Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası 2021 yılı son meclis toplantısını ÇTSO Kongre Fuar Merkezi İÇDAŞ Salonunda gerçekleştirdi. Toplantıda konuşan Meclis Başkan Yardımcısı Turgay Kılıç, “Fırsatçı ve stokçulara karşı mücadeleyi desteklemeliyiz” dedi.
 
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nın 2021 yılı son toplantısı yapıldı. ÇTSO Aralık ayı meclis toplantısında meclis toplantısının açılış konuşmasını yapan Meclis Başkan Yardımcısı Turgay Kılıç, Covid-19 sürecinin hala devam ettiğini Pandemi varyantları nedeni ile de bazı Avrupa ülkelerinde kapanmaların olduğu tehlikesine dikkat çekerek, “Yaklaşık 2 yıldır hayatımıza eşlik eden Covid-19 gün geçtikçe varyantlara ayrılıyor ve yeni varyant olan Omicron ile Avrupa da hastalığın yayılımı hızlandı. Avrupa’da kapanmalar gerçekleşmeye başladı. Bazı ülkeler de seyahat kısıtlaması getirdi ve hatta Ülkemizi de kısıtlama olan kırmızı kategoriye aldılar. Ticaretin kapanmasını istemiyoruz ve şu an için kapanma öngörmüyoruz. Sosyal temas ve hijyen kurallarımıza dikkat ederek ve özellikle 2. Doz 3. Doz ile hatırlatma dozu aşılarımızı olarak sürece destek vermeliyiz. Kapanan ülkelerin oluşturduğu küresel ticaret boşluklarını bizler doldurmalıyız. Covid ile yaşamaya alışmalıyız ve gelecek planlamalarımızı bu doğrultuda oluşturmalıyız. En kötü senaryoya hazırlıklı olup güncel şartlarda reaktif bir süreç işleterek bu krizden şehrimiz ve ülkemiz olarak fırsat oluşturmamız gerektiğinin kanaatindeyim. Tüm dünya küçülmeye giderken, ülkemiz büyüme yolunda emin adımlarla ilerliyor. Uluslararası derecelendirme kuruluşları ve hatta IMF dahi 2021 yılı için 5,8 olan Türkiye büyüme oranını %9 çıkardı. Bu başarı hepimizin elimizi taşın altına koymasıyla oluşan bir süreç ve Sizlerin nezdinde bütün sanayi, ticaret ve esnaf odalarını tebrik ediyorum. Ancak şunu da unutmamak da fayda var ki büyümenin yanında bazı sektörlerde de kısmi daralmalar yaşadık. Devletimizin Covid-19’dan en çok etkilenip hala daha gerekli toparlanmayı sağlayamayan sektörlere ivedi bir can suyu sağlaması gerektiği kanaatindeyim. Bu can suyu vergi ve KDV indirimleri ile SGK ödemelerinde destekler olabilir. İşveren; Bölgesel Teşvik paketleriyle rahatlatılıp, İŞKUR vasıtasıyla istihdam desteği sağlanarak devletimiz iş dünyasının yanında olduğunu göstermelidir” ifadelerine yer verdi
“KÖPRÜ VE TURİZM ÇANAKKALE İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”
Açılış konuşmasında Çanakkale 1915 Boğaz Köprüsü ve Çanakkale turizmi ile ilgili görüşlerini de açıklayan Kılıç, “1915 Çanakkale Köprü’müzde son aşamaya geldik ve geçenlerde hep birlikte ziyaret ettik, yapılan çalışmaları birlikte yerinde izledik ve gerekli bilgileri aldık. Bu bilgilerin ile ticaretimize yön vereceğini düşünüyorum. İlimizde ticaretin kuralları yeniden oluşacak ve hep birlikte göreceğiz ki son 5 yılda şehrimizin ticarette ve turizm de geldiği noktayı birlikte gözlemleyeceğiz. Köprü ile birlikte otoyol çalışmaları bölge bölge bitiyor. Bu da şehrimizdeki turizmin, lojistik sektörünün, fabrikalaşmanın daha da artacağı anlamına geliyor. Önce ki konuşmamda bahsettiğim bir faktörü tekrar yinelemek istiyorum; fabrikalaşmanın olması için en önemli üç etken var. Birincisi ham maddeye yakın olmak, ikincisi enerji ye yakın olmak, üçüncüsü de ulaşımın rahat olması ve bunların hepsi de şehrimizde artık var. Yatırımlarımızı kısa vadeli değil, uzun vadeli düşünelim ve bunun alt yapısını hep birlikte oluşturalım ve buna hazır olalım. Sanayileşmeye hazırlanırken bacasız sanayi olan turizmi de dikkatimizden kaçırmayalım. Yerli ve yabancı turistlerin konaklamalı olarak şehrimizde kalmalarını sağlayalım. Bunun için de turizmi çeşitlendirmeliyiz ve yeni projeler üretmeli yeni destinasyonlar oluşturmalıyız. Tarih turizmi, deniz ve dalış turizmi, doğa turizmi gibi. Misafirlerimize farklı alternatifler sunalım ve onların mutlu ayrılmalarını sağlayalım ki arkadaşlarına, komşularına Çanakkale’ ye seyahat için referans olabilsinler. Böylelikle turizmde ivme kazanabiliriz, doluluk oranlarımızı artırabiliriz” dedi.
