Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü'nden emekli olan Prof. Dr. Doğan Perinçek, “Beklenen büyük depremin ayak seslerini mi duyuyoruz? Balıkesir, Çanakkale, İstanbul üçgeni içinde bulunan faylar sessiz’’ diyerek korkutan bir varsayımını dillendirdi.
Jeoloji Bölümü'nden emekli olan Prof. Dr. Doğan Perinçek ‘’Balıkesir - Çanakkale - İstanbul üçgeni içinde bulunan faylar ise sessiz’’ diyerek korkutan bir varsayımını dillendirdi. ‘’Beklenen büyük depremin ayak seslerini mi duyuyoruz?’’ diyerek korkutan bir varsayımda bulundu. Perinçek, ‘’ Kuzey Anadolu Fayı üzerinde ve yakınında dikkati çeken 3 ile 3.3 arasında büyüklüklerde 4 adet deprem. Bu depremler son 24 saat içinde gerçekleşti. Balıkesir - Çanakkale - İstanbul üçgeni içinde bulunan faylar ise sessiz. Bu iki durumu birlikte dikkate alınca Marmara Bölgesinde İstanbul-Tekirdağ-Çanakkale-
Balıkesir dolaylarında beklenen büyük depremin ayak seslerini mi duyuyoruz’’ şeklinde konuştu.
GEÇTİĞİMİZ HAFTA 3.9 DEPREM OLMUŞTU
Geçtiğimiz hafta perşembe günü Ege Denizi'nin İzmir-Seferihisar ve Çanakkale-Ayvacık açıklarında 3.9 büyüklüğünde birer deprem meydana gelmişti. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), 05.54’te Ege Denizi’nde İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında 3.9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldiğini duyurmuş, Saat 07.10’da ise Çanakkale’nin Ayvacık ilçesi açıklarında yine 3.9 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmişti.
"BÜYÜKLÜĞÜ 7’NİN ÜZERİNDE OLACAK"
Bu yılın başından Kandilli Enstitüsü’nün açıkladığı bilgilere göre Türkiye genelinde 450 istasyon üzerinden 7/24 saat veri topladığını anlatan Prof. Dr. Haluk Özener, İstanbul’un bir bütün halinde ele alınarak kentsel dönüşümle depreme hazırlanması hatta gerekirse belli bölgelerde transfer alanları yaratılarak, dönüşümün gerçekleştirilmesi doğru olacağını ifade etti. Kuzey Anadolu Fay’ı üzerindeki depremlerin 1939 Erzincan depreminden sonra Batı’ya doğru göç ettiğini belirten Prof. Özener, şunları dedi: “Başta İstanbul’u etkileyecek Marmara Depremi’nin büyüklüğü 7’nin üzerinde olacak. Tarih veremiyoruz. Bu aşamada yapılabilecek tek şey deprem zararlarını azaltmak. Bu tek parçalı bir kırık olabileceği gibi birden fazla kırılmayı da içinde barındırabilir. Marmara Denizi’nin altından geçen tek bir fay parçası yok. Bir çok ve birbirinden farklı kırık parçaları söz konusu. Her bir kırık parçası kendine has özellikler barındırıyor. Batı segmentinde daha derinde depremler olurken, orta segmentte depremler daha sığ gerçekleşiyor. Ancak orta segmentin belli yerlerinde ise hiç deprem aktivitesi görülmemektedir. Tüm bu yorumlar elde edilen verilerin analizine dayalı olarak yapılıyor” demişti.
İbrahim Akın Kazancı
