olur.”