CHP GİBİ HALKI AŞALAMAYACAĞIZ
 
AK Parti’nin Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, gündeme ilişkin konuları düzenlediği basın toplantısı ile değerlendirdi. Toplantıda AK Parti İl Başkanı Naim Makas, Çanakkale il Genel Meclisi Meclis Başkanı Nejat Önder hazır bulundu. Basın toplantısında, 14 Mayıs seçimlerindeki katılım oranlarının demokrasi için önemli bir gösterge olduğunu söyledi.
Seçim sonrasında depremzedelere yönelik sosyal medyadan yapılan hakaretleri de değerlendiren Gider "2002’den sonra biz kaç tane seçim geçirdik? 2007, 2011, 2015, 2015 Kasım. Bunların aralarında aynı sayıda belediye seçimi. Oyumuz düşük çıktığı için hizmetinden vazgeçtiğimiz bir yeri örnek gösterin. Bir tane ‘Biz size hizmet ettik ama siz bize oy vermediniz’ sözü göstersinler. Gösteremezsiniz. Niye? Çünkü biz siyaseti ticaret gibi yapmıyoruz. Biz siyaseti bu millete hizmet için yapıyoruz. Bu milletle birlikte bir yerlere gelmek için yapıyoruz. Bu arkadaşlar gibi “oy alamadık depremzedeler oteli boşaltsın, beter olun” demedik, CHP dediğim gibi başarısızlığı her zaman olduğu gibi yine kabul etmiyor. Bu sefer daha önce biraz daha üstü kapalı yaptıklarını artık açıktan yapmaya başladılar. Depremzedelere hakaret ettiler. Benim  ağzıma almaktan hoşnut  olmayacağım kelimelerle   depremzedelere hakaret ediyorlar, küfrediyor. Bir tanesi de ne yazık ki Ezine Kadın Kolları Başkanı. Biz daha önce de hakaretler yaşanırken hep söyledik. Bizim fikrimizde olmak zorunda değilsiniz. Bizim görüşümüzde olmak zorunda değilsiniz ama  Çanakkale bu hakaretlerle bu söylemlerle anılmayı hak etmiyor. Alışmıştık kadınlara falan bağıranlara, çağıranlara küfredenlere. Ama kadınların küfretmesine bu kadar da hazır değildik. Alıştırdığınız terbiyesizlik seviyesinde kalın. Artık bunu da daha dibe düşürmeyin. 2002’den sonra Biz kaç tane seçim geçirdik?  2007, 2011, 2015, 2015 Kasım. Bunların aralarında aynı sayıda belediye seçimi. Oyumuz düşük çıktığı için hizmetinden vazgeçtiğimiz bir yeri örnek gösterin. Bir tane ‘Biz size hizmet ettik ama siz bize oy vermediniz’ sözü göstersinler.  Gösteremezsiniz. Niye? Çünkü biz siyaseti ticaret gibi yapmıyoruz. Biz siyaseti bu millete hizmet için yapıyoruz.” dedi.
 
SEÇMEN KENDİ İRADESİNİ ORTAYA KOYDU
 
Basın toplantısında seçmenin ülkesi adına bir iradeyi ortaya koyduğunu da belirterek "Türk milleti ne zaman başı dara düşse kendi kahramanını kendi içinden çıkarmıştır, kendi liderini kendi içerisinden çıkarmıştır. Yurt dışından lider aramamıştır. Yurt dışından fikir aramamıştır. Bunu biz defalarca yaşadık. 1960’taki seçimlerinden sonra da yaşadık. 1980’den sonraki kesintide de yaşadık. 2002’de de yaşadık artık. Ekonominin dip yaptığı Ankara'da veya diğer IMF yetkilileri gelip memur maaşına, buğdayın fiyatına karar verdiği dönemde Türk milleti kendi liderini kendi içerisinden çıkarmış ve o günden bu yana 20 yıldır da Recep Tayyip Erdoğan'la yoluna devam etmektedir. 15 Temmuz'da da bütün dış güçlerin kışkırtmalarına ve planlamalarına rağmen yine kendi iradesini kendi ortaya koymuştur” dedi.
 