“Ekonomik istikrarsızlık oluştu ve ülke olarak bu konudan çok yara aldık”
Kılıç, açılış konuşmasında ekonomik değerlendirme de yaparak, “Uzun zamandır ülkemiz de Dolar ve Euro kurunun sağlıksız yükselişleri neticesinde kimi sektörler sürdürülemez hale geldi ve ekonomik istikrarsızlık oluştu. Ülke olarak bu konudan çok yara aldık. Girdi maliyetlerimiz taşınamaz oranlara yükseldi ve her sektör de fiyat yükselişleri oluştu. Bunun neticesinde hep birlikte şuan enflasyon ile mücadele eder olduk. Ancak bu durum sadece ülkemize has değil dünyanın en büyük ekonomisine sahip Amerika Birleşik devletlerinde Enflasyon son 39 yılın zirvesine çıkarak %6,8 oldu ve Haziran 1982 den beri en yüksek seviyeye çıktı. Global maliyetler arttı. Ülkemizde enflasyonu tetikleyen baş etkenler; dolar ve Euro kurunun sağlıksız yükselişi, fırsatçılık ve stokçuluk. İlimizde böyle bir şey olmadığını biliyoruz ancak bunları yapanları sizlerin huzurunda kınıyor ve Allah’a havale ediyorum. Ülke hepimizin ülkesi, ülkemiz var olacak ki biz var olalım, ticaretimiz var olsun. Bir kerelik kazanmaktan ziyade istikrarlı ve düzenli kazanalım. Devletimizin; Dolar ve Euro kurunun sağlıksız yükselişini sağlayıp manipülasyon yapan, fırsatçılık ve stokçuluk yapanlara karşı aştığı savaşı destekliyorum ve hepinizi de desteğe çağırıyorum. Siyasi görüşümüzü bir kenara bırakıp hepimizi elini taşın altına koymayı ve ülkemize, geleceğimize sahip çıkmaya davet ediyorum. Sayın Bakanımızın Dün detaylarını açıkladığı yeni ekonomi modelini olumlu buluyorum ve ekonomik istikrarın bir an önce devreye sokulmasını, değer kaybeden TL’nin global ölçekte tekrar eski değerine kavuşmasını gerekli görüyorum” dedi.
