Çanakkale’nin tek içme ve sulama kaynağı olan Atikhisar Su Havzası’nda ormanlık alanda yapılan çalışmalara tepki gösteren Cumhuriyet Halk Partisi İl Örgütü’nün geçtiğimiz hafta yapılan basın açılaması yaparak İskele Meydanı’nda protesto eylemi yapacağını açıklamasının ardından ülke gündemine oturan maden konusu TBMM’de de görüşüldü.
Madencilik konusuna samimiyet problemi ile yaklaşıldığını öne süren AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan TBMM’de söz alarak, “Çanakkale'de maden varsa bu tüm millet için bir değerdir, uluslararası standartlarda, o şartlarda çıkarılması görevdir Çevreye yanlış yapılmadan, ormana yanlış yapılmadan sanayi yatırımı olmasını, madencilik olmasını istiyor ve destekliyoruz” dedi.
 
 
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan Meclis’te yaptığı konuşmada, “İsmim zikredildiği için ben de söz alma ihtiyacı hissettim. Öncelikle, Çanakkale cumhuriyetimizin önsözü, özel bir kent, şehitler kenti. Her kentte ısrarcıyızdır ama Çanakkale'de ekstra ısrarcıyızdır yanlış yapılmaması için. Söz konusu maden vesaireyle ilgili bir samimiyet problemi olduğunu düşünüyorum. Şundan dolayı: Bakınız, Troya'dan beri altın madeni konusu o bölgede hep olmuş. Bir değil birden fazla madencilik kolu söz konusu. Bununla ilgili eğer samimi bir yaklaşım olsaydı, her konuyla ilgili gerekli adımlar için talepte bulunulurdu. Bizler vekiller olarak, tüm bürokrasiyi takip ederek, orada çevreye yanlış yapılmadan, ormana yanlış yapılmadan sanayi yatırımı olmasını, madencilik olmasını istiyor ve destekliyoruz” ifadelerini kullandı.
 
“ÇANAKKALE'DE MADEN VARSA, BU TÜM MİLLET İÇİN BİR DEĞERDİR”
 
“Söz konusu yerde ağaç katliamı olduğu iddiasını doğru bulmuyorum” diyen Turan, “Orada on sene önce verilen bir ÇED raporu var. Alan genişlemiş değil, ağaç sayısının değişmesi ağacın etrafındaki filizlerin büyümesine bağlı bir yaklaşım. Alan, aynı alan. Dolayısıyla, bir yanlış varsa bu yanlışı beraber takip edip durduralım. Hiç kimsenin avukatı değiliz. Çanakkale'de hiç kimsenin yanlış yapmaması bizim görevimiz. Takip edeceğiz, yanlışa izin vermeyeceğiz ama "Senin madenin", "Benim madenim" tarzı bir yaklaşımı, bazı madenlere göz kırpıp bazılarını görmemeyi doğru bulmuyorum. Çanakkale'de maden varsa bu tüm millet için bir değerdir, uluslararası standartlarda, o şartlarda çıkarılması görevdir, hatta geç kalınmıştır. Amerika'nın, Rusya'nın, Çin'in dünya kadar maden çıkardığı, altın çıkardığı bir dünyada hâlâ biz ithalat aşamasındaysak altınla ilgili bir yanlışımız var. O yüzden, tarımı kollamak baş tacı görevimiz. Kazdağları bizim Kazdağlarımız, görevimiz ama altındaki madeni uluslararası standartlara uygun olarak çıkarmak da başka bir görevimiz” dedi.
“BOĞAZ’A LAĞIM AKIYOR, NEREDE ÇEVRECİLER?”
Turan konuşmasının devamında ise, “ Çanakkale'nin hâlâ, özür dileyerek söylüyorum, lağımı boğaza akıyor. Nerede çevreciler? Birçok yerde diğer ilçelerimizde benzer sıkıntılar, iddialar söz konusu oldu. Nerede bu arkadaşlar? Ama bunu doğru bulmuyorum. Dolayısıyla, Troya'dan beri gündem olan bu meseleyi aklıselimle, soğuk akılla değerlendirmeyi doğru buluyorum. Biliyorsunuz, köprümüz bir dünya standardı ötesinde yapılıyor, harika bir çalışma, bir proje. Bu köprü yapılırken, bırakın altın madeni tarzı sıkıntıların olup olmaması meselesini, etraf betonlaşmasın diye 7 tane büyük ovayı tarım sit alanı ilan ettirdik. Köprü olsun ama asla tarıma zarar vermesin istiyoruz. Aynı hassasiyeti tüm yatırımlar için gündemde tutuyoruz “ şeklinde konuştu.
 
Seda Atan