 
"CHP ATATÜRK'ÜN ÇİZGİSİNDEN TAMAMEN ÇIKMIŞ DURUMDA"
 
Gider basın toplantısında eleştiri oklarını CHP’ye yönelterek şunları söyledi. “Bu seçim sürecinde halkımızla biz de çok net gördük ki Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi Atatürk'ün çizgisinden artık tamamen çıkmış durumda. Yaptıkları, söyledikleri hiçbir şey bu Cumhuriyeti kuran partinin söylem ve duruşuna yakışmıyor. Şu anda bir duruş sergiledikleri söylenemez. Çünkü her gün nereden oy alabileceklerini düşünüyorsa o tarafa meyletmiş durumdalar. MHP’yi yeterince ülkücü bulmadığı için ayrıldığını iddia eden arkadaşların kurdukları İYİ Parti'den seçim boyunca sadece bir şey istedik. Dedik ki ‘HDP'nin stratejik hedefleriyle CHP'nin stratejik hedeflerinin örtüştüğünü söylüyor. Siz Millet İttifakı'nın bir üyesi olarak bunun neresindesiniz? Siz ne anladınız?’ dedik. Hiçbir cevap alamadık ve bu bizi  gerçek anlamda üzdü. HDP'liler belki bu seçimde Millet İttifakı'nın en net tarafıydı. Dediler ki ‘hapishaneleri patlatacağız. Afrin'i işgalden kurtaracağız’ dediler. Ve işgal dedikleri orada Türk askeri var. CHP ve diğer Millet İttifakı ortaklar Hiç takiye yapmadılar ve  ortaklardan da bu açıklamalara bir tane olsun cevap gelmedi. Millet İttifakı, hiçbir hareketlerinde, hiçbir önceliklerinde Türkiye'nin bağımsızlığını ön plana çıkarmadı"
 
“ISLAK İMZALI SEÇİM TUTANAKLARINI BİLE TOPLAYAMIYORLAR”
 
Kendi değimi ile 7’li masanın seçim sonuçlarını kaldıramadığını belirten gider “Dünyanın hiçbir yerinde, seçime girip de yarım puanla kaybeden bir diktatör görülmemiştir. Türkiye bir demokrasi ülkesidir. Bırakın yarım puanı, yüzde 50+1 oyu alamayan seçilemez. Bu kadar net. Seçim gecesi, seçmenlerine kazandık diye yalan söyleyip sonra ortadan kaybolanlar, kendilerince bir bahane arıyorlar. Ellerindeki ıslak imzalı seçim tutanaklarını bile latalta toplayamayanlar ülke yönetmeye talip oluyorlar. Biz sandıkları takip edemedik diyemediler. İki tane yazılım hazırlayıp seçmenlerini bilgilendiremediler ve suçlarını kabul etmek yerine, demokratik bir işleyişe balta vurmaya kalkıyorlar. Seçimler gayet şeffaf bir şekilde gerçekleşmiştir. Seçmeninize yalan söyleyip, toplumu germeyin” dedi.
 
"KILIÇDAROĞLU'NA  “ÇAKMA BOZKURT” BENZETMESİ  
 
Seçimin ikinci tura kalmasının ardından Millet İttifakının sahadaki konuşma ve çalışmaları hakkında açıklamalarda bulunan Gider, “Seçim sonuçları açıklandı, yedili masada değişimler başladı. Daha dün HDP, PKK bayrakları altında söylem verenler, daha dün Selahattin Demirtaş'a özgürlük diye meydanları inletenler, bugün bir baktık ki utanmasalar bozkurt işaretiyle meydanları dolaşacaklar. Kılıçdaroğlu'ndan olsa olsa çakma bozkurt olur. Bozkurt'un Türk tarihinde bir anlamı vardır ki Kılıçdaroğlu da bu yan yana gelmez. Türk siyaseti açısından hoş bir şey değil bu yaşananlar. Çünkü biz çizgisi olan insanların kurduğu bir cumhuriyetiz. 20 yıldır da çizgisi olan bir cumhurbaşkanımız var. Doğuda zafer işareti Yozgat'a gidip bozkurt çakan değil. Van'a gittiğinde Çanakkale'de çocuklara saldırıldı diye Van’da  açıklama yapan Cumhurbaşkanımız var. Yani Her şeyin Gününe göre, şartına göre konuşan değil, çizgisine göre konuşan bir Cumhurbaşkanımız var. Onun karşısına çıkabildikleri adayın biraz daha ciddi olmasını, biraz daha seviyede olmasını arzu ederdik. Ama yapacak bir şeyi yok” dedi.
 