 
“ZOR GÜNLERDEN ÇIKIŞIMIZIN TEK YOLU ÜRETİM VE İHRACATTIR”
 
Meclis Başkan Yardımcısı Turgay Kılıç’ın açılış konuşmasının ardından kürsüye gelen Çanakkale Ticaret ve Sanayi odası Başkanı Selçuk Semizoğlu Asgari Ücret, Döviz Garantili Türk Lirası mevduat hesabı ve ekonomi konusunda değerlendirmeler yaptı. Semizoğlu konuşasında şunları söyledi. “Günlerce,  gündemimiz hep asgari ücret üzerine oluştu. Uzun süren toplantılar sonunda 2022 yılı asgari ücreti son 50 yılın en büyük zam oranı ile 4.253 TL net olarak belirlendi. Asgari ücretin brütü de 5.879,70 TL oldu. Biz de her toplantımızda dile getirdik. Odalar ve Borsalar Birliği’nde Başkanım Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu da her toplantısında dile getirdi. Asgari ücretin artmasından ziyade asgari ücretin üzerindeki vergi yükünün azalması gerektiğini defalarca dile getirdik. Yeni asgari ücrete, eski asgari ücrete baktığımız zaman eski asgari ücrette netle brüt arasındaki fark %45 iken yeni düzenlemede bu %38’e geriledi bu sevindirici bir haber. Çünkü asgari ücret arttığı zaman bu sefer fabrikalar da çalışanlarından dolayı maliyet artışına gidecekti. Maliyet artışı da yine piyasaya enflasyon olarak geri dönecekti. Bir sevindirici haber de asgari ücretin üzerindeki ücretlerin üzerindeki vergi dilimi de düşürüldü. O da daha sevindirici bir haber oldu. Hükümetin yeni açıkladığı finansal alternatifleri ve ekonomik tedbirleri yerinde buluyorum. Her zaman ifade ettiğim gibi;  öngörülebilir bir gelecek, istikrar ve güven ortamı,  yatırımcı için çok önemlidir. Kurumlar Vergisi oranının %1’de olsa indirilmesinden, asgari ücretten kaldırılan vergi oranından çok daha önemlidir.  Bu güven ortamı sağlandığında yatırımcı, girişimci, hele ki Türk iş dünyası üretir, istihdam yaratır, satar, ihraç eder. Normal şartlarda oluşan ekonomik krizler ile ekonomik daralmalar ile mücadele de eder. Daha önce de etmedik mi? 2001 ve 2008 ben kendi ticaretimde 1994 yılını da yaşadım. Bunları birçoğumuz hatırlarız ama konuşmama başlarken söylediğim gibi yeter ki piyasayı kendi dinamikleri oluştursun. Üretici malı üretiyor, satıyor, dönüyor hammaddeyi almaya, sattığından daha ucuz hammadde almaya çalışıyor. Bu ortadan kalkarsa piyasanın dinamikleri yerleşirse ben inanıyorum ki Türk iş dünyası olarak biz bu girdaptan da çıkacağız. Sayın Turgay Başkan da stokçuyla veya fırsatçıyla mücadele konusuna değindi. Evet katılıyorum ama stokun ne demek olduğunun da altını iyice çizmek gerekiyor arkadaşlar. Geçen hafta Trakya’da bir mandıraya gitmişler, demişler ki bunlar ne? Stokçu muamelesi yapmışlar. Bunlar burada olgunlaşacak, burada peynir haline gelecek. Bugün yönetim kurulu toplantımızdan sonra Ticaret İl Müdürümüzle de bir konuşma gerçekleştirdik. Başka konudaydı ama bu denetimleri yapan arkadaşlarımızın da eğitilmesi ve konusuna vakıf olması gerektiğinin altını çizdim. Tabii ki şu zor günlerde fırsatçılık çok kötü bir şey. Turgay Başkan’ın da dediği gibi biz Çanakkale’de böyle şeylerle karşılaşmıyoruz çok şükür, karşılaşmamak için de elimizden geleni hepimizin yapması gerektiğine inanıyorum. Bizim zor günlerden çıkışımızın tek yolu üretim ve ihracattır arkadaşlar. İthalata dayalı tüketim ile büyümeden bahsedemeyiz. Üretime dayalı büyüme anlayışı benimsenmedikçe, dışa bağımlılığımız azalmadıkça tüm dünyayı etkileyen bu gibi krizlerden daha fazla etkilenmemiz de kaçınılmazdır. 2021 yılının üçüncü çeyreğinde GSYH’da yüzde 7,4 oranında büyüme kaydedildiğini gösteriyor. İkinci çeyrekte bu oran %  21,7 idi. Bununla birlikte üçüncü çeyrekte toplam sabit sermaye yatırımları yüzde 2,4 oranında azalırken; özel tüketim ve kamu tüketimi harcamaları sırasıyla yüzde 9,1 ve yüzde 9,6 oranlarında artmıştır. Dış ticaretimize baktığımızda, 2021 yılı Kasım ayında dış ticaret açığımız 5,3 milyar dolar olarak gerçekleşmiş olup enerji ithalatında ise yüzde 155,5 oranında artış yaşanmıştır. Bu rakamlar; yerli ve milli ekonominin, üretimin ve tasarrufun önemini idrak etmemiz için yeterli” dedi.
 
Haber Merkezi