Çanakkale de ayakkabı tamirciliği sektörü pandemi dönemi ve ayakkabıların yüksek fiyatları sonucunda her zamankinden daha fazla talep görmeye başladı. Bu mesleğin son zamanlarda neden bu kadar ön plana çıktığını ve mesleğin başlıca problemlerini öğrenebilmek amacıyla Çanakkale’de yarım asırdan fazladır bu mesleği yapan Fatih Ayakkabı dükkânın sahibi Mehmet Tutar’la bir söyleşi gerçekleştirdik.
 
Ayakkabı fiyatlarının da artmasıyla, ayakkabı tamirine talep çoğaldı
Konuşmasında önemli yerlere değinen Mehmet Tutar şu ifadelerle başladı:
“Bu meslek bana babamdan kalma. 57 senelik bir serüvenden bahsediyoruz. Ben küçükken ayakkabı sepetlerinin üstünde uyuduğum dahi oluyordu. 14 yaşımda usta oldum ve ilk dükkânımı açtım. İstanbul’dan geldik biz buraya, bu meslek bizim baba mesleğimiz. Biz imalatçıyız tamirci değiliz. Tamirciliğe biz 30 sene sonra başladık. Büyük firmalar ortaya çıkınca bizim gibi küçük imalatçılar artık çökmeye başladı ve biz de nasibimizi aldık. Sonra da tamirciliğe döndük. Çanakkale de ben geldiğim zaman 12 tane ayakkabı tamircisi vardı ve Çanakkale’nin 80 bin nüfusu vardı. Şu anda Çanakkale’nin nüfusu 200 binler civarında ve Çanakkale de 9 tane tamirci kaldık. 2 tanesi vefat etti. Ayakkabı fiyatlarının da artmasıyla, ayakkabı tamirine talep çoğaldı. Çanakkale de 9 tane ayakkabı tamircisi 200 bin kişiye hizmet vermeye çalışıyoruz. Yetemiyoruz bugünlerdeki yoğunluğumuzun sebebi bundan kaynaklanıyor” diye konuştu.
 
Pandeminin yaradığı nadir sektörlerdeniz
Dünyayı etkisi altına alan covid-19 pandemisi Türkiye’deki neredeyse bütün sektörleri olumsuz etkiledi. Bunun üzerine Çanakkale’deki ayakkabı tamirciliği sektörünün son temsilcilerinden olan Mehmet Tutar’a pandemi döneminde sektörün nasıl etkilendiğini sorduk. Sorumuz üzerine pandeminin ayakkabı tamirciliği sektörüne olumlu sonuçlar getirdiğini söyleyen ayakkabı tamirci ustası konuşmasında şu ifadelere değindi:
“Pandemiden öncede işlerimiz bu şekildeydi. Pandemi döneminde de bizler mağdur olmadık. Neden mağdur olmadık hemen söyleyeyim Çanakkale de bu işi yapan olmadığı için biz izin alarak gelip dükkânımızı açtık ve çalışmaya devam ettik. Pandemi bitti okullar açıldı ve bu bize yansıdı, 2 sene boyunca ayakkabılar kullanılmadı ve ayakkabıların %70’i suni deri kendi kendini geri çekti, geri dönüşüme girdi. Yasaklar kalkınca insanlarımız bu ayakkabıları tekrar giymeye başladı. Daha ayakkabıları giymeden ayakkabı dağılmaya başladı tabi. Bu da bizim işlerimizin neden bu dönemlerde iyi gittiğini açıklar nitelikte. Bu gibi olaylar bizim işlerimizi açtı kısacası. Pandemi bize yaradı. Pandeminin yaradığı nadir sektörlerdeniz. Pandemi bitişiyle beraber bizler artık randevu sistemine geçtik. Yoğunluğumuzu böyle açıklayabilirim. Şu anda 1 aydır ürün tamiri için gelenlerin ayakkabılarını almıyoruz. 15 gün daha böyle devam edeceğiz. Bunun sebebi ise şu anda dükkânda adım atacak yer yok, her yerde ayakkabı var. Artık dükkânı açamıyoruz, giremiyoruz dükkâna. Tabii bunların sonucu çok fazla tepki alıyoruz, gelenler ‘doktor randevusu mu alıyoruz’ diye tepki gösteriyor. Bu yoğunluğun sebebi biz değiliz ki 2 yıl boyunca ayakkabıları getirmediniz şimdi bir anda getiriyorsunuz ve biz yetişemiyoruz. Zaten bu meslekteki son jenerasyon biziz kalfa yetişmiyor, çıraklarımız yok. Birkaç tane daha ayakkabı ustası daha vefat etse işler artık hiç yetişmeyecek. Bizim mesleğimiz kaybolmaya yüz tutmaya başladı. Müşteriler kendini düşündüğü için bizi düşünen yok’’ ifadelerini kullandı.
 
Bize gelen müşterilerin %70’i ekonomik kriz yüzünden
Ekonomik krizin ayakkabı tamirciliği sektörüne nasıl yansıdığı konusunda ise sektörde “büyük bir denetimsizliğin olduğunu” vurgulayan ayakkabı tamir ustası Mehmet Tutar: “Ekonomik kriz ülkede var. Bizde bu konuyu kabul ediyoruz. Bize gelen müşterilerin %70’i ekonomik kriz yüzünden. Alım gücü düşüyor, o yüzden yeni ayakkabı almaya gücü yetmiyor. 1000 liraya ayakkabı var artık. En ucuzu 400-500 lira. Alamadığı için elindeki ürünü tamir ettirip kullanmaya devam ediyor. Bir ayakkabının üzerinde 90 civarında işlem oluyor. Yani 90 firma imalat yapıyor bir tane ayakkabı için. Her ürüne 1 lira zam gelse, bir ayakkabı 90 lira zamlanacak demektir bu. Bir de denetim yok. Dükkan sahipleri bir anda fahiş fiyatlarda zam yapıyor ve bundan devletin haberi yok, belediyenin haberi yok yani sektörde büyük bir denetimsizlik var” dedi.

Hasan Sami Er