Troya Kültür Yolu Festivali kapsamında Nadime Hanım Konağı Bahçesinde gerçekleşen, Çanakkale Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ve vatandaşların da ilgiyle takip ettikleri söyleşide Şahika Ercümen, spora ve sualtına dair öykülerini, rekorlarını ve birçok konu hakkında konuştu.
 
Dünya Serbest Dalış Rekortmeni Şahika Ercümen, “Çanakkale Boğaz’ının zor bir suyu var, akıntısı fazla ve soğuk, genellikle dalgalı ama bu sularda eğer yüzebiliyorsanız çok daha güçlü bir şekilde devam edebiliyorsunuz. Biraz aslında Çanakkaleli sporcuların kaderinde bence bu var’’ dedi.
 
“Tutkumu hissettim”
Dünya Serbest Dalış Rekortmeni Şahika Ercümen, “Memleketim Çanakkale’de olmak ve sualtını konuşuyor olmak benim için çok anlamlı. Çocukluğumda bu spora başlayış hikâyem biraz enteresan. Çünkü astım hastasıydım, evden dışarı çıkamıyordum ve okula bir dönem gidememiştim. Sonrasında hayatıma çok etkilemeye başladı. Tedavi olmaya başladıkça okula devam etmeye başladım. Hazırlık sınıfındayken okul gezisi sırasında yelken kulübüne ziyaret etmiştik. Orada dalıp çıkan insanlar olduğunu gördüm ve çok merak ettim ne yapıyorlar diye. Batıyorlar ve bir süre sonra çıkıyorlar. ‘Ne oluyor suyun altında’ diye sorduğumda ‘Sualtı ragbisi oynuyorlar’ dendi. Bir kızı gördüm mono paletle yüzüyor denizkızı gibi suyun içinde, o kadar ilgimi çekti ki ama ne olduğuyla alakalı hiçbir fikrim yoktu. Bu şekilde orda ki antrenmanlara başladım. İlk başta ailem istemedi yıllarca hasta olduğum için ama benim ilk suya girdiğim an, nefesimi tutuğumda ilk defa nefes almış gibi hissettim suyun altında Çanakkale’de. Aslında serüvenim öyle başladı. Tabi bu benim sağlığıma da çok iyi etki etti. Tutkumu hissettim. Antrenmanlara çok yoğun bir şekilde başladım. Çanakkale Sualtı Kulübüne başladım ve onun yanında bu derslerime de çok olumlu etkiledi ve bu sayede ben profesyonel sporcu olma yolunda ilk adımımı atmış oldum’’ dedi.
 
“Şu an Çanakkale’de yaşamadığım için kıskanıyorum.”
Şahika Ercümen, “Spora başlamamda Çanakkale’nin bir gücü oldu. Ben şu an Çanakkale’de yaşamadığım için kıskanıyorum. Bir yerden bir yere gitmek çok rahat. Çanakkale’de o yıllarda özellikle çok güvenliydi ve şu anda öyle olduğunu düşünüyorum. Sabah karanlıkta okula gitmeden biz antrenmana giderdik ve ya gecenin bir saatinde sudan çıkıp tek başımıza eve dönerdik. Ondan dolayı Çanakkale’de pek çok şey erişebilir ve ulaşabilir. Doğal imkânlarımız, deniz kenarında olmak, doğa içinde olmak çok önemliydi” diye konuştu.
 
Şahika Ercümen “Çanakkale Boğaz’ının zor bir suyu var, akıntısı fazla ve soğuk, genellikle dalgalı ama bu sularda eğer yüzebiliyorsanız çok daha güçlü bir şekilde devam edebiliyorsunuz. Biraz aslında Çanakkaleli sporcuların kaderinde bence bu var” diyerek söyleşiyi bitirdi.
Murat Çağlayan