Malum yarın Çardak Güreşleri yine efsane güreşlere sahne olacak.

Her zaman Çardak’ta dillere destan bir güreş gerçekleşmiştir zaten. Hala dün yapılmış gibi anlatılır. Pehlivanlara örnek olacak güreşlerdir.
1894 yılında Gelibolu Mevlevi Şeyhi Mustafa Daniş Efendi oğlunu evlendirecektir. Gelibolu eşrafından bir kız ister. Ancak tam düğün yapılacakken, kız tarafı kızı vermekten vazgeçer. Daniş Efendi de saraydan, paşalardan birinin kızını ister ve yeniden düğün hazırlıklarına girişir. Gelibolu Mevlevi Şeyhi Mustafa Daniş Efendi varlıklı bir adam. İster ki yapacağı düğün dillere destan olsun.
Düğüne yüze yakın pehlivan davet edilir. Hem düğüne hem güreşlere çok yoğun iştirak olur. Bu kadar kalabalığı taşıyacak tek meydan vardır. Orası da Çardak’tır.
Baş güreşlerinde Koca Yusuf, Adalı Halil, Katrancı ve Kurtdereli gibi ünlü pehlivanlar güreşecektir. Güreşlerin başhakemi ise Sultan Aziz’in pehlivanlarından Kel Aliço’dur. Başhakem Aliço bu güreşte aslında herbiri birer başpehlivan olan Kara Ahmet, Şumnulu Kuru Rüstem, Kazandereli Memiş, Pamukçu Osman, Şumnulu Mehmet, Çandırlı Arap Mehmet gibi önemli pehlivanları başaltına, Koca Yusuf, Adalı Halil, Kurtdereli Mehmet ve Katrancı Halil pehlivanları Baş güreşlerine ayırır.
“Baş”a savaşacak dört pehlivanı Aliço ve hakem heyeti Koca Yusuf ile Adalı Halil’i, Kurtdereli ile Katrancı’yı eşleştirirler. Ancak düğün sahibi Daniş Efendi kararı bozar. Koca Yusuf ile Kurtdereli’nin, Katrancı ile Adalı Halil’in eşleşmesini ister. Koca Yusuf yaşlanmaktadır ama devrinin en güçlü başpehlivanıdır.
Koca Yusuf ile Kurtdereli’nin güreşinde bir ara Koca Yusuf çift dalar ve Kurtdereli’nin kıspetinin paçasını dizine kadar yırtar. Kurallara göre Kurtdereli yenik sayılmaz, ancak kıspetini değiştirir. Güreş tekrar başlar. Koca Yusuf Kurtdereli’yi bir ara boş yakalar ve belinden kucaklayarak hakem heyetine doğru beş altı adım götürür ve yere bırakır. Galibiyet temennasını çakar. Kurala göre galip gelmiştir. Koca Yusuf dinlenmeye çekilir.
Adalı Halil ise, çok güçlü kuvvetli olan Katrancı ile habire uğraşıp durmaktadır.  Nihayet üç-dört saatlik bir boğuşmadan sonra Adalı Katrancıyı “Göbek Sıvazlaması”na getirerek yener. Vakit geç olmuştur. Daha Gelibolu’ya dönülecektir. Düğün sahibi Daniş Efendi Adalı Halil ile Koca Yusuf arasında yapılacak final güreşinin ertesi güne bırakılmasını ister. Fakat Koca Yusuf itiraz ederek güreşin hemen yapılmasını ister. Adalı Halil ise güreşi yeni bitirmiştir. Dolayısıyla güreşin ertesi günü yapılmasından yanadır.
Koca Yusuf’u güreşin ertesi günü yapılması için ikna etmeye çalışırlar. Seni dünyada kimse yenemedi, nasıl olsa yenersin diye cesaret verirler ama Koca Yusuf, Adalı Halil ile dört yıl önce Kırkpınar’da beş saat güreştiğini ve yenemediğini, şimdi Adalı Halil’in boğa gibi olduğunu söyler. Nihayet düğün sahibi Daniş Efendi her iki güreşçinin mazeretlerine aynı derecede pay vermiş olacak ki, başpehlivanlık ödülünü yarı yarıya ikisi arasında taksim eder.
Atıf Kahraman’a göre Adalı Halil geç olduğundan dolayı güreşin ertesi gün yapılmasında ısrar eder. Seyircilerin kalacak yer sorunu olduğundan ve düğün sahibi Mustafa Daniş Efendinin de güreşlerin aynı gün sonuçlanmasını istemesi üzerine Aliço Adalı’ya güreşmesini söyler. Adalı Halil buna şiddetle itiraz eder. Bunun üzerine Daniş Efendi çok hiddetlenir ve Adalıyı oradan uzaklaştırırlar. Şeyh Efendi ödül olan Beşi bir yerdeyi Koca Yusuf’a verir. Koca Yusuf da daha yeni yetişen Kurtdereli’yi teşvik etmek gayesi ile aldığı ödülün beşibirliğin iki tanesini Kurtdereli’ye verir.
Sonraki yıllarda da Çardak Güreşleri devam eder. Koca Yusuf yaşlanmıştır. Adalı ve Kurtdereli kapışırlar. Ancak yenişemezler. Çayırhisar güreşlerinde de yenişemeyen bu güreşçilerimiz “Kardeş Güreşçi” ilan edilir ve birbiriyle bir daha güreş tutmazlar.