Kent turizmi kurumsallaşıyor

Gerekli çözümlerin üretilebilmesi için yeni bir organizasyon oluşturulması gerekliliğinin altı çizildiği toplantıda tüm turizm paydaşlarının ortak bir çatı altında olması ortak görüşüne varıldı.
Çanakkale Belediyesi’nin 2020 ve 2024 yılları, Stratejik Planı Hazırlama Çalışmaları kapsamında turizm odak grup toplantısı birçok turizm derneği ve kamu kuruluşunun katılımıyla gerçekleştirildi. Çanakkale turizmini geliştirmek ve sürdürülebilir hale getirmek için düzenlenen toplantıda birçok turizm derneği ve kamu kuruluşu temsilcisi hazır bulundu. Koordinasyon eksikliğinin ve iş birliğinin öneminin vurgulandığı toplantıda tespit, beklenti ve öneriler için görüşler dinlendi ve gerekli çözümlerin üretilebilmesi için yeni bir organizasyon oluşturulması gerekliliğinin altı çizildi. Eksikliklerin ve giderilmesi için gerekli düzenlemelerin konuşulduğu toplantıda Türkiye ve Çanakkale turizminin geliştirilmesi için tespitlerde bulunuldu.

En önemli eksiklik koordinasyon eksikliği”
Çanakkale de kamu kuruluşları ve dernekler arasında gerekli koordinasyonun sağlanamadığının altını çizen Çanakkale Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği Derneği (ÇATOD) Başkanı Armağan Aydeğer; “Sürdürülebilir bir ortam oluşturmanın en önemli olgu olduğunu düşünüyorum. En önemli eksiklik koordinasyon eksikliği yani kurumlar arası özellikle turizm özelinde konuşuyorum. Her kurumun kendi içerisinde bir bilgi birikimi var. Çanakkale’de konaklama gün sayısı Türkiye genelinin altında kalıyor. Buraya gelen turist ağırlıklı olarak bir gece konaklama yapıyor. Bunu iyileştirmenin en önemli hususu turizm için sürdürülebilir ve nitelikli nüfus sağlanması. Çanakkale 2005 yılından itibaren çok önemli bir turizm hareketi almaya başladı. Geçtiğimiz dönemde biliyorsunuz Çanakkale dediğiniz zaman kültür turizmi akla geliyordu. Troia festivali, maraton, bisiklet festivali gibi sürdürülebilir kadim etkinliklere ihtiyacımız var. Sürdürülebilirlik kısmında yeterince yaratıcı davranmıyoruz. Troia festivali hakkında bugün bütçe ile ilgili bir şeyleri tartışıyor olmamızın en büyük sebebi kimlik sorunu olması yani, insanları heyecanlandıran, insanları içine çeken bir proje yapısı yok neticede en güçlü sanatçıların, en güçlü kişileri bir araya topladığımız bir etkinlik bu ama orada insan olup olmaması için deneyim gerektiren bir şey değil yani mesela ispanyada domates festivali var bu bir deneyim insanlar bunu tecrübe etmek için oraya gidiyorlar dolayısıyla Troya festivali gibi bundan sonra ki birçok etkinliğin kimliğe ihtiyacı var dolayısıyla bu kimlik yapısı da önemli ” ifadelerinde bulundu.

“ÇANAKKALE’DE KOPUKLUK VAR”
İş birliği ve etkileşim eksikliğinin giderilmesi gerektiğine vurgu yapan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Turizm Fakültesi  Öğretim Üyesi  Doç.Dr. Mustafa Boz;  “Bizim en büyük noksanımız koordinasyon noksanlığı ama koordinasyon demek biraz eksik kalıyor diye düşünüyorum. İş birliği ve etkileşim eksikliği demek daha doğru olabilir. Bir kopukluk var, Çanakkale gerçekten çok zengin bir kent turizm konusunda fakat turizm değerleri ve ürünleri konusunda ya bunun farkında değil ya da alışılmış. Örneğin Aynalı Çarşı ben Çanakkale’ye gelmeden önce benim en merak ettiğim yerlerden birisiydi.  Hayalimde böyle büyük aynalar kahvehaneler vardı, bir geldim şok oldum. 1 liralık ucuz kalitesiz eşyaların satıldığı bir alana dönmüş. Çok yazık” dedi.
 
