Her anne özeldir ama bazı anneler ömür boyu süren fedakârlıkları, hayatlarının her anını çocuklarına adamaları ise daha özeldir. Engelli çocukları ile ömür boyu sürecek engelleri birlikte adım adım aşan bu anneler için, her gün anneler günü.  Engelli çocukların eğitimi öğretimi, sosyal hayata dâhil olmasında canla başla çalışan anneler ise tek bir soru soruyor.  Bizden sonra çocuklarımıza ne olacak?
10-16 Mayıs Engelliler Haftası kapsamında Kent Konseyi tarafından Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törende konuştuğumuz anneler bu soruyu, “Çocuklarımız devlete emanet” diye cevapladı.

Onların hikâyeleri aslında ödüllendirilmemiş, dinlenmemiş, anlatılmamış kahramanlık hikâyeleri… Engelli çocukları ile ömür boyu sürecek engelleri birlikte adım adım aşan bu anneler için her gün anneler günü. 10-16 Mayıs Engelliler Haftası kapsamında Kent Konseyi tarafından Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törende konuştuğumuz anneler, tüm annelerin anneler gününü kutlayarak, bugünü evlatları ile kucak kucağa geçirmenin en büyük mutluluk olduğunu dile getirdi.
“BEN HAYATTA İKEN HİÇBİR ŞEYDEN EKSİK KALSIN İSTEMİYORUM”
Onun mutluluğu, benim mutluluğum diyerek söze başlayan Anne Güngör Sağır “Yoruluyor musun diye soruyorlar bana, yorulmuyorum. Her gün oğlumla yan yanayım. Sadece kendi oğlumla değil Çanakkale’de birçok özel çocukla ilgileniyorum. Birçok anne el ele verdik, birlikte bir yol yürüyoruz. 20 yıldır burada aktifiz. Bu günlere geldik ya çok şükür diyorum. 2000 yılından beri hiç bırakmadım çocukların elini. Biz böyle de çok mutluyuz.  Her yere birlikte gideriz. Ne duyarsam, nerde bir etkinlik olsa tutup kolundan götürüyorum. Ben hayatta iken hiçbir şeyden eksik kalsın istemiyorum. Ben ölüp gidince ona ne olur diye düşünüyorum zaman zaman, çocuklarımız devlete emanet. Bütün annelerin anneler gününü kutluyorum” dedi.
“BEN ONUN GÖREN GÖZLERİ OLDUM”
‘Kızım için yaşıyorum’ derken gözleri dolu dolu olan Ayten Özkaranfil, “Annelerin hakkı ödenmez,  emekleri çok, benim annemin de emekleri benim üzerimde çoktur. Cennet annelerin ayakları altında, annelerimizi hiç üzmeyeceğim. Kızım da beni hiç üzmez. Ben de bütün emeğimi kızıma veriyorum. Benim kızımın doğuştan gözleri görmüyor, ben onun gören gözü oldum. Her yere birlikte gidiyoruz, ben de onunla birlikte sosyalleşiyorum.  Bugün burada engelliler haftası kutlamalarındayız, burada bile kızım bana pazartesi günü olan kursu hatırlatıyor.  Kalp ameliyatı oldum, eşim kanser tedavisi görüyor, dün akşam İzmir’den geldik. Bugün buradayım, yorulmuyorum. Ömrüm yettiğince de onun yanında olacağım. Tüm annelerin anneler gününü kutluyorum” dedi.
“43 YILLIK EMEĞİM HELAL OLSUN”
43 yıldır kızının yanından hiç ayrılmayan Tülay Dikmen, “Engelli annesi olmak büyük bir mutluluk. Allah herkese bunu nasip etmez, bu büyük bir mutluluk. Çok şükür bir aradayız, ayrılmıyoruz. Annelik zaten kutsal, engelli annesi olmak daha da kutsallaştırıyor.  Zorlukları da var tabii, yok değil. Benim kızım okuma yazma da biliyor.  İstanbul’da 6 yaşında iken özel eğitimler aldı.  Kızımın doğum günü, 43 yaşına girecek. 43 yıllık emeğimiz var, helali hoş olsun. Biz hep birlikteyiz. Tüm etkinliklere katılmasını sağlıyorum. Onun sosyal hayatın içerisinde olması beni ayrıca mutlu ediyor. Hepimizin anneler günü kutlu olsun” dedi.

Özel Haber: Dilek Akşen