Zamana meydan okuyarak günümüze kadar gelen atalık tohumların, sürdürebilir sağlıklı yaşam için yeniden toprakla buluşmak üzere çiftçilere sunulması şenlik havasında geçti. Açılış konuşmasını yapan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, “Kooperatifleşme ve üretimin gelişmesi için belediye olarak çalışmalara başladık, kooperatifleşme kanalı ile kırsala geri dönüyoruz” dedi.
Çanakkale Belediyesi ve Kent Konseyi Çevre Meclisi ortaklığında bu yıl ikincisi düzenlenen Tohum Takas Şenliği’ne dört bir yandan gelen katılımcılar, dernekler ve sivil toplum kuruluşları, Zamana meydan okuyarak günümüze kadar gelen atalık tohumları, Halk Bahçesi’nde bu yıl ikincisi düzenlenen Tohum Takas Şenliği’ne getirdi.
Yüzlerce tohum takas edilerek, geleceğin bilinçli ve organik tarımının temellerini atan onlarca katılımcı sürdürülebilir sağlıklı yaşam için ülkenin dört bir yanından geldi.  Panellerin ve müzik dinletilerinin de olduğu şenlikte tohum stantlarının yanı sıra, çocuklar için etkinlikler de düzenlendi.
Tohum Takas Şenliğine, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, CHP Milletvekili Özgür Ceylan, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Kooperatifleşmenin önemine değinerek, harekete geçtiklerini belirtti. Başkan Gökhan ayrıca kooperatifleşme ile birlikte kırsala da geri dönüşün başlanacağını söyledi.

“TARIMI BİR TÜRK TOPLUMU OLARAK SAHİPLENMEMİZ LAZIM
Başkan Gökhan, “Tarımı bir Türk tolumu olarak sahiplenmemiz lazım. Çünkü sağlıklı gıdaya ulaşmak çok önemli. İnsanları sağlıklı gıdaya ulaştırmak devletin temel görevidir. Onun için tohum sandığı ile başladık. İnşallah bu dönem, vaatlerimiz arasında da vardı. Kırsal kalkınma, tarımsal kalkınma noktasında Kooperatifleşme ve üretimin gelişmesi için Belediye olarak çalışmalara başladık.  İnşallah bundan sonra kooperatifleşme kanalı ile kırsala geri dönüyoruz” dedi.

“KENTE GELEN GENÇLER DE İŞSİZLİK ORANINI ARTTIRIYOR”
Başkan Gökhan, “Bu yıl tohum Takas şenliğimizin 2’ncisini düzenliyoruz. İlkini 2017’de düzenlemiştik. Tohum sanığını 2017 yılında kurduk. Bizden önce kuran iller ve ilçelerden de örnekler aldık.  Ama özellikle Türkiye’de, son yıllarda gündemden düşmeyen iki konu ver. Bunlardan bir tanesi Çevre konusu, diğeri de tarım konusu. Her iki konu da kent yöneticileri olarak ilgi alanımızın içerisinde olması gereken konular.  Çevre konusunda doğal olarak duyarlı olmalıyız.  Bizler Çanakkale Belediyesi olarak bu konuda hassasiyetlerimizi ortaya koyuyoruz. Ama Türkiye’de maalesef, gerek hayvan üretimi gerekse tarım üretimi giderek azalıyor. Çiftçi tarımı üretmekte yetersiz kalıyor. Köy nüfusumuz giderek azalıyor ve gençler köylerde kalmıyor. Bu da köy nüfusumuzun giderek yaşlanmasına neden oluyor. Kente gelen gençler de işsizlik oranını arttırıyor. Yerel yönetimlerimizin kapılarında, orada, burada iş bulmak için çaba gösteriyorlar. Hâlbuki o gençler kente göçmeden önce köyde belli bir beceri kazanmıştır. Biz onların becerilerini köreltiyoruz, kente getiriyoruz sonra da tarım bitiyor diye sızlanıyoruz” dedi.
Başkan Gökhan konuşmasına şu ifadelerle devam etti:
“KUMKALE OVASINDA BİR PARÇA PAMUK BULAMAZSINIZ”
“Tarlalarımızda ürettiğimiz ürünlerimiz artık genlerini bozmuş. Fideleri kullanıyoruz ama maalesef kendi tohumumuzu geliştiremiyoruz. Hâlbuki mercimek ithal ettiğimiz ülke, bizim mercimek tohumundan ürettiği tohumları bize satıyor. Yani Mercimek geni Türkiye topraklarında yetişen bir gen, ama biz bunu geliştiremediğimiz için onlar alıyor, geliştirip bize satıyorlar. Sadece Mercimek değil her şey öyle.  Gelirken araştırdım. Türkiye’nin en kaliteli susamın üretildiği yer Eceabat’tır.  Altın sarısı gibi susam üretilir.  Ama artık ne tohum var ne de üretim var.  Türkiye’nin en kaliteli pamuğu Kumkale ovasında yetişiyor. Çünkü lifi çok uzun oluyor. İzmir’de bunu İplik fabrikaları, Kumkale Ovasındaki Pamuk’u paçal yaparlar. Şimdi Bizim Kumkale Ovasında bir karış pamuk göremezsiniz. Çanakkale domatesi de dâhil olmak üzere ürettiğimiz diğer ürünlerin rayihası kayboldu. Yüzyıllardır,
Kazdağları’nın suladığı topraklarda bu topraklarda yetişen ürünlerin bir rayihası vardır” dedi. 

