Çanakkale İl Müftülüğü tarafından yürütülen ‘Ramazan Sözlüğü’ canlı yayın programlarında İl Müftüsü Şükrü Kabukçu ‘Sahur ve İftar‘ın önemini anlatarak, “Ramazan ayında bir Müslüman’ın günlük programı, sahur ile başlar. Mümin sahura kalkarak, programa kaydını yaptırmıştır’’ diyerek sahurun ramazandaki önemini vurguladı

Çanakkale İl Müftülüğü tarafından organize edilen ‘Ramazan Sözlüğü’ canlı yayın programlarında ‘Sahur ve İftar’ terimleri, İl Müftüsü Şükrü Kabukçu tarafından anlatılarak.   Ramazan ayında her bir gün bir kavramın incelendiği ‘Ramazan Sözlüğü’ programı İl Müftüsü Şükrü Kabukçu’nun ramazan sohbetleri ile sürüyor.  Müftü Kabukçu, Sahur ve İftar ile ilgili  “Ramazan ayında bir Müslüman’ın günlük programı, sahur ile başlar. Mümin sahura kalkarak, programa kaydını yaptırmıştır. Ramazan başında bir kimsenin, tüm Ramazan ayını oruçlu geçirmeye niyetlenmesi mümkün, geceleyin yatmadan önce veyahut da yarınki oruca niyet etmesi mümkün ama özellikle Hz. Peygamberimizin sahuru yapmamızı tavsiye etmesinin hikmeti farklıdır. Sahura kalkmak Ramazan mektebine kayıt yaptırmaktadır. Sahur kelimesi, Kur’anı Kerim’de yoktur. İmsak ifadesi vardır. Programın ana maddeleri bizzat Allah tarafından belirlenmiştir, orucun nasıl olduğu gibi, ama birtakım teferruatlar Hz. Peygamber tarafından belirlenmiştir” diye konuştu.
 Sahur için de Kabukçu, “Sahur Hz. Peygamber tarafından programa dahil edilmiş, gecenin belli bir vaktinde bütün müminlerin sahura kalkıp Allah rızası için oruca niyet etmeleri gerçekten müthiş bir hadisedir. Bu ibadete başlarken bir anlamda uyanık başlamanın başka bir ifadesidir. Sahur açlığa hiç dayanamayan insanlar için önemli. Herkesin bünyesi farklıdır.  Bazı insanlar sahurda hiçbir şey yiyip içmese bünyesi ona tahammül ediyordur ama bazı kardeşlerimiz sahur yapmaz ise günlük bedenen zorlanabilirler. Onlara imkandır. İlaç almak isteyen insanlar için önemlidir. Ama en önemlisi bir ibadete uyanık başlamaktır” dedi.  Kabukçu, iftar hakkında ise, “İftar, Hz. Peygamberimizin duaların kabul edileceği vakit olarak ifade ettiği, bütün aile fertlerinin manevi açıdan dolu dolu geçen bir günün sonunda bir sofra etrafında bir araya gelmesi, manevi değerinin ölçülemez olduğu çok değerli bir vakittir. Onun için iftar anında biz bütün kardeşlerimize şunu öneriyoruz; sofranın etrafında buluşmuşuz, Allah ne verdiyse helalinden bir şeyler hazırlıyoruz, iftar edeceğiz. O esnada son birkaç dakikada çorbanın tuzu, ekmeğin hazır olup olmadığından ziyade dua ikliminde olalım. O anda dilimizden ne dökülüyorsa, öncelikle ibadetlerimizin kabul olması, günahlarımızın affı, ailemiz, akrabalarımız, ülkemiz için mutlaka dua etmeye gayret gösterelim. Bir Müslüman için en kıymetli anlardan birisi, iftar anı yapacağı dualardır. Başta salgın sebebiyle hasta olan kardeşlerimiz için de dua edelim” şeklinde konuştu.

Hasan Sami Er