AK Parti Grup toplantısında Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayip Erdoğan’ın gezi parkındaki eylemcilere ‘Bu teröristler, eşkıyalar bira şişeleriyle caminin içini pislemişti. Bunlar böyle, bunlar çürük, bunlar sürtük’ demesi üzerine ülke çapındaki kadınlarla beraber Çanakkaleli kadınlar da eylem yaptı.

Bu sözler üzerine Çanakkale’de yaşayan kadınlar ve kadın örgütleri de geçtiğimiz gün Cuma Pazarının Köprübaşı tarafındaki ana girişinde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Çanakkale CHP Kadın Kolları Başkanı Sibel Erol’un yaptığı basın açıklamasına Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Adana milletvekili Burhanettin Bulut, Çanakkale CHP Gençlik Kolları Başkanı Tuğberk Güzel ve siyasi kimlikler de katıldı.
Bu açıklamada: “Değerli basın mensupları, sevgili Çanakkaleli kadınlar; öncelikle ve özellikle belirtmek isteriz ki bugün burada bir kurum ve kuruluşa tabi olan kadınlar adına değil, Çanakkale de yaşayan kadınlar olarak bir araya gelip, hepimize edilen hakarete tepki göstermek istedik. AKP genel başkanı Erdoğan, geçen gün AKP grup toplantısı sırasında yaptığı konuşmada tekrarını bile yapmaktan hicap duyduğumuz, cinsiyetçi küfürler ile Gezi eylemlerinde anayasal haklarını kullanan vatandaşlara açıkça hakaret ediyor. Cumhurbaşkanı’na hakaret gerekçe gösterilerek binlerce dava açılırken, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı makamı işgal eden bir kişinin, vatandaşına aleni bir şekilde hakaret etmesini hiçbir kişi ve kurumun savunabileceğini ve meşru bulacağını düşünmüyoruz” dedi.
Çanakkale CHP Kadın Kolları Başkanı Sibel Erol devamında “Kutuplaşmayacağız, aşağıladığın insanlar grubu olmayı reddediyoruz” vurgusu yaparak devam etti konuşmasına: “Yapmaya çalıştığın şeyin farkındayız Sayın Erdoğan. Anayasadan kaynaklanan sorumsuzluğuna sığınarak, böyle eril bir dil kullanarak, hakaret salvolarını fütursuzca göndererek, toplumu yeniden kutuplaştırmak niyetindesin. Kutuplaşmayacağız. Aşağıladığın insanlar grubu olmayı reddediyoruz, istediğin siyasal bölünme tuzağına düşmeyeceğiz, arzu ettiğin rantı bu yolla sağlayamayacaksın, biz kadınlar buradayız, her şeyin farkındayız kullandığın bu dil sana yakışabilir ama bize yakıştığını düşünmüyoruz. Bizler Sürtük de değiliz! Çürük de değiliz. Biz kadınız Erdoğan! Bu ülkenin vatandaşıyız, biz halkız, biz tüm farklılıklarımıza rağmen birbiri ile dayanışma içinde olan kadınlarız,  biz farklı siyasal konjoktürlerden olsak da bir arada, omuz omuza ve yürek yüreğeyiz. Biz; Konu, haklarımız ve hayatlarımız olunca dayanışmanın gücüne inanan kadınlarız. Biz bu ülkede kadınlar katledilirken susmayan ses olan kadınlarız. Biz İstanbul sözleşmesi bir gece ansızın kaldırılınca, İstanbul sözleşmesi onurumuzdur diye haykıran kadınlarız. Biz İstanbul sözleşmesinin hukuka aykırı iptalini iptal ettiren kadınlarız. Biz gezide de vardık, kaz dağlarında da, İstanbul sözleşmesini savunurken de, bunlar senin yenilgilerin, bizler kul veya cariye değiliz. Vatandaşlık haklarını bilen, haklarına canı pahasına sahip çıkan susmayan, korkmayan itaat etmeyen kadınlarız” diye konuştu.
“Yaşasın kadınların eşitlik mücadelesi” sözüne bağlamak üzere şöyle devam etti: “Şimdi sana Çanakkaleli kadınlar olarak sesleniyoruz. Erdoğan, öncelikle söylemeyi kendine yakıştırdığın sözleri sana teslim ediyoruz. Ülkede yarattığınız kutuplaştırma iklimi ve gerici politikalarınızla zaman zaman kadınları, kadın sivil örgütlerini, kadın sanatçıları hedef alan siyasetçilere de, cemaat ve tüm yapılanmalara da dur diyeceğiz. Kadınlar yalnız değildir! Kadınlar birlikte ve güçlüdür. Kadınlara karşı işlenen tüm suçların hesabını sormaya devam edeceğiz. Kadınlar iktidarında boyun eğmedi, eğmeyecek. Kadın düşmanı ve cinsiyetçi politikalarınız ve eril dilinizle siz gideceksin, kadınlar kalacak. Yaşasın kadınların eşitlik mücadelesi, yaşasın Gezi dayanışması, kadınlar yaşasın diye, yaşasın kadınlar” diyerek sözlerini bitirdi.
Hasan Sami Er