Bu yıl Koronavirüs nedeni ile sönük geçen 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü Çanakkale’de de çok az sayıda katılımla gerçekleştirildi. İşçi ve emekçilerin sorunlarının dile getirildiği önemli günde, işçi sendikaları adına açıklamayı yapan Çanakkale Tabip Odası Başkanı Güleda Erensoy, tama kapanmaya da değindi.

Erensoy, “Böyle kapanma olmaz. Tam kapanma diye sundukları önlem paketinde de işçi sınıfının ve halkın sağlığını ve gelirini değil sermayenin çıkarlarını korumaya çalışıyorlar. Çarklar dönmeye, çalışanların çoğunluğunun işe gitmeye, insanlarımız ölmeye, sağlık emekçilerimiz tükenmeye devam ediyor. Tam kapanma dedikleri önlemlerde biz yokuz. Çalışanlar hastalanmaya, çalışmayanlar da açlığa mahkum ediliyor” dedi.

1 Mayıs 1886'da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde işçiler günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma talebiyle iş bıraktılar. İşçilerin hakkını almak için iş bırakması daha sonra eylem dönüşerek binlerce işçi hayatını kaybetti. Yaşanan olayların ardından işçilerin kazandığı zafer 1 Mayıs gününün tüm dünyada “Birlik, mücadele ve dayanışma günü ” olarak kutlanmasına karar verildi. O günden bu yana özellikle çok çalışmalarına rağmen aldıkları ücretle geçinemeyen işçi kesiminin sorunlarını anlatmak amacı ile kutlanan 1 Mayıs İşçi Bayramı bu yıl Koronavirüs nedeni ile kısıtlı sayıdaki katılımla erken kutlandı.
“Covid-19 aşısının bir ticari meta haline gelmesinin bedelini insanlık ağır biçimde ödüyor”

Cumhurbaşkanının açıkladığı tam kapanma süresi olan 17 Günlük sokağa çıkma sürecine denk gelen Bir Mayın İşçi Bayramını Erken Kutlamak İsteyen İşçi Sendikaları yaptıkları başvurular olumlu karşılandı ve dün Cumhuriyet Meydanında az sayıda kişinin katılımı ile gerçekleştirildi. Vefat Eden işçiler için bir dakikalık saygı duruşunun ardından İşçi Sendikaların adına Çanakkale Tabip Odası Başkanı Güleda Erensoy açıklama yaptı. Erensoy hem sağlıkta hem de ekonomide özellikle işçi sınıfının karşılaştığı zorluklara değinerek “Bugün Türkiye’nin dört bir yanında 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü için yan yanayız. Yasaklara rağmen, baskılara rağmen umudu büyütüyoruz. Her gün 1 Mayıs her yer 1 Mayıs diyoruz. Şu çürümüş düzene karşı yeni bir düzen için, yeni bir başlangıç için yan yanayız. On yıllardır dünya halklarına sınırsız bir emek ve doğa sömürüsü, savaşlar, ekonomik kriz, artan eşitsizlik, yoksulluk, işsizlik dışında hiçbir şey sunmayan bu düzen Covid-19 salgınıyla insanlığın geleceğini tehdit ediyor. Dünya kapitalist sisteminin yarattığı eşitsizliklerin ağır sonuçlarını her gün yaşıyoruz. Sağlık hizmetlerinin ve güncel olarak da Covid-19 aşısının bir ticari meta haline gelmesinin bedelini insanlık ağır biçimde ödüyor. Bu koşullar altında Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu 1 Mayıs 2021’de ‘Yeni bir toplumsal sözleşme ve herkese aşı hakkı’ mücadelesini büyütme çağırısı yapıyor” dedi.

