Ey aşı olmayan kardeşim!

Ey aşı olmayan kardeşim!
Aşı olmamak senin en doğal tercihin.
Hiç kimse zorla yatırıp, sana aşı vurmayacak.
.
Ancak,
Toplum şartları gereği bu aşıyı olmak zorundasın.
.
Sen hala olmamakta ısrar ediyorsan bir yolu var:
Sokağa çıkmayacaksın.
.
Alışverişini de online yaparsın, gel keyfim, gel…
.
“Ama ben çalışıyorum, mecburen çıkmak zorundayım” diyorsan işte o an şartları fazlaca zorluyorsun.
.
Ama Hıfzıssıhha Kurulu, buna da bir çare bulmuş.
.
Haftada iki gün hastaneye gidip PCR testi yaptıracaksın.
Koskocaman çubuğu burnunuza soktuklarında, can gözlerinizden geldiğinde “Aşının kıymetini” anlarsınız.
İş bu kadar basit.
.
Sen “Ne basiti kardeşim, anam ağlayacak” diyorsan şartlarını zorlama konusunda doktora yapıyorsun demektir.
.
Ben iktidar olsam;
Toplum bağışıklığını sağlamak adına aşı olmayı mecbur tutarım.
Yok öyle “Hak, hukuk…”
.
Milletin soyu tükenince ortada ne hak kalır, ne hukuk…
.
Birilerine anlatır gibi anlatıyoruz:
“Senin şahsi tedaviyi ret etme hakkın var.”
“Buna kimse karışamaz.”
.
“Ben hap almak istemiyorum…”
“Ben iğne olmak istemiyorum…”
“Ben ameliyat olmak istemiyorum…”
Diyebilirsin.
.
Ama toplumu ilgilendiren salgın hastalıkta,
“Ben aşı olmayacağım” demek abes ile iştigal.
.
Velev ki bu aşılar bizim sonumuzu getirmek için vuruluyor.
Sen de uyanıksın ya!
Bütün toplumun fertleri tek tek rahmetli olurken, sen aşı olmadığın için hayatta kalıyorsun.
.
Eee!
Nasıl olacak bu?
Dünyada yalnız başına.
.
Will Smith'in başrolünü oynadığı 2007 ABD yapımı “Ben Efsaneyim” adlı filmdeki gibi dünyada tek başına yaşayıp durursun.
.
İşte o zaman:
“Keşke aşı vurulusaydım” diyebilirsin.
.
Onun için gel beni dinle.
Hemen git aşını ol.
.
Hangi ülkeye güvenmiyorsan onun aşısını olma.
Ama bildiğim sistem olsun diyorsan;
“Sinovac” çaktırıver gitsin.
.
Böylece:
Sen de kurtul,
Toplum da kurtulsun…
 
***
UZAYLI KIBLEYİ SORMUŞ
“Derede abdest alıyordum. Yanıma bir UFO geldi ve bana Selamun Aleyküm diyerek, kıblenin yerini sordu…”
.
Bu cümlelerin bir okul müdürüne ait olduğunu ve öğrencilerine anlattığı söyleniyor.
.
İnandım mı?
Hayır.
.
Ancak,
Böyle bir cümleyi Avrupa’nın her hangi bir ülkesinde kursanız, sizi deli diye akıl hastanesine muayene etmeden ataralar.
.
Ülkemizin geldiği durum bu.
.
Geçenlerde oynadığımız oyunu “Cumhurbaşkanına hakaret ediliyor” diyerek şikâyet eden adamın cümleleri gibi.
.
Toplumun zır cahil, bir şeyden anlamaz, her söylenen inanır konumuna geldiğini sanan “Cahil” kesimi var.
.
Bunlar çeşitli kisveler altında toplumu aptallaştırıyorlar.
.
Özel kuvvet olsa bu kadar etkili olamaz.
.
İşin en korkunç tarafı bu saçmalıklara sorgulamadan inanan bir kesim var.
.
UFO’cular uzaydan gelirken aşağıda bakmışlar ki biri abdest alıyor.
“Hah demişler, nihayet yön soracak birini bulduk…!”
.
Nereyi soracaklar?
Kıbleyi…
Yani Mekke’yi.
.
Cümleye dikkat ederseniz “Kabe’yi” değil, “Kıblenin yerini” sormuş.
.
Sorsa sorsa Kıblenin yönünü sorardı zat-ı muhterem.
.
Uzaylı vatandaş;
Elinde (bizim milyonlarca yıl sonra ancak kullanabileceğimiz) süper sonik uzay cihazları kullanıyor,
Milyarlarca ışık yılı uzaklıktan gelip, dünyayı buluyor,
Dere kenarındaki abdest alan adamı görüyor,
Kabe’yi göremiyor öyle mi?
.
Yazımı burada bitiriyorum…
Neden mi?
Buna inanan insanlarla aynı oksijeni soluduğum için…
 
