Covid 19 tedbirleri çerçevesinde açıklanan genelge kapsamında tam kapanma sürecinde sokağa çıkma kısıtlamasından muaf olan yabancı turistlerin tatil planlaması noktasında tur ve transfer hizmetlerini sağlayan turizm acenteleri ve rehberler profesyonel anlamda hizmetlerin aksamaması için çalışmayı sürdürüyor.

Sektör açısından turistlerin muafiyet durumunu, onlara yönelik rehberlik faaliyetlerini ve ulaşım desteği ile durum hakkında İşte Çanakkale Gazetesi’ne bilgiler veren Çanakkale Bölgesel Turist Rehberleri Odası (ÇARO) Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Müşterioğlu ve Çanakkale'de seyahat rehberliği yapan rehberler bu süreçteki işleyişi aktardı. Müşterioğlu, salgın dönemlerinde, insanların tatil tercihlerinde, kat ettikleri mesafede ve tatile çıkma iradelerinde önemli farklılaşmaların yaşandığına dikkat çekerek, turizmde yeni yapılandırmanın gerekli olduğunu belirtti. Ören yerlerinin ve müzelerin açık olmasının bu süreçte çok önemli olduğunu belirten turist rehberleri ise muafiyetin sektöre olumlu yansıması olduğunu belirterek, yabancı turistlerin gerekli testleri ve hatta aşılarını bile yaptırdıkları için rahatlıkla hareket ettiklerini belirttiler.

ÇARO Başkanı Cihan Müşterioğlu, ‘’İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamadaTuristik faaliyetler kapsamında geçici, kısa bir süreyle ülkemizde bulunan yabancı turistler hafta sonları uygulanacak olan sokağa çıkma kısıtlamasından muaf tutulduklarından ülkemize gelen yabancı turistlere yönelik tur ve transfer hizmetlerini sağlayacak seyahat acentaları, turist taşıma araçları sürücüleri ile turistlere yönelik rehberlik faaliyetlerini yürütecek profesyonel turist rehberleri sadece yabancı turistlere hizmet sunmak ve yetkili seyahat acentasından görev bölgesi, görevin amacı ve yolculuk güzergâhını veya tur programını içerecek şekilde bir belge almak kaydıyla belirli süre ve günlerde uygulanan sokağa çıkma kısıtlamalarından muaftır. Yeni tip koronavirüs olan Covid-19 çok kısa sürede bütün dünyayı etkisi altına almış, yüzbinlerce insanın hayatını kaybetmesine ve milyarlarca insanın fiziksel ve ruhsal sağlığının bozulmasına neden olmuştur. Dünyanın ekonomik ve sosyal yaşamını derinden etkileyen bu salgın günlerce sokağa çıkma yasakları ilan ettirmiş, eskiyi unutturup yeni normaller yaratmıştır. Salgın dönemlerinde insanların tatil anlayışlarının büyük ölçüde değiştiği belirlenmiştir. Zira normal şartlarda, tüketicilerin seyahat kararlarında ekonomik ve sosyal tercihlerin ön planda olduğu, oysa Pandemi dönemlerinde psikolojik tercihlerin belirginleştiği anlaşılmaktadır. Ayrıca salgın dönemlerinde, insanların tatil tercihlerinde, kat ettikleri mesafede ve tatile çıkma iradelerinde önemli farklılaşmaların yaşandığı görülmektedir. Pandemi’nin etkilerinin derin ve uzun dönemli olacağı, bu nedenle turizmin yeniden yapılandırılmasının gerekli olduğu, başta kriz yönetimi olmak üzere, kullanılan teknolojik uygulamalar, yeni kurallar ve alınacak önlem paketlerinin sürecin başarılmasında ne denli önemli olduğu anlaşılmıştır. Bu bağlamda Covid-19’un az ya da çok bütün sektörleri etkilediği söylenebilir. Ancak emek yoğun bir sektör olan turizmin bu süreçten en çok etkilenen sektörlerden biri olduğu kabul edilmektedir. Salgın dönemlerinde insanların verdiği ilk tepki büyük oranda kendilerini güvene almaktır. Zira bu dönemde bu dönemde karar vermede baskın olan psikolojik ve sağlık kaygıları, başta seyahat ve tatil iptalleriyle kendini gösterir ve bunun sonucu olarak da turizme ilginin azaldığını net bir şekilde gözlemlemekteyiz. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye İstatistik Kurumu, (TÜİK) 2019 yılına ait turist sayısı ve turizm geliri rakamlarını açıkladı. Türkiye turizmde yeni bir rekor yılını geride bırakarak, 2019'da toplam 51,7 milyon ziyaretçi, 34,5 milyar dolar turizm geliri rakamına ulaşıldı. Dünyayı etkisi alan yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgını nedeniyle küresel krizin yaşandığı turizm sektöründe, "Güvenli Turizm" uygulamasını başlatan Türkiye'ye 2020'de gelen yurt dışı ziyaretçi sayısı 2019'a göre yüzde 69 düşüşle 15 milyon 963 bin 997 oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın istatistiklerine göre Türkiye, 2021 Ocak ayında aylık %27,1 azalış, yıllık %71,5 azalışla 510 bin kişi yabancı ziyaretçi ağırladı. Böylelikle yılbaşından bu yana yabancı ziyaretçi sayısı, yıllık %71,5 azalarak 510 bin kişi oldu. Covid-19 öncesi seyahat kararlarında rezervasyonların seyahatten 2 ile 4 ay önceden yapıldığı bir dönemden salgın süresince 1 hafta sonrasına rezervasyonların geldiği bir süreç içerisinden geçiyoruz. Bunun ana sebebi olarak vaka sayılarındaki artış ve azalışlar ile ülkelerin kapanma uygulamalarının insanların seyahate çıkma eğilimlerini oldukça değiştirdiğini belirtmek yanlış olmayacaktır. Salgının başlangıç yılı olan 2020 verileri 2019’a göre karşılaştırıldığında kapanma olmayan aylarda yüzde 70 oranın daralma yaşandığını ortaya koymaktadır. Kapanmanın yaşandığı aylarda yüzde 99 a kadar ziyaretçi sayılarında düşüş olduğunu görmekteyiz. Kapanma duyurularının seyahat edecekler üzerindeki etkilerini ne boyutlarda olduğunu net bir şekilde gözlemleyebiliyoruz. Ülkeden ülkeye salgından tedirginlik boyutu değişkenlik gösterebiliyor, kimi ülke vatandaşları hangi koşul altında olursa olsun seyahat etmekten imtina ederken, kimi ülke vatandaşlarının daha az duyarlı olduklarını görüyoruz. Geçen seneki kapanma dönemini istatistiki veri olarak ele aldığımızda sadece yüzde 1’lik bir kitlenin kapanma dönemlerinde ülkemize seyahate geldikleri gerçeğiyle karşı karşıyayız. Son derece sınırlı sayıda olan yabancı ziyaretçilere eşlik eden turist rehberlerinin bu dönemlerde yaşadıkları en büyük zorluk ise kapalı olan işletmeler, kapalı olan müze ve ören yerleri olmaktadır. Haftalar öncesinde gezi programını satın almış biletlerini ve rezervasyonlarını yapmış turistler ülkemize geldiklerinde ellerindeki programda belirtilen yerleri gezemediklerinde maalesef büyük hayal kırıklıklarıyla ülkemizden ayrılmaktalar. Büyük özverilerle yapılan tanıtım çalışmalarının sonucunda turizmdeki rakiplerimizin olduğu bir dünyada ülkemizi tercih ederek gelen ziyaretçiler üzerinde olumsuz anılar bırakarak kendilerini ülkelerine göndermek en son istenilecek durumdur. Salgının tüm olumsuz etkilerinden kurtulmanın tek yolunun