Çanakkale'nin tek içme ve kullanma suyu kaynağının yer aldığı Kirazlı Atikhisar Havzası'nda yürütülen metalik madencilik faaliyetlerinin bölgede yarattığı büyük zarara karşı tek ses olmak için, Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği ile Çanakkale Belediyesi Kirazlı bölgesine giderek yerinde inceleme yaptı.
 
İnceleme gezisine Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ile birlikte,  Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal ve Gülizar Biçer Karaca, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan,  Cumhuriyet Halk Partisi Çanakkale İl Başkanı İsmet Güneşhan,  Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık,   Bayramiç Belediye Başkanı Mert Uygun, CHP’li İL Genel Meclis Başkanı Sadık Göğüsgeren, Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği Başkan ve Encümen üyeleri, belediye başkanları, ulusal ve yerel basın temsilcileri STK ve meslek odaları temsilcilerinden oluşan heyet katıldı.
 
Çanakkale'nin tek içme ve kullanma suyu kaynağının yer aldığı Kirazlı Atikhisar Havzası'nda yürütülen metalik madencilik faaliyetlerinin bölgede yarattığı büyük zarara karşı tek ses olmak için, Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği ile Çanakkale Belediyesi Kirazlı bölgesine giderek yerinde inceleme yaptı.

“BU KADAR KATLİAMA DEĞER Mİ?”
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan burada yaptığı konuşmada, “Şu anda Balaban tepesinde, Kirazlı’nın üstünde, altın cevherinin üstünde duruyoruz.   Arkada gördüğünüz alanda ağaçların kesilmiş olduğunu görüyorsunuz. ÇED raporunda 45 Bin ağacın kesilecek olduğu söylenmesine rağmen 190 Bin ağacın kesilmiş olduğunu görüyoruz. Burada bir hazırlık yapılıyor. Buradan çıkacak maden için bu tepe yok edilecek ve aşağıda gördüğünüz alana kadar inilecek. Bunun bir kısmı işe yaramaz alan olarak muhafaza edilecek. İçinde altın olan toprak parçası da sol tarafta gördüğünüz alanda depolanacak, siyanürlenecek ve işleme haline gelecek. Oradan altın elde edilecek. Bu noktada orada zehirlenmiş olarak orada bırakılacak.  Söylediklerine göre kontrol altına alacak de dense de bu açık alanda bu kadar ton cevherin bulunduğu siyanürlü alan bizim su yataklarımıza etki edecek. Biz bu işe bu yüzden karşı duruyoruz. Gördüğünüz gibi,  burada bir Kaz Dağları eko sistemi var. Kaz Dağları Balıkesir’den başlayarak bu yarımadayı kapsayan bir ekosistemdir. Bu ekosistemi yavaş yavaş yok etmeye çalışacaklar. Burada altın işleme tesisleri yapmaya çalışarak suyumuzu zehirlemeye hazırlanıyorlar. Burada kitlesel ağaç katliamı bu ekosistemi etkiliyor.  Bu milyonlarca yılda oluşmuş bir sistem. Buradan çıkacak altının sadece yüzde 4’ü devletimize kalacak. ÇED raporuna göre konuşuyorum, bunun da tutarı 172 Milyon TL. 4 Katrilyonluk altın cevherinden ülkemize kalacak para budur.  Bu kadar katliama değer mi? Burada sadece ağaçlar değil, hayvanlar bitkiler de katlediliyor. Burada işletme ruhtası veriliyor, yazıktır. Mücadeleye devam edeceğiz” dedi.

“BİZ MÜCADELE İÇERİSİNDEYİZ, ÇIKARIMIZ YOK”
Milliyetçi Hareket Partisi ve AK Parti’nin, Kaz Dağları hakkında verilen araştırma önergesine ret oyu vermelerini de değerlendiren Başkan Gökhan, “Çanakkaleli hemşerilerim takdir edecek.Biz mücadele içerisindeyiz, çıkarımız yok. Ülkemizin menfaatini düşünüyoruz. Buradan elde edilecek gelir hiçbir yaraya merhem olmaz. Tam tersine doğamız, arkeolojik alanımız, turizm alanımız yok olur. Bu bizim ayıbımız değildir, reddedenler düşünsün” dedi.

“BİZE KANSER BIRAKACAKLAR”
 Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, “ Siyanürle kirlettikleri toprağı bize bırakıyorlar, bizim buna razı olmamızı bekliyorlar. Biz buradayız. Bir yıl önce buraya geldiğimde kesimler yeni başlamıştı. Yüzbinlerce ağacı katletmişler Bize kanser bırakacaklar. Buna itiraz ediyoruz. ÇED raporunda 45 bin ağaç kesilecek dediler. Şu ormanın sıklığına alanın büyüklüğüne bakın.  Çok daha fazla ağaç kesilmiş” dedi.

“ALTIN ŞİRKETİNE DESTEK OLANLARI, RUHSATLARA İMZA ATANLARI TARİH AFFETMEZ”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, “Maalesef iktidar milletvekilleri sessiz. Onların da bu mücadelede yer alması lazım. Biz Çanakkale’nin toprağını, suyunu korumak zorundayız.  Çanakkale’de yaşayan herkesin, hele hele Çanakkale Milletvekillerinin Kaz Dağlarına karşı sorumlulukları var. Valiliğin, tüm kurumların. Bu altın şirketine destek olanları, ruhsatlara imza atanları tarih affetmez. Binlerce ağaç kesilmiş, ağaçlar da bizim gibi canlı.  Halkın duyarlılığına sessiz kalanlar gereken cevabı alır. Halk gereken dersi verir. Dünyanın ender doğal alanlarından birini biz bozuyoruz. Burası binlerce yıllık mitolojik de bir değer.  Altın için değer mi yazıklar olsun” dedi.

“HERKESİ GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ”
Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, “ÇED raporunun üstünde ağaç kesimi yapılmış, bu başlı başına bir suçtur. Siyanürlü toprağın burada kalmasından sonra da buhardan dahi yağacak yağmur ile birlikte aynı zehir tekrar toprağa suya karışacak. Bunun bir an önce durdurulması lazım. Herkesi bir an önce göreve çağırıyoruz” dedi.

Dilek Akşen