***
ARAZİLER KALMASIN
Konya’da Nuri Köroğlu adlı bir şahıs var.
.
Bu adamın özelliği:
“Kadiri ve Rufai Şeyh’i olması…”
.
İyi güzel.
Ne olmuş peki?
.
Neler olmuş, neler?
.
Bu muhterem vatandaş:
“Mehdi gelecek, çok değerlenecek” diyerek, cemaate yüksek fiyattan arsa satın aldırtmış.
.
Dedik ya,
Sorgulamazsan başına gelmedik kalmaz.
.
Mehdi gelince arsa niye değerlensin?
.
Bakın Mehdi için ne yazılmış?
.
“İlk olarak Mehdi kıyamet gününe yakın gelecek ve tekrar dünyaya barış ve adalet duygusunu yayacak. Tabi ki bu süreç içinde yecüc ve mecüc canlıları serbest kalacaktır.
Bazı rivayetlere göre ise Hazreti Mehdi ile Hazreti İsa yeryüzünde buluşacak ve İslam’ı tüm dünyaya tekrar yayacaktır.”
.
Oku, oku bitmiyor.
.
Mehdi geldi.
Hz İsa niye geliyor?
Kitabımızda Hz. Muhammed dünyaya gelen son peygamber değil mi?
Bize öyle öğretildi.
.
Ayrıca,
Madem İslam yayılacaksa, neden Hz. Muhammed gelmiyor da İsa Peygamber geliyor?
..
Neyse biz dönelim arsa meselesine.
.
Şeyh Nuri Köroğlu;
Cemaatine yüksek fiyattan arsa satmanın yanı sıra:
Umre için turizm şirketi kurdurup “Bağışlara el koyduğu”,
Suriyeli Muhammet Ali adlı boyacıyı “Cinci” diye tanıtıp “Dua okutma karşılığında” para kazandığı,
“Konyak içeren bitkisel ilacı” vakıfta sattırdığı ortaya çıktı.
.
Sonra mı?
Savcılık olaya el koymuş.
Her şey ortaya çıkmış.
 
***
İNKAR ET!
Galileo Galilei’yi bilmeyeniniz yoktur.
.
İtalyan astronom, fizikçi, mühendis, filozof ve matematikçi.
.
Yaşadığı dönem:
Ne yazık ki,
15 Şubat 1564-8 Ocak 1642
.
Dünyaca ünlü astronom, hem Aristoteles’in dünya merkezci akımından hem de Kutsal Kitap’tan şüphe duymuş, Orta Çağ’daki bilim anlayışında devrim yaratmış, “Gözlemsel astronominin babası”, “Modern fiziğin babası” ve “Bilimin babası” gibi isimlerle anıldı.
.
Mekanik bilimi, mercekler ve astronomiyle ilgilendi ve birçok icat yaptı.
1609’da yapılmış basit bir teleskoptan ilham alarak daha üstün teleskoplar geliştirdi ve uzay hakkında daha önce hiç yapılamamış gözlemler yaptı.
Gözlemsel astronomiye katkıları arasında Venüs'ün evrelerinin teleskopik kanıtı, Jüpiter'in en büyük dört uydusunun keşfi, güneş lekelerinin gözlemi ve analizi bulunuyor.
Galilei ayrıca uygulamalı bilim ve teknoloji alanında da çalıştı, geliştirilmiş askeri bir pusula ve birçok alet icat etti. 
25 yaşındayken matematik profesörü olan Galilei, İtalya'nın önde gelen matematikçilerinden biriydi.
.
Galilei’nin yaşadığı çağda, Güneş sistemi konusunda tartışmalar yaşanıyordu. Dünya’yı evrenin merkezine koyan (dünya merkezcilik) anlayış Kilise tarafından benimsenmiş ve yaklaşık 1400 yıl boyunca resmi görüş olarak varlığını korumuştu.
.
Ancak Polonyalı Kopernik 1530 yılında tamamladığı, “De Revolutionibus” adlı çalışmasıyla “Dünya’nın günde bir kez kendi ekseni etrafında, yılda bir kez de Güneşin çevresinde döndüğü” yaklaşımını getirdi.
.
Kilise’nin bütün öğretilerini altüst eden bu yaklaşımı Galilei de destekledi.
Galileo’nun güneş merkezciliği fiziksel bir gerçek olarak kabul etmesi yasaktı ve Papa’ya karşı gelmek tehlikeli bir işti. İncil’deki bazı kısımlar dünya merkezci teorileri destekliyordu.
.
Papa, 1616’da Galileo'ya güneş merkezcilikten vazgeçme ve bu konuda hiçbir şey söyleyip yazmama emri verdi.
.
Galileo on yıl boyunca tartışmalardan uzak durdu. Ancak 1623'te bir kitap yazdı.
Kitapta, “İki Ana Dünya Sistemi Üzerine Diyalog” 1632'de basıldı.
“Güneş merkezcilik konusundaki çalışmaların yer aldığı bu kitap” büyük yankı yaptı.
.
Papa bu olayı affetmedi.
.
Galileo Roma'ya savunma yapmaya çağrıldı.
Engizisyon mahkemesi önünde “Dünyanın döndüğüne ilişkin tezini inkâra” zorlandı. Ancak işkence tehdidi altında bile savunmasını sürdürdü.
Hatta bir rivayete göre önce Galileo önce teorisini yalanlamış, sonra “Ama yine de dönüyor” demişti.
.
Biri “Kıbleyi sordular” der,
Biri “Mehdi gelecek” der, arsa satar…
.
Galilei 1530 yılında gerçekleri bulup, yazar,
Biz 2021 yılında:
“Aşı olalım mı? Olmayalım mı?” şeklinde tartışıp dururuz…