Gazeteci Yazar ve Bozcaada sevdalısı Prof. Dr. Haluk Şahin bir süredir Marmara’nın kabusu haline gelen, son birkaç gündür Bozcaada da görülen, müsilaj ile ilgili ilginç bir benzetme yaptı. ‘’Müsilaj da Göçmenler Gibi Avrupa Sorununa Dönüşecek’’ dedi.

Gazeteci Yazar ve Bozcaada sevdalısı Prof. Dr. Haluk Şahin Bozcaada da görülen müsiajla ilgili sosyal medyada bir değerlendirme yaparak dikkat çeken bir örnek ile paylaştı. ‘ Kimse kendisini aldatmasın! Müsilaj adadadır!’’ diyerek ‘’Doğa artık bakir değildir, kirletilmiştir. Uçsuz bucaksız değil, sınırlıdır. Engin denizler artık can çekişmektedir. Alametler belirmiştir’’ diyerek doğayla ilgili sözleri de başta adalılar olmak üzere birçok takipçisi tarafından destek aldı.
 
Sosyal medyada yaptığı paylaşımda şunlara yer verdi, Haluk Şahin;  ’’ “Kah kah, Marmara’nın haline bak!” derken, salyalar Çanakkale Boğazı’nı geçip Bozcaada’nın billur sularına da ulaştı. Yalnızca kıyılarda değil diplerde de yerleşmiş. Poyraz ya da lodosa göre bazen Batı bazen de Doğu sahilinde denizi girilmez hale getiriyorlar.  Adanın en büyük özelliklerinden birisi çok koylu olmasıdır, tek tük temiz koylar hala bulunabilir. Ama kimse kendisini aldatmasın! Müsilaj adadadır! Ve orada kalmayacaktır. Üç gün önce adayı saran salya parçaları çoktan Midilli’ye varmıştır, oradan aşağılara, İzmir’e ve Yunanistan anakarasına doğru yol alacaktır. Kıbrıs’a ve Girit’e kadar yolu var. Yunanlılar yine Türklerden şikayet edecek, Avrupa’dan “yayılmacı” Türklere karşı önlem isteyeceklerdir.

Tamamen haksız olarak mı? Elbette hayır! Gezegenin tarihi 1980 ile 2021 arasında bu dünya güzeli Marmara Denizi’ne yaptıklarımız için bizi kınayacaktır. Peki, burnundan kıl aldırmayan Avrupalılar bu konuda ne kadar masumdur? Tuna’dan Karadeniz’e akan sanayi atıklarının bu felakette payı yok mudur? Ya Kuzey’deki Rusya? Onun kabahati ne kadardır? Romanya, Bulgaristan, Ukrayna çevre meleği midir? Türkiye’ye çıkarılacak faturada onların payı ne olacaktır? En büyük suç, elbette, Türkiye’yi mal bulmuş mağribi gibi yönetenlerindir! Tamahkar kapitalistlerin ve doğayı “Yaradan” dan dolayı sevdiklerini sık sık tekrarlayan ama yeşil olarak dolardan başka bir şeyi sevmeyenlerindir. Türkiye’nin çevre sorunlarına burun kıvıran sözde solcularındır. Bir kez daha tekrar edeyim: Doğa artık bakir değildir, kirletilmiştir. Uçsuz bucaksız değil, sınırlıdır. Engin denizler artık can çekişmektedir. Alametler belirmiştir!’’ şeklinde değerlendirme yaptı.

Haluk Şahin Kimdir
Haluk Şahin, gazeteci, yazar, TV programcısı, üniversite öğretim üyesi Bursa Erkek Lisesinden ve sonrasında 1964'te İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. 1972 yılında ABD'de Indiana University'den gazetecilik yüksek lisansı, 1974 yılında ise aynı üniversiteden kitle iletişimi dalında doktora derecesi aldı. Amerikan üniversitelerinde dersler verdi. Kitle iletişimi konusunda yaptığı araştırmalar ve dünyanın önde gelen bilimsel iletişim dergilerinde ve kitaplarda yayınlandı (Journal of Communication, Journalism Quarterly, Media Culture and Society gibi.) Pek çok uluslararası konferansa katılarak bildiriler sundu. Medya sektöründe çeşitli görevlerde bulundu. Genel Yayın Yönetmenliği (Nokta, Tempo), araştırma bölümü başkanlığı, danışmanlık ve köşe yazarlığı yaptı (Politika, Nokta, Hürriyet, Hürgün, Gazete, Güneş, Cumhuriyet. 1992 yılından 1999'a dek Arena programının editörlüğünü yaptı. Aynı zamanda Kanal D Haber Koordinatörlüğü görevinde bulundu. Birçok televizyon programının yapımına da imzasını attı. Kitaplar ve Düşünceler (TRT, 1974), Gerçek Peşinde ve Sözün Özü (1997) bunlardan bazılarıdır. TV8'de Biz Böyleyiz adlı programı sundu, 2009 yılında aynı kanalda Yüksek Siyaset programını sundu. 1998'den bu yana İstanbul Bilgi Üniversitesi, İletişim Fakültesi Televizyon Gazeteciliği Program Koordinatörüdür. Evli ve ilk evliliğinden iki çocuğu bulunmaktadır.

İbrahim Akın Kazancı