“TUTA İLE MÜCADELE EDEMEZSİNİZ”
 “Yerel tohumlar yüzyıllar içerisinde yetişe yetişe bir tat haline gelmişti. Ama hepsini yok ettik. Tamam, kaybettik de bari tohum üretebilseydik. Onu da yapamadık ve yabancı tohum üreticilerine teslim olduk. Artık tohumla beraber hastalık da geldi. Hastalıkla beraber ilaç ihtiyacı doğdu ve ilaçlar da yabancı sermayenin ilacı.  Trakya’da İthal tohumundan Ay çiçeği ekildi ve belli bir boydan sonra hastalık başlamış ve tarla yeniden sürülmek zorunda kalmış. Çanakkale’de de hala bir tuta ile baş edemedik.  Baş edemezsiniz. Çünkü o hastalık o tohumla beraber geldi ve onun için ayrı bir sistem gerekir.  Böylece bir ürün toplanana kadar 7-8 kere ilaç ve o ilaçlı domatesler pazarda. Hepimiz yiyoruz. Yemeyen kim? İhraç ettiğimiz ülkeler. Çünkü Tohumlarımızı teknolojik olarak doğamıza göre geliştiremedik.”  

“İTHALAT İLE TARIMI TERBİYE EDİYORUZ”
Başkan Gökhan’ın ardından söz alan Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Özgür Ceylan, “Bu etkinliği çok anlamlı buluyorum, bu bizim yüzyıllara dayanan bir geleneğimizdi, Çanakkale Belediyesi’ne de bu yakışırdı. 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Gününü buruk kutladık, çünkü tarım bitme noktasına geldi. Her yıl bir Trakya büyüklüğünde alan ekilmiyor, bu bir kayıp. İhracat değil ithalat ile tarımı terbiye ediyoruz.  İktidar çiftçi geleceğe güvenle bakacak diye söz vermişti, sözlerini tuttular. Sırbistanlı et üreticisi, Meksikalı buğday üreticisi, Taylandlı pirinç üreticisi geleceğe güvenle bakıyor” dedi.

“TOHUMLARIN GELECEĞİ İÇİN DE MÜCADELE EDECEĞİZ”
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek de söz alarak, “Çanakkale kültür, tarih, turizm ve üniversite kenti ile aynı zamanda tarım dayalı sanayi ile kalkınacak bir kenttir. Kalkınma da tarımın önemi büyüktür.  Cumhuriyeti kuran kadrolar tarım ürünlerini dünyaya satarak kalkınma gerçekleştirdi, fabrikalar açtı. Şimdi tam tersini yapıyoruz. Bizim üreticimiz, dünyanın en pahalı mazotunu, gübresini ilacını kullanıyor, nasıl rekabet edebilir ki? Bu etkinlikler o yüzden çok önemli. Çanakkale Belediyemiz bu konuda örnek bir belediyedir.  Emeği geçen herkese çok teşekkür ederim. Biz büyük bir demokrasi ve özgürlük mücadelesi veriyoruz, tohumların geleceği için de mücadele edeceğiz” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından yerli tohumların korunup temin edilebileceği ve gelecek nesillere aktarılabileceği “Tohum Sandığı Projesi” 2017 yılında hayata geçirildiği Tohum sandığından çıkan tohumlar takas edildi.

Dilek Akşen