Pandemi sürecinde birçok insan ekonomik ve sosyal anlamda etkilendi, elbette yetişkinlerin yanında çocuklar da bu süreçte etki altında kaldı.  Çocuklar bu süreçten nasıl etkilendi ve okullarda aldıkları uzaktan eğitim ile eğitimden sonra yaz sürecinde ekstra bir eğitime ihtiyaçları var mı? PDR Öğretmeni Zeki Dönmez ile değerlendirdik.

Pandemi süreci yetişkinleri etkilediği kadar çocukları da etkiledi. Bu süreçte eğitim alan çocuklar birçok sıkıntı ile karşı karşıya kaldı. Özellikle derslerde konu ve içerik bakımından sıkıntılar yaşayan öğrencilerin velileri yaz aylarında tamamlayıcı eğitimler ile bu süreci aşmayı düşünüyor. Peki ama bu süreçte yaz okulları mı? Kulüplere mi gidilmeli, çocuklar zamanının nereye daha fazla ayırmalı, bu konuda değerlendirmeler yapan PDR Öğretmeni Zeki dönmez kararlar alınırken çocuklara danışmanın öneminin altını çizerek bu bir süreç meselesi bu süreçte asıl özne çocukların söz sahibi olması gerektiğini vurguladı.

Zeki Dönmez, ‘’Pandemi sürecinde en fazla etkilenenler arasında da çocuklar vardı. Çocuklar eğitim anlamında büyük sıkıntılar yaşadılar. Bu süreçte arkadaşlarından uzakta, çok sevdikleri büyüklerinden ayrıldılar, sosyal anlamda düşük bir motivasyon ile hareket ettikleri bir zaman dilimi yaşadılar. Derslerinde tam anlamıyla alamadıkları uzaktan eğitim ile daha da zorlanarak aldılar. Öğrenme sınırları da böylece çok düşük oldu. Peki şimdi çocuklar ne yapmalı, aslında veliler çocukları için ne kararlar vermeli bu süreçte çocukların hayatlarında her kararı alan aileler anne ve babalar onların bu konularda daha duyarlı olmaları lazım, kendilerine göre değil, bazı kararları çocukları ile almalılar, onların söz sahibi olmalarını önemsemeliler, Yaz aylarında çocuklarına tamamlayıcı eğitim aldırmak isteyen veliler pandemi sürecinde sıkılan çocuklarına böyle bir yöntem ile daha sıkmaya çalışıyorlar. Oysa çocuklara bu süreçte sadece derslerden geri kalmadılar. Sosyal hayatta da geri kaldılar. Arkadaşlarından da geride kalmadılar, kendilerinde geri de kaldılar yani çok geride kaldılar. Çocuklar bu süreçte epey zorlandılar. Onların daha çok sosyal ve sporsal faaliyetler yapacağı kültürel ve sanatsal faaliyetle yönlendirmesi de çok önemli bu da tamamlayıcı eğitim kadar önemli bir durum, Bu noktada çocukları hareketsizliğe yönelten televizyon, tablet ve bilgisayar gibi ekran başında geçirilen sürelerin sınırlandırılması: Genel olarak çocuklar için her gün en az 60 dakika fiziksel aktivite yapılması önerilmekte Önceden düzenli egzersiz alışkanlığına sahip çocuklarda evde egzersiz süreci daha kolay ilerleyebilir. Egzersiz alışkanlığı olmayan çocuklarda ise ebeveynlerin kendileri rol model olmalıdır. Aile fertlerinin de katıldığı eğlenceli ve yarışmalı aktiviteler sayesinde çocukların egzersize olan ilgisi artırılabilir. Özellikle küçük çocuklarla saklambaç, kovalamaca, körebe, seksek oynama, hulahop çevirmek gibi hareketli oyunlar oynanabilir. Bunun dışında ev ortamında çocukların hoplama, zıplama, ip atlama, koşma, dans, yoga, pilates ve aerobik egzersiz yapmaları sağlanabilir. Aerobik egzersizler sırasında büyük kas grupları çalışmakta, kalp hızı ve solunum sayısı artmaktadır. Bu egzersizler, kalp kasını kuvvetlendirir ve hücrelere oksijen sunumunu arttırarak dayanıklılıkta artış sağlarlar. 15 yaşa kadar olan çocuklar kuvvetlendirme egzersizleri olarak erişkinlerde önerdiğimiz ağırlık kaldırma yerine kendi vücut ağırlıklarını kullandıkları şınav, mekik, barfiks, amuda kalkma gibi egzersizleri yapılabilirler" diye önerilerde bulundu.
 
İbrahim Akın Kazancı