Kazdağı Doğal Ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği çatısında toplanan çevreciler Kazdağları’nda gerçekleştirilen madencilik faaliyetlerinin durdurulması talebiyle Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’na 3104 adet ıslak imzalı dilekçe gönderdi.
Dilekçe gönderimi öncesi PTT önünde yapılan basın açıklaması yapan grup, açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Kanadalı Alamos Gold ve Türk iştirakçisi Doğu Biga Madencilik A.Ş.’nın Kirazlı altın ve gümüş madeni isletme ruhsatının suresi 13 Ekim 2019 tarihinde sonlanacaktır. Proje kapsamında bugüne kadar, Tema Vakfının tespitine göre 200 bine yakın ağaç kesilmiş, üst toprak sıyrılmış, binlerce yılda oluşmuş bir ekosistem katledilmiştir. Projenin devamı halinde, Çanakkale’nin tek içme ve kullanma suyu olan Atikhisar barajının su toplama havzası içinde kalan maden sahasında devasa siyanür çukurları açılacak, canlı yaşamını tehdit eden zehirli kimyasallar ve ağır metaller ortaya çıkacaktır. Şirket altın ve gümüşü alıp, bizi bu ağır metallerle dolu asit çukurlarıyla baş başa bırakacaktır. Tüm Çanakkale, hayvan, bitki ve insanlarıyla zehirlenme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Ayrıca iklim krizinin ve küresel ısınmanın tam ortasında olduğumuz bilimsel gerçeğinden hareketle, Türkiye kuraklık çekecek ülkeler arasındadır. Bir gram altın için 3 ton su kullanılacağı düşünüldüğünde hiç bir kamu yararı olmayan bu proje için harcayacak bir damla bile suyumuz yoktur. Anayasanın 56. Maddesi gereğince, herkes sağlıklı ve dengeli bir cevrede yasama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir. Bu ülke temelinde,  yasam alanlarını koruyan vatandaşlar olarak, 13ekim tarihinde suresi dolacak olan bu projenin ruhsatının yenilenmemesi için Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’na iletmek üzere, Çanakkale’de 3104 ıslak imza toplamış bulunmaktayız. Geri dönüşü olmayan bu katliam başlamadan, bu hatadan dönülmeli ve Kirazlı altın ve gümüş madeni projesinin isletme ruhsatı derhal sonlandırılmalı ve yenilenmemelidir. Yasam hakki altından değerlidir.”

Dilek Akşen