“ÇIKARLAR DURSUN ÖLÜMLER BİTSİN”
Güleda Erensoy konuşmasının devamında Koronavirüs ile mücadeleye değinerek aşı temininde yaşanan çıkar çatışmalarına son verilmesini isteyerek, “Bizler, bu topraklarda yaşayanlar, aklı, bilimi, emeği ve insan yaşamını öncelemeyen bir anlayışla yönetilenler, daha ağır bedeller ödüyoruz. Covid-19 salgınıyla mücadelede dünyanın en başarısız ülkelerinden birinde hayatta kalmaya çalışıyoruz. Sermayenin ve patronların çıkarları için, akıl, bilim ve milyonların sağlığı yok sayılıyor. Buradan bir kere daha haykırıyoruz: Çarklar dursun, ölümler bitsin” dedi.  Çanakkale Tabip Odası Başkanı Güleda Erensoy, yapılan tam kapanmada verilmeyen desteklere de dikkat çekerek, “Bugün ‘tam kapanma’ diye sundukları önlem paketinde de işçi sınıfının ve halkın sağlığını ve gelirini değil sermayenin çıkarlarını korumaya çalışıyorlar. Çarklar dönmeye, çalışanların çoğunluğunun işe gitmeye, insanlarımız ölmeye, sağlık emekçilerimiz tükenmeye devam ediyor. Tam kapanma dedikleri önlemlerde biz yokuz: Çalışanlar hastalanmaya, çalışmayanlar da açlığa mahkum ediliyor” dedi.

“AÇIK ALANLAR KAPATILIP KAPALI ALANDA ÇALIŞMAYA ZORLUYORLAR”
Artan vakalar nedeni ile vatandaşların yoğunluk oluşturduğu ortamlardan bazıları olan kordon ve parkların kapatılmasına da dikkat çeken Tabip Odası Başkanı Güleda Erensoy, “Açık alanlarda nefes almamız yasaklanıp kapalı ortamlarda çalışmaya zorlanıyoruz. Ne pahasına olursa olsun ‘çarklar dönecek’ inadıyla, insan yaşamı piyasaya kurban ediliyor. Yeterli aşı tedarik edilemiyor. Göz göre göre hastalanıyoruz, ölüyoruz ve tükeniyoruz. “Böyle salgın mücadelesi olmaz” diyor ve yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz. Sadece sağlığımız değil; işimiz, aşımız ve geçimimiz de tehdit altında. Pandemi’de yurttaşlarına en az nakdi destek veren iki ülkeden biri Türkiye oldu. İşsizlik her gün yeni rekorlar kırıyor. Kod 29 ile tazminat bile alamadan işimizi kaybediyoruz. Milyonlarca çalışan ve ailesi ücretsiz izin dayatmasıyla günde 50 liraya yaşamaya mahkum ediliyor. Gıda enflasyonu ile milyonlar açlık sınırının altına itiliyor. Evimize gelen faturalar kabarıyor, çarşı pazar alışverişi her gün bir öncekinden daha pahalı oluyor. Uzaktan çalışma gibi esnek çalışma biçimleriyle güvencesizlik yaygınlaşıyor. Salgın koşullarında bile ülkenin tüm kaynakları bir avuç şirkete peşkeş çekiliyor. Halk yaşam mücadelesi verirken, şirketler pandemide karlarını artırıyor. ‘Geçinemiyoruz’ çığlıkları yükselen ülkemizde 26 dolar milyarderinin serveti son bir yılda 38 milyar dolardan 53 milyar dolara yükseliyor. Bir yanda açlık, yoksulluk ve işsizlik; diğer yanda servetler birikiyor. Ekonomik kriz ve Pandemi koşullarında, adaletsizliğin en çirkin yüzü karşımıza çıkıyor” dedi.

“TALEPLERİMİZ VE ÖFKEMİZ VAR”
Erensoy, “Pandemi sürecinde sınıfsal eşitsizliklerin yanında toplumsal cinsiyet eşitsizliği de derinleşiyor. Salgında kadınların omuzlarına yıkılan hane içi iş ve bakım yükü artıyor. Kadına yönelik şiddet tırmanıyor. Kadınlar bir yandan işsizliğin, bir yandan Pandemide yaygınlaşan esnek çalışma biçimlerinin ve güvencesizliğin hedefi haline geliyor. Pandemi koşullarında kadınların güçlendirilmesi gerekirken, İstanbul Sözleşmesi gibi kazanımlar iktidarın hedefi oluyor. Bu koşullar altında işimiz, aşımız ve sağlığımız için söyleyecek çok şeyimiz var. Taleplerimiz ve öfkemiz var. Emekçilerin umutlarını ifade edeceğimiz 1 Mayısımız var. Sağlıklı, güvenceli ve insanca yaşama hakkımız için yan yanayız. Umutlarımız büyütmek için bugün Türkiye’nin dört bir yanında mücadelemizle yan yanayız” dedi.

Ogün İnal