Çanakkale Süslü Kadınlar Bisiklet Turu Pazar günü gerçekleşti. Bisikletlerini süsleyen ve tura katılan kadınlar kent sokaklarını renklendirdi.
 
Pandemi nedeniyle ara verilen organizasyona katılmak için İskele Meydanı'nda buluşan kadınlar bir saat boyunca belirlenen rota çerçevesinde pedal salladı.
 
Süslü Kadınlar Bisiklet Turu Çanakkale Sorumlusu Ece Evcin yaptığı açıklamada, “Süslü Kadınlar Bisiklet Turu, 2013 yılında İzmir’de başlamıştır. 9 yıl içerisinde büyüyen bu etkinlik önce Türkiye’de daha sonra dünyada diğer şehirlerde bisiklete binen kadınların da dikkatini çekmiştir. Turumuz bu yıl yaklaşık 150 şehirde, yaklaşık 30 ülkede eş zamanlı olarak yine bağımsız gönüllü kadınlar tarafından yapılıyor, gururluyuz. Dünya Otomobilsiz Kentler Günü kapsamında bisikletin günlük hayatın bir parçası olmasına dikkat çekmek amacıyla düzenlenen Süslü Kadınlar Bisiklet Turu, kadınların toplumda daha fazla görünürlüğünü sağlamak, kendilerini temsil etmelerine fırsat vermek ve güvenli bisiklet sürmeye ilişkin altyapı talebini pekiştirmek için düzenlenmektedir. Ortak dileklerimiz ve isteklerimiz var bizim. Kadın ve erkeklerin bu toplumda aynı haklara, yükümlülüklere sahip olduğunu ve her alanda kendilerini özgürce ifade etme hakları olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Biz binlerce kadın; pedallarımızın itici gücünü tüm toplumda da göstermek istiyoruz, çocuklarımıza daha temiz ve yaşanabilir dünya bırakmak için elimizden geleni yapmak istiyoruz. Kadınların toplumda daha görünür olması ve sorumluluk almasını diliyoruz. Geçmişte “İklim değişikliği” diyorduk, şimdi artık “İklim Krizi” diyoruz. Bunun etkilerini çok acı bir şekilde yaşadık yaşıyoruz. Ciğerlerimiz yanıyor, canımız yanıyor. Her bireyin bu konuda yapabileceği bir şeyler var. Biz bisiklete daha çok binerek dünyaya olumlu katkıda bulunabiliriz. “Bir kişinin ulaşımda sebep olduğu karbondioksit salınımı, otomobil ile gidilecek yol bisikletle gidildiğinde 15 kat azalıyor.”  Biz “İklim Krizi” ne karşı yönetimlerin de derhal harekete geçmelerini istiyoruz. Pandemi sürecinde evlere kapandık ve bunaldık. Dışarıya çıktığımızda nefes alacak yeşil bir alan aradık. Motorlu taşıtlar yollarda olmadığında gürültü kirliliğinin azaldığını, havanın nasıl temiz olduğunu gördük. Bunların insanın temel ihtiyaçları olduğunu anladık. Toplu taşıma araçlarına binmek istemedik. Hem spor yapabileceğimiz hem de açık havada olabileceğimiz bir ulaşım aracımız vardı. Şehirlerin insan odaklı olarak yeniden tasarlanmasını istiyoruz. Kamu alanlarının, özellikle kadınların, çocukların ve yaşlıların rahatlıkla ortak olarak kullanımına sunulmasını istiyoruz. Yaya ve bisikletliler için güvenli ulaşım altyapısı ve hizmetleri almak istiyoruz. Her an bir trafik kazasına kurban gitmekten korkuyoruz. Bakın 1 yıl içerisinde Türkiye’de trafik kazalarında kaybettiğimiz canlar. 6 yaşından 80 li yaşlara onlarca canı kaybettik… buradan Ailelerine ve sevenlerine sabır diliyoruz. Motorlu taşıtların neden olduğu kazalarda bisikletli ölümlerinin durmasını, bunun için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz. Özellikle büyük şehirlerimizde pazar günleri, şehir merkezinde bazı caddelerin motorlu araç trafiğine kapatılarak ‘otomobilsiz pazar’ ilan edilmesini istiyoruz” dedi.

“Olumlu değişim bireylerde başlarsa topluma yayılıyor” diyen Ece Evcin, “Her şey fark etmek ile başlıyor. Bizler 2013’ten beri iyi gitmeyen bazı şeyleri fark ettik. Neleri mi fark ettik? Şehirlerde arabaların yaydığı egzoz gazları nefes almamızı güçleştiriyordu. Egzoz kokusuna karşı parfüm kokusu dedik. Şehirlerde betonlar ve arabaların arasında, insanların nefes alacağı yeşil alan bulmak çok zordu. “İklim krizi” kavramı hayatımıza sellerle, orman yangınlarıyla, kocaman dolularla, aşırı sıcaklarla girmişti. Şehir yaşamı ve modern yaşam bireylerin bedensel aktivitelerini azaltıyordu. Bisikletli dünyada, yollarda kadınları çok az görüyorduk…Çok sayıda kadının bisiklete binmeyi bilmediğini, cesaret edemediğini, profesyonel sporcu, erkek egemen bisikletçi görüntüsünün kadınların cesaretini engellediğini gördük. Kadınlar birleştiğinde toplumda inanılmaz bir itici, motive edici güç olabilirdi. “Kadın sokağa çıkarsa dünya değişir” dedik. Bisikletin şehir yaşamında ulaşım aracı olarak kullanılması oldukça sınırlıydı. Güvenli bisiklet yolları çok azdı. İşte bu fark ettiklerimizi fark ettirmek için ezber bozan bir yöntemle bisiklete bindik, süslendik. Herkesin yolunda gitmeyen durumlar için yapabileceği bir şeyler var. Biz de geleceğimiz için, çocuklarımız için, daha yaşanabilir şehirler, bir dünya için bu yolu seçtik ve daha çok kadının bisiklete binmesi için harekete geçtik. Birçok kişiden olumlu ve olumsuz tepki aldık. Bizi anlamak istemeyenler her yıl kafamıza çiçek takıp boş boş gezdiğimizi düşünmekte ısrar etti;) Ama biz yukarıda yazdığımız temel farkındalığımız ve isteklerimizi anlatmak için kocaman çiçekler ve gülümsemelerimizle 2013’ ten beri her yıl “Otomobilsiz Kentler Günü’nde yollarda olduk ısrarla. Muhteşem kadınlar tanıdım, birçok kadın tura hazırlanmak için bisikleti öğrendi, Buradan verdiği destek için Çanakkale valiliğine, belediyemize ve özverili çalışanlarına, Çanakkale Emniyet müdürlüğü ve trafikte güvenliğimizi sağlayan sevgili trafik polislerimize tur öncesinde büyük destek veren sevgili dostlarım Türkan İnce ve Ebru Çakal’a ve buraya gelen sizlere tek tek teşekkür etmek istiyorum” dedi.

Mine Tarım