Maden işletmelerinin, basın mensuplarının ve pek çok davetlinin katıldığı galada konuşma yapan Çanakkale Madenciler Derneği Başkanı Mehmet Tülek Türkiye’nin dünyada tanımlı 90 madenden 80’ni barındırdığını belirterek, bu madenlerin işletilerek Türkiye’nin hasılat bayını yüzde 1’den yüzde 4’e çıkarmak istediklerini belirtti.  Tülek “Dernek olarak bir inisiyatif üzerinde çalışıyoruz. Amacımız madenciliğin kalitesini artırıp, Türkiye'nin gayri safi milli hasılası içindeki payını yüzde 1'den yüzde 4'e çıkarmak” dedi.
İnsanlık tarihinin en köklü, en eski mesleği olan madenciliğin gelişmesi ve yaratılan çalışmalar hakkında farkındalık oluşturması amacı ile her yıl 4 Aralıkta kutlanan Madenciler Günü Çanakkale’de de Gala Yemeği ile kutlandı.  Çanakkale Madenciler Derneği  tarafından gerçekleştirilen Gala yemeğinde  Dernek Başkanı Mehmet Tülek yaptığı konuşmasında, Madenlerin ülkemi açısından faydaları ve yapılan çalışmalara değinerek “Çanakkale Madenciler Derneği ve Maden Platformu olarak, geçmişten günümüze madencilik sektörünün gelişmesi, kamu ve özel sektörden üyelerin haklarının savunulması ve madencilik sektöründe uluslararası ilişkilerinin geliştirilmesi amacıyla aralıksız çalışıyoruz.  Agrega Üreticileri Birliği, Altın Madencileri Derneği, Aydın Sanayi Odası, Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği, Çanakkale Madenciler Derneği, Ege Bölgesi Madenciler Derneği, Ege Maden İhracatçıları Birliği, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği, Kireç Sanayicileri Derneği, Kömür Üreticileri Derneği, Seramik, Cam ve Çimento Ham maddeleri Üreticileri Birliği, Türkiye Çimento Sanayicileri Birliği, Türkiye Mermer Doğal taş ve Makinaları Üreticileri Birliği, Türkiye Madenciler Derneği, Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı. Birlikte hareket ettiğimiz kurumlar” dedi.   
“Madenler kullanılmazsa dışa bağımlı hale geliriz”                                                                              
Madenlerin hem sanayi hem de dışa bağımlılık açısından önemli olduğunu belirten Çanakkale Madenciler Derneği Başkanı Mehmet Tülek, “Türkiye, maden kaynakları açısından önemli bir potansiyele sahip. Dünyada bilinen 90 çeşit maden türünün 80'i ülkemizde mevcut. Endüstriyel Hammaddelerin birçoğunun rezervine, Yüzlerce çeşit renk ve desende dünyanın sayılı mermer-doğal taş rezervlerine sahibiz. Dünyanın en büyük bor rezervleri ülkemizde, 6 bin 500 ton altın potansiyeline sahibiz. Bunlar ülkemizin zenginlikleri. Amacımız, madenciliği sorumlu bir şekilde gerçekleştirip ülkemize katma değer sağlamak. Dernek olarak, madenlerin insan ve çevreyi gözeten sorumlu madencilik anlayışıyla, destekçisi olduğumuz uygulamalar kapsamında aranmasını, işletilmesini ve ülkemize kazandırılmasını önemsiyoruz. Madenler kamunun ortak malı. Bugün, dışa bağımlı olmayan gelişmiş bir ülke olma yolunda madenlerimizin rolü çok büyük. Biliyoruz ki madenler işletilmezse, madenlerin kullanıldığı sanayiler durur; hammaddesini ithal etmek zorunda kalır ve sanayicilerimiz uluslararası arenada rekabet gücünü kaybeder. Ülkemiz linyit, demir, altın, bakır, kurşun, çinko vb. birçok maden ve metali ithal ederek her yıl 25-30 milyar doları aşkın bir bedel ödüyor. Cari açığın en önemli nedenlerinin başında enerji hammaddeleri, maden ve metallerin ithalat bedelleri geliyor” dedi.