“İTTİFAKTA OY ORANI %1 BİLE OLMAYAN PARTİLER MİLLETVEKİLLİKLERİNİ ALDI”
 
Gider basın toplantısında Millet ittifakında oyları %1 bile olmayan partilerin ciddi sayıda milletvekilini meclise soktuklarını belirterek “Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik açıklamalarda bulunan Gider, “Bugünlerde masa yumruklamaya da başladı. Pat pat vuruyor. Kemal Sunal filmi vardı. Yedi Bela Hüsnü.  Herhalde “Yedi Bela Kemal” diyecek. Çünkü kendisine devamlı Yeşilçam'dan isimler veriyordu. Bay Kemal gel, gidiyorum, geldim, gittim falan. Bu saatten sonra da bağırarak, yedi bela diyecek. Yapacak bir şey yok. Bir film daha çekildi. Onlar film dediği için oradan gidiyorum, Yeşilçam'la siyaseti mukayese etmek için değil. Birkaç tane de tokatçı çıktı. Bunlara yüzde bir oy vermeden milletvekilliklerini aldılar. Bunlar tokatçı olduğu için bizim içimizde değildi, biz dışlamıştık. Bir yere kaybetmeyen başka yerde kaybetmiyor aslında. Bunu da görmüş oldular. Şimdi diyorlar ki bunlar bize ne kattı? Niye bu milletvekillerini aldın? Benim de sorduğum tek bir şey var. Bu kadar öngörünüz yoksa bunların size hiçbir şey katamayacağını görmemişseniz, siz niye siyaset yapıyorsunuz? Siz niye bu memleketi yönetmeye talipsiniz? Akşener'i bekliyoruz. O çünkü bağıra çağıra masadan kalkıyordu, masaya oturuyordu ama birkaç gündür sessiz. Herhalde seçimde o da bağırma kabiliyetini kaybetti diye düşünüyoruz. Seçimden önce hep söyledikleri bir şey vardı. Güçlendirilmiş parlamenter sistem. Parlamenter sistemin merakları yedi tane cumhurbaşkanlığı yardımcılığı dağıtmaz. Yalanları günlük bile değil. Saatlik yalan söyler haline geldiler. Cumhur İttifakı bir ilkesel birlikteliktir. Biz ne Büyük Birlik Partisi'nden ne Yeniden Refah Partisi'den ne de Milliyetçi Hareket Partisi'yle hiç bakanlık pazarlığı yapmadık. Biz cumhurbaşkanlığı yardımcılığı pazarlığı yapmadık. Onların da böyle bir talepleri olmadı. Bugün de Sinan Oğan'la her iki tarafta görüşüyoruz. Bizim görüşmelerimizin tamamı ilkeseldir, tamamı duruştur. Onların ne pazarlıkları, ne vaatler verdikleri bizi hiç ilgilendirmiyor. Bizim siyasi tarihimizde, devlet siyasi tarihimizde böyle şeyler yapmadık, yaşamadık. Doğru da bulmuyoruz, bundan sonra da yaşamayız. Bu anlamda yirmi sekiz Mayıs'ta ben tüm halkımızı sandık başında bekliyorum. Büyük Türkiye'nin zaferi için de gerek Kılıçdaroğlu'na yanlışlıkla oy vermiş seçmenlerimizi, gerekse Sinan Oğan'a oy vermiş milliyetçi seçmenlerinizi Recep Tayyip Erdoğan'a oy vermeye çağırıyorum. Milli birlikle derdi olmayan, olaylara daha liberal bakan, uluslararası kuruluşların yardımıyla daha müreffeh yapacağımıza inanan arkadaşlarımıza da Allah yolundan versin. Onların oylarına talip olmadığınızı her zaman söyledim. Bizim talip olduğumuz tam ve bağımsız Türkiye derdindeki insanların oylarıdır. Onlarla yolumuza devam edeceğiz” dedi
 
“SEÇMEN NET MESAJ VERDİ”
 
Basın toplantısının sonunda 14 Mayıs seçim sonuçlarına bakıldığında seçmenlerin mesajının net ve anlaşılır olduğuna dikkat çeken gider “Seçim boyunca, terörle kol kola girenler, halkın verdiği tepkiyi kabullenemiyor. Seçim boyunca, FETÖ ile PKK ile paralel hareket eden bir yapı vardı. Bir noktada artık tüm propaganda çalışmalarını FETÖ organize eder hale gelmişti. Türk Milleti bunu görmedi mi sanıyorlar? Halkımız, terörle arasına mesafe koymayanlara vize vermedi” dedi.
 
Ogün İnal