Gazeteci dediğin muhalif olur.

Yandaş, yalaka gazeteci pek sevilmez.
Düşünsenize sürekli “Ay ne güzel memleket, uçuyoruz, kıskanılıyoruz” diye yazı yazdığımızı.
.
Ancak muhalefet ederken de destekli yapmalı.
Ucuz politika peşine takılıp, kendimizi de rezil etmemeliyiz
.
Asgari ücreti elbette eleştiriyoruz.
“Az” diyoruz,
“Yetmez” diyoruz,
“Yazık” diyoruz.
.
Demesine diyoruz da, “Muhalefet gelince ne yapacak?” ona da bakıyoruz.
.
Misal: Takip ettiğim politikacılardan CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, Çorum’daki tuğla ocaklarında çalışan işçileri ziyaret etmiş.
.
Amacı dertlerini dinlemek, iktidara gelince yapacaklarını anlatmak ve sonucunda oylarına talip olmak.
.
Güzel,
Bunda ters bir durum söz konusu değil.
.
Uzun süre tuğlacı işçilerin dertlerini dinleyen Başarır’a işçilerden biri şu soruyu sormuş:
“Asgari ücret şu an 4 bin 500 lira diyelim, 9 bin lira vermeye söz veriyor musunuz?”
.
Evet, bence de sorulacak en güzel soru buymuş.
Eleştirmeye evet, ama “Siz gelince ne yapacaksınız?”
İşçilerin merakla beklediği cevap bu.
.
Vekil Mahir Başarır bu soruya şöyle cevap vermiş:
“Asgari ücret 10 bin TL’nin altında olmamalı” demiş.
.
İşçiler yaşamları boyunca, “İsteklerini Yenice markalı sigara paketi arkasına yazan ve içindeki sigara bitince paketi yola atan politikacıları” iyi bildiklerinden, garanti olması açısından şunu sormuşlar:
“O zaman biz de diyoruz ki gece gündüz çalışacağız, sizi getireceğiz. Ama yarın iktidara geldiğinde, sana gelip bu sözlerini hatırlatacağım…”
.
Bol keseden atmak muhalefetteyken kolay, iktidara gelince hangi bütçeden, hangi gelirden bunu karşılayacaksınız?
Hangi patronu bu parayı vermeye ikna edeceksiniz?
.
Buğdayını ve şekerini ithal eden bir Türkiye devralacaksınız.
Kasası boşalmış,
İthalat, ihracat dengesi 10 milyara çıkmış bir Türkiye.
.
Hangi durumu, hangi zamanda yola koyup bu asgari ücret konusuna geleceksiniz?
.
Sayın vekilim, muhalefet kolaydır.
Ağzına geleni söylersin.
Ama iktidar başkadır.
.
Bakın, 20 senedir tek başına iktidarda olanların haline.
Son 5 senedir hem de tek yetkiyle.
Bakın getirdikleri Türkiye’nin haline?
.
Sistem gelince uçacağız dedikleri Türkiye’nin haline bakın?
.
Adam sokak röportajında diyor ki:
“22 kişinin ufacık sahada oynadığı maçı, 4 hakem, 2 gözlemci, 4 de VAR hakemi yönetemiyorken, tek kişiye 80 milyonu teslim ettik…”
.
Verilen tüm sözlerin yerine gelmesi için en önce başımıza bela olan “Enflasyonu” halletmeniz gerek.
.
Bunu yoluna koydunuz mu gerisi kolay zaten.
.
İşçinin,
Emeklinin,
Memurun,
İş insanının,
Dulun,
Yetimin
İstediği bu.
.
Parasının değerinin korunması,
Zamların durması ve
Zamanın lehlerine doğru geriye akması.
Oluşan alım gücü farkının kendilerine ödenmesi.
.
Sayın vekilimizin hakkını da yemeyelim tabi.
Zira geçtiğimiz günlerde CHP olarak iktidara geldiklerinde enflasyonu önlemek için 10 madde belirlediklerini açıkladılar.
.
Bunlar şöyle:
1- Merkez Bankası’nın başına derhal liyakatli bir ismi atayacağız. Bankayı siyasetin müdahalesinden kurtaracağız. Bankanın araç bağımsızlığına asla müdahale etmeyeceğiz.
.
2- Ekonomide kral değil, kural olacak.
Ekonomik ve Sosyal Konsey derhal toplanacak.
Devlette liyakati ve adaleti sağlayacağız. Rüşvetçileri, beytülmale el uzatanları, yolsuzluk yapanları, tüyü bitmedik yetimin hakkını yiyenleri, devlet yönetiminden süratle uzaklaştıracağız.
Stratejik Planlama Teşkilatı’nı hızla kuracağız.
Ülkenin en yetenekli kadroları burada toplanacak.
Ekonominin gerçek fotoğrafı çekeceğiz, çözüm planları da hızla çıkaracağız.
.
3- Kamu özel iş birliği projelerinde, dövizle belirlenen tarifeleri ve gelir garantilerini, ivedilikle Türk lirasına çevireceğiz.
Gerekirse bu projelerin işletme haklarını, hukuk çerçevesinde kamuya geri alacağız.
.
4- Dünya standartlarında bir Kamu İhale Yasası çıkaracağız.
Yapılan büyük ihalelerin maliyetini ve verilen garantileri tek tek açıklayacağız.
.
5- Bütçe disiplinini sağlayan mali çapaları yeniden güçlendireceğiz.