“Hedefimiz milli hasıla payını yüzde 4’e çıkarmak”
Tülek, “Çanakkale Madenciler Derneği olarak, madencilik faaliyetlerinin insanı ve çevreyi gözeten sorumlu madencilik adını verdiğimiz yaklaşım ile destekçisi olduğumuz uygulamalarla gerçekleştirilmesini ve toplum yararına sunulmasını önemsiyoruz. Küçülen değil büyüyen, kendi büyürken de madenleri hammadde olarak kullanan ve sanayisini de büyüten bir sektör olma azmi ve gayreti içerisindeyiz. Bunu gerçekleştirirken de her zaman önce insan, sonra çevre, daha sonra maden diyoruz. Değerli Dostlarım, Covid-19 salgını her sektörü olduğu gibi maden sektörünü de etkiledi. Sektör olarak salgına karşın çalışmaya ve üretmeye devam ettik. Birçok sektörün önemli ölçüde daralmasına, üretimlerin sekteye uğramasına rağmen 2020 yılında madencilik sektörü olarak ihracatımız bir önceki yıla göre yalnızca yüzde 1 daraldı. 2020 yılının son çeyreğinde gelen aşı haberleri ve tüm dünyadaki kademeli normalleşme adımları sektörümüzü de olumlu anlamda etkiledi. 2021 yılının Ocak - Ağustos döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre önemli bir başarıya imza atarak ihracatımızı neredeyse yüzde 50 oranında artırdık. 2022'de de sürdürülebilir kârlılık odağında büyümeyi sürdüreceğiz. Madencilik sektörü olarak ülkemiz için çalışmaya, üretmeye ve katma değer sağlamaya devam edeceğiz. Maden rezervi açısından zengin bir ülke olmamızdan dolayı, çok geniş bir coğrafyaya ihracat gerçekleştiriyoruz. 2020 yılı verilerine göre bakacak olursak Çin, ABD, Belçika, Bulgaristan, İspanya, Suudi Arabistan, İsrail, İtalya, Hindistan ve Romanya'ya ihracımızın diğer ülkelere nazaran daha fazla olduğunu görüyoruz. 2021'in ilk dokuz ayında ise, bu ülkelere ihracatımız devam etmekle birlikte Kanada, Japonya, Hollanda ve Güney Kore gibi birçok ülkeye de ihracat payımız arttı. Finlandiya, Kazakistan, Türkmenistan, Portekiz ve İsviçre ihracat payımızın azaldığı ülkeler oldu. Önümüzdeki sene bu ülkelere maden ihracatındaki payımızı artırma arzusu içindeyiz. Maden ihracatının Türkiye ekonomisine katacağı değerin farkındayız. Ülkemizin gelişmiş bir ülke olma yolunda, dışa bağlı olmayan, üreten ve ihraç eden bir konuma gelmesinde sorumluluğumuzu biliyoruz. Sorumlu madencilik uygulamalarıyla ülkemiz için üretmeye ve ihracattaki payımızı artırmaya devam edeceğiz. Ülkelerin refah seviyesi ile kendi madenlerini kullanması ve işletebilme kabiliyeti arasında doğrudan bir ilişki bulunuyor. Almanya'da madenciliğin gayri safi milli hasılaya oranı yüzde 4, ABD'de yüzde 4,5, Kanada'da yüzde 7,5, Avustralya'da yüzde 8,7, Çin'de yüzde 13, Rusya'da yüzde 14 ve Hindistan'da yüzde 15 seviyesinde seyrediyor. Türkiye bir maden ülkesi. Bu potansiyeli daha insani, çevreci ve verimli kullanmak adına Dernek olarak bir inisiyatif üzerinde çalışıyoruz. Amacımız madenciliğin kalitesini artırıp, Türkiye'nin gayri safi milli hasılası içindeki payını yüzde 1'den yüzde 4'e çıkarmak. Madenciliğin Türkiye'de, ham madde verdiğimiz sanayi üretimi ile beraber ekonomiye katkısı 40 milyar dolar seviyesinde seyrediyor” dedi.
Mehmet Tülek, “Çanakkale Madenciler Derneği olarak, bahsettiğim üzere sorumlu madencilik adını verdiğimiz insanı ve çevreyi gözeten uygulamaları destekliyoruz. Bu kapsamda, madencilik faaliyetlerinin çevreye, doğaya saygılı bir şekilde gerçekleştirmeyi amaçlıyor, yer altı su kaynaklarının yerine yer üstü kaynaklarını az ve verimli kullanma, madenciliğin yapıldığı bölgedeki insanlara uzun dönemli fayda ve kısa dönemli değişimlerden bahsetme, madencilik faaliyetinin bittiği bölgelerde rehabilitasyon çalışmaları gibi hedeflerle bilinci artırmak istiyoruz. Ayrıca, sürdürülebilir bir gelecek için üretimde madenciliğin yenilenebilir enerjiye katkısını gözeterek karbon ayak izinin düşürülmesi için gerekli dönüşümleri ortaya çıkarmayı amaçlıyoruz. Sorumlu madenciliğin kamuoyunda doğru algılanması için hep birlikte çalışarak ve üreterek sektörümüzün hak ettiği noktaya en kısa sürede ulaşması arzusundayım. Bu anlayışla, Türkiye'de madenciliğin gelişeceğine, ülkemizin ve toplumumuzun gurur duyacağı bir sektör olma yolunda kamu, maden şirketleri, beyaz yaka ve mavi yaka maden emekçileri, STK'lar, sendikalar, meslek odaları, akademisyenler ve hatta kanaat önderlerinin ortaklaşa yürüteceği çalışmalarla önemli adımların atılacağına inanıyorum” diye konuştu.

Ogün İnal