aşı ve aşılama hızı gerçeğinden yola çıkarak bir süre daha turizm sektörü ve sektör çalışanlarının önünde zor günler görülmektedir. Salgın döneminde yüzde 30 a veya kapanma dönemlerinde yüzde 1’e düşen yabancı turist oranları ile sektörün ayakta kalması imkansızdır. Mutlaka sektöre pozitif ayrımcılık yapılarak desteklemelerde öncelik verilmeli, zor günlerden geçen turizm sektörü çalışanları önceliklendirilmelidir. Ülkemizin kültür elçileri olan profesyonel turist rehberleri aldıkları görev icabı en çok darbe almış turizm sektörünün en önemli kişileri 1 yılı aşkın bu dönemde ayakta kalma mücadelesi vermektedir. İçinden geçtiğimiz kapanma döneminde ülkemizdeki yabancı ziyaretçi sayısı maksimum 15bin kişi olduğu tahmin edilmektedir, 2019 Nisan ayındaki veri 3,2 milyon kişi, 2020 nisan ayındaki veri 24 bin kişi ile karşılaştırdığımızda sektörün ne denli bir buhran içinde olduğu gözler önüne sermektedir. Kapanma dönemlerinde ülkemize gelen son derece sınırlı sayıda gelen yabancı ziyaretçilerin en iyi şekilde gezilerini yapabilmeleri ve ülkelerine güzel anılarla dönmeleri salgın sonrası turizmdeki toparlanma dönemi için önemli rol oynayacaktır. Kapanma duyurularının ardından turistlerin en çok sordukları soru programımızda belirtilen yerleri gezebilecek miyiz sorusu olmaktadır. Mümkün mertebe normal zamandaki gibi tüm ören yerleri ve müzelerin kapanma dönemlerinde açık tutulması, kapanma döneminde dahi ülkemizi gezmeye gelmek isteyen yabancı turistleri olumsuz etkilemeyecektir. Turizm sektörü ülkemizin en önemli sektörlerinden biridir. Kapanma döneminin ardından düşecek vaka sayılarıyla,  covid-19 önlemlerini en iyi şekilde almış sektörümüz çok daha fazla istihdam yaratarak ülke ekonomimize katkı sağlamaya devam edecektir.

“TURİSTLERİN MUAFİYETİNİ DESTEKLİYORUM”
Seyahat Rehberi Bülent Yılmaz Korkmaz, ‘’Yaklaşık 20 seneden beri Gelibolu yarımadası tarihi alanda genelde yabancı gruplara hizmet ve rehberlik yapmaktayım. Bu süre zarfında genelde yabancı ülkelerden gelen binlerce yabancı uyruklu ziyaretçi gezdirdim. Bu süre zarfında çok olaylar gördüm Doğal afetler (deprem, sel gibi)terör olayları, darbe bunlar da ülkemizdeki turizm faaliyetlerini etkilemişti, ama bu etki uzun sürmemişti kısa süre içerisinde unutulup yabancı gruplar tekrar ülkemizi tercih ve ziyaret etmeye tekrar başlamıştı.  Şu an Çanakkale de 15 yıldan beri faaliyet gösteren ve genelde yabancı gruplarla çalışan bir acentede turist rehberliği yapıyorum çalıştığım acente her sene yaklaşık 20 bin civarında Çanakkale bölgesine yabancı turist getirmektedir. Gelen misafirler bölgemizdeki tarihi ve turistik Ören yerlerini gezmektedir ve gelen misafirlerimizin yüzde 70 bu bölgede Eceabat ve Çanakkale’de konaklamaktadır Bu her sene böyle devam ederdi. Ancak koronavirüs salgını ülkelerin turizm faaliyetlerini doğrudan etkileyerek tüm dünyadaki turizm faaliyetlerini ciddi ölçüde aşağı çekti tabii ki ülkemizi ve bölgemizi Çanakkale’mizi çok büyük şekilde etkiledi, bölgemizdeki turizm faaliyetleri hemen hemen durma noktasını geldi her sene milyonlarca yerli ve yabancı insanın gezdiği bölgemizi Koronavirüs salgının başlaması ile yukarıda belirtiğimiz rakamın