“HEDEF KİTLELERE YÖNELİK ÇALIŞILMASI LAZIM”
Karmaşadan bir an önce kurtulup gerekli çalışmaların yapılması gerektiğini ifade eden Çanakkale Turizm Tanıtma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İsmet Balkan ; “Gerçekten de turizmde gerçektende çok fazla konuşuluyor. Aslında turizm bir sektör, profesyonellerin icra ettiği ve bununda sürdürülebilirliği içinde büyük bir tecrübe kazanılmış bir sektör. Önce bu karmaşadan uzaklaşılması lazım. Bana göre Çanakkale Turizmi özellikle belediyenin bakış açısından bakılması gerektiği zaman bir gelen kitlelere yönelik bir şeyler yapılması lazım yani gelen, getirilen kitlelere yönelik yani hedef kitlelere yönelik çalışılması lazım. Buraya getireceği maddi değerlerin yanı sıra manevi değerlere de bakılması lazım. Gelen kişilerin hizmet alımlarına yönelik bir çalışma yapılmalı. Verilen hizmet yeterli mi acentaların rehberleri sağlıklı bir hizmet veriyor mu bunların denetlenmesi lazım. Bunun sağlıklı ve uslular arası boyuta taşınması gerekir.  Sadece bunlara dikkat ettiğimiz zaman Çanakkale’yi turizm açısından çok farklı boyutlara taşımak zor değil.” dedi.
“Turizmde yakaladığımız ivmenin nasıl devam ettirilebileceğini tartışmamız gerekiyor”
Sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için geçmişte yapılan hatalardan ders çıkarılması gerertiğini belirten Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), Çanakkale -Körfez Yöre Temsil Kurulu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çelik ; “Tabloyu biraz aydınlatmak istedim, TÜRSAB bölge olarak toplam 30 tane bölge var. Bizde bu bölgenin yönetimindeyiz. Bundan kısa süre önce 30 başkan ile birlikte genel merkezde bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda 2018 Troya yılının ne kadar önemli bir proje olduğunu ve ne kadar önem verilmesi gereken bir proje olduğu konuşuldu, anlatıldı. Buna yönelik çalışmak istediklerini söylediler. Çünkü 2018 Troya yılında Çanakkale tarihinde ilk kez tüm kamu kuruluşları, Sivil Toplum Kuruluşları, iş adamları herkes bir araya geldi ve bir duruş sergiledi. Erdek, Asos ‘u hepimiz biliyoruz geçmişteki cazibelerini Erdek’ten yola çıkmak gerekirse kaybettiğini görmekteyiz.  Bu sezon Edremit körfez bölgesi de aynı seviyede bizim bu yakınımızda ki kötü örnekleri göz önünde bulundurup, şehir merkezinde ki turizmde yakaladığımız ivmenin nasıl devam ettirilebileceğini tartışmamız gerekiyor. Çünkü ben şöyle bir şey hissediyorum biz ciddi anlamda ulusal ve uluslararası fuarlarda şehrimizi ve bölgemizi tanıttık, şehirle ilgili tanıtımlarda bulunduk, başkanımızın bize eşlik ettiği birçok fuar oldu. Önemli olan şuan riskleri bilmek ve vardığımız noktayı ileriye taşıyabilmek. Mevcut olan alanlara rakip çıkararak değil destek olarak bu ivmeyi arttırmamız gerekiyor.  Dünya turizminin etkinliklere kaydığı bir dönemde Çanakkale şehir merkezinde daha hareketliliğin olması gerekir.  Çanakkale sahil kesiminin yeniden yapılandırılıp turizme uygun bir hale getirilmesi gerekir. Şehri bir ürün haline getirip daha çok vakit geçirmelerini sağlayıp bunu yerli ve yabancı turistlere satabiliriz. Şehir merkezi ve esnafın bundan daha fazla verim almasını sağlayabiliriz. Çanakkale’nin Asos’uyla, Bozcaada’sıyla, Şehir merkezi ile beraber bir vitrin haline getirilmesi gerektiğine inanıyorum. Çanakkale esnafının çok ciddi ölçüde eksikleri olduğunu düşünüyorum. Örnek veriyorum turist grubumuzla herhangi bir restoranda gittiğimizde İngilizce ya da yabancı dilde menü olmadığını görüyorum.  Bunun en kısa zamanda düzelmesini ümit ediyorum. Diyalog ve koordinasyon eksikliğinden biz çok muzdarip olduk artık şehrin bir an önce aşması gerekiyor ve bizim önümüzünde açılması gerekiyor. Bütün paydaşların ortak amaç uğrunda toplanıp şehrin geleceğine yönelik çok önemli kararlar alması gerektiğini düşünüyorum. Şehrin turizmini yönetecek bir profesyonel şirkete ihtiyaç duyulduğunu düşünüyorum” dedi.
 
“Herkes bu işin yapılması için çaba göstermeli”
Çanakkale de bulunan tüm kurumların el ele verip beraber çalışması gerekmesi gerektiğinin altını çizen Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, “Çanakkale de bir şey var bir kurum bir şey yapmaya çalışıyor ama başka kurumlar ona destek olmuyor. Nasıl olmalı bir dernek olmalı, devletin kurumları var bayındırlıklar, çevre müdürlükleri var ama yok her şeyi belediye yapsın belediye nereye kadar yapabilir. Belediye yapsın dediğimiz zaman şu var, belediye dediğin zaman biri ile özdeşleşiyor belediye, belediye demek hepimiz demek. Herkes buna müdahil olacak belediye ne yaptıysa il idarede yapacak herkes oturmuş belediyeden bekliyor. Belediyenin elemanı belli, imkânı belli, hep beraber bunu kurmalı profesyonel bir sistem getirilmeli ve herkes bu işin yapılması için çaba göstermeli. Biraz öncede söylendi bir işbirliği sorunu var. İnsanlar bir birinin yaptığını tekrar ederek onları da küçültmeye yönelik gidiyor. Hâlbuki daha ileri seviyeye taşımamız lazım. Bir takım şeyler yapılıyor ama organize değiliz bundan haberimiz olmuyor. Vizyonumuzda turizm kenti olmak varsa herkesin birlikte bir şeyler yapabilmek için proje yapması lazım.   Ne yapacaksak hep beraber karar vereceğiz gerekirse bir proje ekibi oluşturulacak, kaynak bulacağız. Hep birlikte ortak olacağız bu projeye ve bunu birlikte sürdüreceğiz. Turizm işinin belediye’den biraz daha bağımsız olabilecek ve herkesin katılabileceği kurumsal bir yapıya dönüşmesi lazım. Üniversite de bu işin içinde olacak şekilde bunu hep beraber yapabileceğimizi düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Dilek Akşen