Çanakkale Savaşları'nın 100'üncü yılında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nin düzenlediği senaryo yarışmasında Kadir Bozkurt'un yazdığı 'Mendilim Kekik Kokuyor' adlı uzun metraj sinema filmi projesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü'nün desteğiyle hayata geçirildi. Kemer ilçesinde başlayan filmin çekimleri Akseki ilçesinde devam edecek.
 
WİLMA ELLES VE MEHMET ÇEVİK ROL ALIYOR
Film çekimine Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü'nün yanı sıra Türk Kızılayı, Antalya Valiliği, Kemer ve Akseki kaymakamlıkları, Kemer ve Akseki belediyeleri de destek veriyor. Yaklaşık 5 hafta sürecek filmde Wilma Elles, Mehmet Çevik gibi sinema ve tiyatro oyuncularının yanı sıra şehir tiyatroları ve özel tiyatroların oyuncuları da projede yer alıyor.
 
18 MART 2020'DE VİZYONA GİRECEK
Çanakkale ruhunu anlatan filmin yönetmenliğini Hüseyin Özden ve Hakan Kurşun yapıyor. 19 Mayıs'ta çekimleri başlayan ve Çanakkale Savaşları'nın yaşandığı atmosferi anlatan sinema filmi, 18 Mart 2020'de vizyona girecek. Ödüllü sinema filmi senaryosunda, kişisel hikayeler üzerinden Çanakkale Savaşı anlatılırken, Anadolu insanının geleceği ve bağımsızlığı için yaptığı fedakarlıklar vurgulanıyor.
 
'HERKESİN SAĞLIĞI İÇİN SAVAŞAN BİR ROLÜ CANLANDIRIYORUM'
Filmin başrol karakterlerinden Anzak hemşire Beatrice'i canlandıran Alman asıllı Türk vatandaşı Wilma Elles, film hakkında Demirören Haber Ajansı'na (DHA) açıklamalarda bulundu. Projeye çok güvendiğini ve 80 kişilik bir ekibin çalıştığını aktaran Wilma Elles, "Burada her şey son derece profesyonel olarak hazırlanıyor. Her şey orijinali gibi yeniden yapılmış durumda. Kemer'de Çanakkale'yi canlandırıyoruz ve o dönemde bu kaosun içerisinde benim rolüm 'Beatrice' adındaki hemşire, ama kesinlikle bu iki düşmanın arasında hiçbir farklılık gözetmeden herkesin sağlığı için savaşan bir rolü canlandırıyorum. 'Beatrice bu kaosun içerisinde bir umut ışığı' dedi yönetmenimiz Hüseyin Bey. Çünkü o insanlığın göstergesi" dedi.
 
'ÇANAKKALE HAKKINDAKİ FİLMLER HEP OLMALI'
Bu filmin kendisi için çok önemli olduğunu onlatan Wilma Elles, "2016 yılında Türk vatandaşlığı aldım. Çanakkale ruhunu canlandırmak benim için çok önemli. Bu Çanakkale ruhunu hala her tarafta görüyorum. Yani insanlar bazen düşmanlığı yener ve insanlığını ortaya koyar ve bu film aslında bunu anlatıyor. Bu film barış filmi, aşk ve kardeşliği anlatan bir film. Tabii ki birçok kötü karakteri oynadım. İşte 'Vampir', 'Şeytanın kızı' gibi kötü kadın rollerindeydim. Benim için tabii ki hiçbirisi kötü değil. Onları severek canlandırdım, ama bu rol gerçekten çok iyi bir karakter. Bu projede beni özellikle ikna eden, ödüllü senaryo olması. Bence Çanakkale hakkındaki filmler hep olmalı. Aslında bütün nesiller bunu görmeli. Bütün nesiller bu Çanakkale ruhunu görmeli, yaşamalı ve bu tecrübeyi tatmalı. Çünkü bu hep bize lazım olacak bir ruh" dedi.
 
'ARKADAŞLARIMIZ BİR HAYALİ GERÇEKLEŞTİRMENİN PEŞİNDE'
Filmin senaristi Kadir Bozkurt ise, "Arkadaşlarımız sette bir hayali gerçekleştirmenin peşinde. O hayalin de başlangıç noktasındaki kişi benim. O hayali ben kağıdın üzerine 1 yıllık bir uğraşla hayata geçirdim. Derken o proje 2015 yılında Çanakkale Savaşları'nın 100'üncü yılında bir senaryo yarışmasında birinci oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı destek verdi ve o destekten yola çıkarak diğer destekçilerimizle de filmimizin çekim aşamasına geldik" dedi.
 
'SAVAŞ KARŞITI BİR FİLM YAPIYORUZ'
Filmin yönetmenlerinden Hüseyin Özden de şunları söyledi: "Yaklaşık 5 yıldır çalışıyorum bu projeye. Çanakkale savaşına giden, gönüllü katılan çocukların hikayelerini anlattık. Filmi neden Antalya'da çekiyoruz, o atmosferi bu coğrafyada bulduk. Amacımız Çanakkale Savaşı'nın tarihini anlatmak değil. Bir tarih filmi yapmıyoruz. Tarihi yazacak gücümüz olsaydı, savaşı çıkartmazdık. Savaş karşıtı bir film yapıyoruz. Türkiye'de yapılmış, Türk insanının hayata geçirdiği evrensel bir film yapacağımıza inanıyoruz. Amacımız düşmanı yenmek değil, insanlığın içerisindeki düşmanlığı yenen, düşmanlığı yenmeye katkı veren bir filmi yapmak."
 
İlk film deneyimini Wilma Elles'in canlandırdığı Beatrice'nin çocukluk yıllarını oynayarak kazanacak olan babası Türk, annesi Ukraynalı olan 7,5 yaşındaki Maria İlknur Aliçavuş da ilk defa bir filmde oynadığını devamını getirmek istediğini söyledi. 
 


Kaynak: DHA