belki de yüzde 5’i gelmiştir. Yabancı turistlerin büyük çoğunluğu Türkiye ye havayolu ile geliyor ancak koronavirüs salgınından sonra ülkelerin koyduğu seyahat yasaklarıyla birlikte bütün dünyada uçuş sayıları büyük oranda azaldı, ziyaretçi sayısı yok denecek kadar azaldı ve ülkemiz genelinde turizm faaliyetlerini durma noktasına getirdi. Sonuçta Çanakkale bölgesini de büyük ölçüde etkiledi çalıştığım acente bölgemize yılda 20 bine yakın yabancı misafir gezdirirken, 2020 yılında bu rakamın ancak yüzde 2-3 nü yakalayabilmiştir bölgemizi en çok ziyaret eden ülkelerinden olan Avustralya ve Yeni Zelanda bilinen adıyla Anzac’lar koronavirüs salgınından sonra kendi ülkelerinin sınırlarını kapatmasıyla hemen hemen bu ülkelerden bölgemize ziyaretçi gelmemektedir, bölgemizde 25 Nisan da her yıl düzenlenen ve her yıl bir günde onbinlerce Anzac’lının geldiği Anzac günü (2020-2021) koronavirüs salgını nedeniyle iptal edilmiştir. Yabancıların kısıtlamalardan muaf olmasını memnuniyet le karşılıyorum,  Dünya’da turizmin durma noktasına geldiği daha önemlisi riskli bir dönemden geçtiği bir dönemde hala bazı insanların risk alarak başka ülkeleri gezme isteği bence inanılmaz bir duygu olması gerekir, ya da Braveheart cesur yürek işin şakası bir yana bu insanların bu ortamda gelip ülkemizi gezmeleri ve ziyaret etmeleri benim için çok önemli turizm bitmedi yeniden başlıyor düşüncesindeyim ve devletin de yabancıların kısıtlamalardan muaf tutmasını sonuna kadar destekliyorum’’ şeklinde konuştu.

“AŞILAMA ÇALIŞMALARININ HIZLANMASIYLA TURİZM FAALİYETLERİNDE DE BİR ARTIŞ YASANDI”
Seyahat Rehberi Şükrü Erdoğan, “Sadece ülkemizi değil, bütün Dünya’yı olumsuz şekilde etkileyen Pandemi bütün sektörleri etkilediği gibi turizm sektörünü de olumsuz yönde etkilemiştir. Tabii biz rehberler de Pandemi ülkemizde ilk görüldüğü günden itibaren ciddi anlamda iş kayıpları yasadık. Aşılama çalışmalarının hızlanmasıyla turizm faaliyetlerinde de bir artış yasandı. Özellikle Amerika'dan ziyaretçiler ülkemize gelmeye başladı. Zaten Avrupa’da gelebilecekleri tek ülke Türkiye. Diğer ülkelere seyahat etmelerine izin verilmiyor. Gelen misafirlerde gerekli testleri ve hatta aşılarını bile yaptırarak geldikleri için rahatlıkla gezdiriyorum. Maske ve mesafe konusuna da bizden daha çok dikkat ettiklerinizde söyleyebilirim. Ciddi anlamda turizm geliri olan ülkemiz her gecen gün marka olma yolunda ilerliyor. Gelen misafirler de ülkemizde turizmin ne kadar profesyonel bir şekilde yapıldığını her seferinde dile getiriyor. Truva antik şehri ve Truva müzesi, Gelibolu tarihi alanları, Assos öne çıkan ziyaret yerleri oluyor. Unesco Dünya mirası listesinde uzun sure önce yerini almış olan Truva Ören yerinin de bu bağlamda yabancı turistler için sokağa çıkma kısıtlamasından muaf tutulması benim sahsı görüşüm olarak yerinde bir karardır. Özellikle batı dünyasında önemli yeri olan İlyada Destanı’na konu olmuş antik dönemden beri birçok tarihi karakterin ziyaret ettiği Truva Çanakkale şehrimizin bir markasıdır. Bu nedenle Efes, Bergama, Pamukkale, Kapadokya gibi Çanakkale'deki ören yerlerinin açık olması çok yerinde bir karardır’’ dedi.

Özel Haber: İbrahim Akın Kazancı