Gerekirse yeni mali çapaları getireceğiz. Varlık Fonu’nu derhal kaldıracağız. TBMM’de Kesin Hesap Komisyonu kuracağız.
Sayıştay denetimini uluslararası standartlara çıkaracağız.
.
6- Ülkemizin üretken kapasitesini ve verimliliği arttıracağız.
Gençlerimizi dünya standartlarının üstünde eğiteceğiz.
Dijital alt yapıyı hızla güçlendireceğiz.
Teşvik politikasını, sanayicinin katma değeri yüksek ürün üreteceği, noktalara taşımak için kullanacağız.
Yüksek teknoloji içeren, yeşil mutabakata uyumlu, dijital dönüşümü kolaylaştıracak yatırımları teşvik edeceğiz. Bu kapsamdaki doğrudan sermaye yatırımlarını destekleyeceğiz.
Enerji arz güvenliğini, temiz ve ucuz enerjiye erişimi sağlayacağız. Bu çerçevede, yerli ve yenilenebilir enerjiye öncelik vereceğiz. İthal enerjide tedarikçileri çeşitlendireceğiz.
.
7- Kamu bankalarının kaynaklarının yandaşa, rant projelerine aktarılmasına derhal son vereceğiz.
Ziraat Bankası sadece çiftçiye, Halk Bankası da sadece esnafa avantajlı kredi sağlayacak.
.
8- Gıdada arz güvenliğini sağlayacağız. Kendi kendimize yeterliliği gerçekleştireceğiz.
Planlama ve çiftçiye destek önlemlerini alacağız.
Çiftçiye elektik, gübre, yem gibi girdileri ucuza vereceğiz.
Taban fiyatı, maliyet artı makul kârı karşılayacak şekilde önceden açıklayacağız.
Çiftçinin kullandığı elektrikte tüm vergi ve ek kalemleri kaldıracağız.
Kuracağımız güneş enerjisi tesislerinin üreteceği enerjiyi, çiftçi Kooperatiflerine ücretsiz vereceğiz.
Bankalarda ve Tarım Kredi Kooperatiflerinde, takibe düşmüş çiftçi borçlarında faizleri derhal sileceğiz. Kredilerin geri ödemelerini altı ay erteleyeceğiz.
Tarımsal üretimde kullanılan mazottan ÖTV almayacağız.
.
9- Derhal bir genelge çıkararak devlette israfa son vereceğiz.
İsraf genelgesiyle, devlet millete örnek olacak.
Bu suretle bütçede yarattığımız imkânları, dar gelirli ve dezavantajlı kesimlerin rahatlatılması için kullanacağız.
Aile Destekleri Sigortası’nı hızla hayata geçireceğiz.
.
10- ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçiş Programı’ ortaklarımızla uygulamaya koyacağız.
Evrensel adalet, hukukun üstünlüğü, ifade ve girişim özgürlüğü normlarını yakalamış, güçlü bir demokrasiyle taçlandırılmış, ikinci yüzyılın Türkiye’sini beraberce inşa edeceğiz
.
Okudunuz mu?
Sanki rüya gibi değil mi.
.
AK Parti iktidara geldiği 2002 yılında da bunların aynısını söylemişti.
İlk dönemlerinde çoğunu başarmıştı da.
.
Sonra?
Sonrası malum.
.
Eskisinden beter haldeyiz.
Muhalefet onu düzeltmeye uğraşıyor.
.
Neyse ben döneyim yazımın başına.
.
CHP iktidara gelip, bu dediklerini yaparsa asgari ücret 1 yıla kalmaz 9000 lira seviyelerine çıkar.
Beceremezlerse mi?
Küllüm yamulduk haberiniz ola…
 
***
KUL HAKKI
CHP Sözcüsü Faik Öztrak yaptığı basın toplantısında şöyle dedi:
“Enflasyon rakamlarını düşük göstermek, çalışanlara yapılacak zammın üstüne çökmektir. Hırsızlıktır. Milyonlarca memurun ve emeklinin, asgari ücretlinin hakkını yemektir. Bu millete yapılabilecek en büyük kötülüktür, zulmün daniskasıdır” dedi.
.
Elin ağzı torba değil ki büzesin.
Söylüyor işte.
Cevap verin.
.
Tünel açmakla, köprü yapmakla olmuyor.
Adam soruyor işte:
“Enflasyon rakamlarını düşük göstermenin sonuçlarını anlatmış bir güzel…”
.
Devam etmiş:
“Kul hakkı yiyen TÜİK’in makyajlı rakamları ile 12 aylık tüketici enflasyonu yüzde 73,5. 12 aylık üretici enflasyonu yüzde 132,2.
Bağımsız iktisatçılardan oluşan ENAG’a göre ise 12 aylık enflasyon yüzde 160,8. Üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki fark tam 59 puan.
Bu fark tarihimizde görülmedik bir rekor…”
.
İktidarda CHP olsa, muhalefette de AK Parti olsa, aynı şeyi onlar söylerdi.
“Kul Hakkı” diyerek.
.
Diyanet Başkanı Ali Erbaş, “Yaşamımızı Kuran’a göre düzenleyeceğiz” demiş.
.
Sayın Erbaş!
Öyleyse şu kul hakkından başlasınız.
.
Bakın CHP sizi, kendi dilinizle vuruyor.
Ağzınızdan hiç düşmeyen:
“Kul Hakkı…” ile.
Buyrun cevap verin…