Vaka sayıları artarken Bilim Kurulu Üyesi ve İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Alper Şener Eylül ayında okulların açılacağının altını çizerek aşının önemine dikkat çekti. Şener, “Yükseköğrenimde aşı zorunlu olmalı. Ülkedeki hastalık yükü aşılanma oranlarına göre belirleniyor” dedi.

Okulların açılması ile ilgili tartışmalar devam ederken bu konuda değerlendirme yapan Alper Şener şunları söyledi:
“’Eylül ayında okullar açılıyor. Çocuklar için; her ülke kendi stratejisini bilimsel veriler, ülkedeki hastalık yükü, aşılanma oranlarına göre belirliyor. Türkiye için olası durumlar kişisel”
1. Eğitimcilerde tıpkı sağlık çalışanları gibi aşı firesi olmamalı, en kıymetlilerimizi emanet ediyoruz.
2.Yükseköğrenimde öğrencilerde mutlaka aşı zorunlu olmalı, insan hareketi ( il değişimi), kapalı ortam, yurtlar, kantinler gibi.
3. 12 yaş altı; çoğu ülkede aşı değil diğer önlemler ile ilerliyor. Burada sıkıntı 7 yaş altında özellikle maske, mesafe sağlamak çok güç, hatta imkansız. Bu yaş grubuna risk faktörü olanlara aşı düşünülebilir,  kanser, böbrek yetmezliği gibi.
4. En zor karar- 12 yaş üstü. Bunu ikiye ayırmak gerekebilir 12-15 yaş, 15-17 yaş. 15 yaş üstünde malum konu çok tartışılıyor; myokardit- perikardit( ama analizler aşı lehine) Yine de tercihe bırakmak olasılık. 12-15 yaşta da dünyanın genelinde yaygın uygulama yok; hatta DSÖ çoğu ülkede sağlık çalışanları bile aşılanmamışken bu gruplara beklenmesini öneriyor ( felsefik açıdan ) Bu gruplarada risk grubu tanımlanarak yapılabilir?
5. Peki gerekli mi? Tartışmanın en can alıcı kısmı buradan sonra Long covid riski var mı? Çok farklı sonuçlar var. bence düşük ihtimal  Virüs yayılımı, Varyant baskısı. Bunu da belirleyen toplumdai aşılanma oranı, çok tezat ama, toplumsal olarak aşılanma ile sürü bağışıklığına ulaşılabilseydi; çocuklara aşı gündeme gelmeyebilirdi. Aşınızı olun’’ 
 
Aşı karşıtlığı ile ilgili kişisel gözlemlerini de paylaşan Şener, “ Aşı karşıtları ile ilgili kişisel gözlemlerim diyerek;
1. Sayıları az ama sosyal medya aracılığı ile karmaşa yaratmakta becerililer.
2. Bilgi değil dedikodu seviyesinde sağlık okur yazarlığı var, çoğu ne kendi yazdığının farkında ne okuduğunu anlayacak düzeyde değil.
3. Tartışma kültürü yok. Tez,  antitez kavramına ve münazaraya alışkın olmadıkları için saldırganlar.
4. Çoğu kopyala yapıştır ile kendilerine ait olmayan iddiaları savunduğu için; çabuk pes ediyor.
5. Aşı tereddütü oluşturmak için yandaş kazanmak için her türlü hassasiyeti kaşıyorlar dini, kültürel gibi saf bir aşı karşıtlığı yok ortada”

Hasan Sami Er